Halet Çambel İle Buluşma

Mimarlar Odası ''Halet Çambel ile buluşma'' töreninde mimar Güneş'in hazırladığı resimli kitap tanıtıldı; arkeolog Çambel'in gençlik ve çocukluğunu anlatan video gösterildi.

Mimarlar Odası İstanbul Büyükşehir Şubesi Hitit yazısını çözen ve Toroslarda Karatepe-Aslantaş açıkhava müzesini kuran dünyaca ünlü arkeolog Halet Çambel için “Halet Çambel ile Buluşma” töreni düzenledi.

Törende Mimarlar odasında hazırlanan fotoğraf sergisi ve Mimar Melih Güneş tarafından hazırlanmış Halet Çambel ile Buluşma adlı, resimli kitap tanıtıldı.

1946 yılında arkeologlar H. Th. Bossert ve Naci Kum ile birlikte Toroslarda Karatepe-Aslantaş mevkiinde (bugünkü Osmaniye ilinde) geç Hitit dönemine ait kalıntıları buldular.

Devam eden kazılar, Hitit yazısının çözülmesi ve çıkartılan heykellerin ve yazıtların fevkalade güzel bir açık hava müzesinde sergilenmesiyle sonuçlandı.

Mimarlar Odası’nın yayınladığı kitabın içindeki DVD’de bu kazıların hikâyesi ve Hitit yazısının keşfedilmesinin ilginç serüveni anlatılıyor.

Çocukluk ve gençlik videoda

Törende ayrıca, mimar Melih Güneş tarafından yapılan Halet Çambel’in çocukluğu ve gençliğini anlattığı kısa video filmi gösterildi.

Bu filimde Halet Hanım kendine has sımsıcacık üslubu ile çocukluğunu, ailesini, özellikle annesini anlatıyor. Annesi eve gelen zamanın milletvekillerine, “Komünist olmayan namussuzdur,” diyen feminist bir kadındır.

Video filmde yer alan aşağıdaki episod Halet Çambel’i anlamamız için güzel bir ipucu veriyor.

Gençliğinde bir ev toplantısında şair Necip Fazıl Kısakürek’in erkekliği ile böbürlenmekte ve kendini övmektedir.

Birisi ona der ki, “Haydi oradan! Necip, (Halet’i göstererek) şimdi bu kız seni sırtına alır, oda oda dolaştırır.” Necip Fazıl, “Kimmiş o,” deyip Halet Çambel’in karşısına gider.

Halet Hanım onu yakalayıp havaya kaldırır, evin içinde bir tur attırdıktan sonra geri getirip sedirin üzerine bir çuval gibi atar. Bundan sonra Necip Fazıl kendisine düşman olur.

Çambel’in yolculuğu

Halet Çambel 1916’da doğdu. Almanya’da ve Türkiye’de eğitim gördü. Gençliğinde, arkadaşı Mina Urgan ile birlikte kadınlara kapalı olan birçok alanda aktif yer alarak bu alanları kadınlara açmakta öncü oldular.

Çok iyi bir yüzücüydü, 1936 olimpiyatlarında eskrim dalında Türkiye’yi temsil etti. Sorbonne Üniversitesi’nde arkeoloji okudu, 1940’da İstanbul Üniversitesi’nde asistan oldu, daha sonra Prehistorya Anabilim Dalı Kürsüsü’nü kurdu.

1938’de, o sırada Tan Gezetesinde çalışan, Nazım Hikmet’in arkadaşı Nail Çakırhan ile evlendi.

Çakırhan 1932-1933 yılları arasında sol fikirleri ve faaliyetleri dolayısiyle hapis yatmıştı, hayatının sonuna kadar da kominizmin, bir gün dünyadaki tek yönetim biçimi olacağına dair inancını yitirmedi.

Nail Çakırhan, mimarlık eğitimi almamış olmasına rağmen, Muğla’nın Akyaka beldesinde, eski Muğla-Ula mimarisine uygun yaptığı ahşap evlerle 1983’te Ağa Han Mimari ödülü’nü aldı.

Etiketler

Bir yanıt yazın