Haydarpaşa İstanbul’un Terası

Haydarpaşa'yı İstanbul'un terası olarak tanımlayan bilirkişi, birçok yapılaşma fonksiyonu getirilen alanın İstanbul'da, doğal afetler sonrasında toplanılacak yer açısından potansiyel oluşturduğunu vurguladı.

Haydarpaşa’yı savunanların eylemi 2. yılını doldururken, Haydarpaşa Garı’nın tadilatı için açılması hedeflenen ihale de ertelendi! Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubeleri, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası ve Liman-İş’in, 2012 yılında onaylanan Haydarpaşa planının iptali için İBB ile Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine açtığı davada bilirkişi raporu açıklandı. İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde görülen davada Prof. Dr. Hüseyin Cengiz, Prof. Dr. Can Binan ile Yrd. Doç. Dr. Lütfi Yazıcıoğlu tarafından hazırlanan raporda, İstanbul tarihinin çok önemli olaylarına tanıklık etmiş Haydarpaşa Garı ve Limanı’nın ulaşımda kilit rol oynadığı belirtilerek, Haydarpaşa Gar ve Limanı’nın geri sahası ile birlikte korunmasının bir zorunluluk olduğu vurgulandı. Liman Alt Bölgesi (Haydarpaşa Limanı), plana göre konteyner taşımacılığı, ulusal ve uluslararası yolcu taşımacılığına hizmet verecek kruvaziyer limanın dönüştürülmesinin öngörüldüğü anımsatılarak, Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı’nm burada turizm potansiyelini arttırmak için otel ve marina yapımını gündeme aldığı, bu amaçla yük hizmetine son verilmesinin planlandığı belirtildi. Bu durumda plan raporu ile plan uygulama hükümlerinde limana verilecek fonksiyonların birbiri ile çeliştiğine dikkat çekildi. Planın bu açıdan yeterince tartışılmadan aceleyle hazırlanmış olduğu yorumu yapıldı. Turizm-Ticaret alt bölgesi (Haydarpaya Limanı geri sahası) fonksiyonuna ayrılan alanların jeolojik açıdan yerleşime uygun olmadığı ifade edildi. Yeşil alan olarak değerlendirilmesi gereken alanlara turizm ve ticaret fonksiyonu verilmesinin de çelişkili olduğu söylendi. Ayrıca bu bölgede plan notlarına göre yeni bir merkezi iş alanı oluşacağı bölgeye komşu olan Kadıköy, Üsküdar gibi merkezi iş alanları varken yenisine ihtiyaç duyulmadığı vurgulandı. Özetle bilirkişi raporunda, sözkonusu Haydarpaşa planının planlama tekniklerine ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu, kamu yararı gözetmediği vurgulandı.

EYLEMLER 2. YAŞINDA!

Haydarpaşa’nın gar olarak kalmasını savunan parti, sivil toplum örgütü ve dernekten oluşan Haydarpaşa Dayanışmasının eylemleri de 2. yılını doldurdu. Haydarpaşa Gar merdivenlerinde Pazar ve Perşembe günü eylemlerini sürdüren Dayanışma, “Haydarpaşa gar ve çevresindeki 1.000.000 m2‘yi (bir milyon metre kare) Haramilere yedirmemek için “Haydarpaşa Gar Asla Yalnız Kalmayacak” sloganı ile mücadeleye başladık, bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Borcu son kuruşuna kadar emekçi halk tarafından ödenmiş olan Haydarpaşa Gar ve çevresindeki araziyi, ödünç aldığımız çocuklarımıza, torunlarımıza haramilerin tecavüzüne uğramamış halde ve kamu malı olarak teslim edeceğiz. Trenin, vapurun, martıların, simitçilerin, çaycıların, yolcuların birbirlerinden ayrılmasına asla sessiz kalmayacağız. Haykıracağız, ‘Haydarpaşa Gardır, Gar Kalacak’. Haydarpaşa’da yaratılmak istenen yalnızlığı ve sessizliği karşı duruşumuz sürecek” diyor.

GAR TADİLAT İHALESİ ERTELENDİ! 

Öte yandan çatısı 2010 yılındaki yangında kül olan Haydarpaşa Garı için alman “3 yıl gecikmeli” tadilat kararı da ertelendi! TCDD Emlak ve İnşaat Dairesi’nin 28 Ocak’ta düzenlediği ihale, ilanda değişikliğe gidilmesi nedeniyle 25 Şubat’a ertelendi. Garda yapılacak restorasyon kapsamında gar binasının çatısı yenilenecek, dış cephe temizliği ve bakımı yapılacak. Binanın ahşap doğramaları da aslına uygun olarak yenilenecek. Haydarpaşa Dayanışması, bu konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Haydarpaşa Garı, geri sahası ve Liman çevresi ile tüm demiryollarımızı Türkiye’nin en büyük özelleştirme projesi olarak ilan ederek uluslararası pazara çıkaran iktidarların elinde kasıtlı bir özensizliğe ve bakımsızlığa mahkûm edilmiştir. Haydarpaşa Dayamşması’nm bütün uyarılarına, yasadışı yapılan tadilat çalışmaları hakkında yapılan suç duyurularına ve kamuoyunun süregelen yoğun baskı ve ilgisine rağmen neredeyse kasıtlı olarak gerçekleştirilen özensizlik ve bakımsızlık sonucunda Haydarpaşa Garı 28 Kasım 2010 günü dünyanın gözü önünde TCDD’nin Teftiş Kurulu Başkanlığının raporlarına dahi yansıyan bir dizi tedbirsizlik, özensizlik sorumsuzluk ve ihmal sonucu yanmış ve çok ciddi hasar almıştır. Toplumsal tepkiler nedeniyle bugüne kadar gerçekleştirilemeyen ancak ‘bir türlü vazgeçilemeyen rantsal dönüşüm’, bu yangın bahane edilerek yeniden gündeme getirilmiş, yangından sonra acilen bilimsel tekniklere uygun olarak yapılması gereken onarım sürecinde, ‘yeniden kullanım’ adı altında ‘gar’ işlevinin dışında binaya yeni işlevler verilmesi fikri tartışmaya açılmıştır. Haydarpaşa’nın tarihi ve kültürel değerleri ile fonksiyonları korunarak uluslararası koruma ilkeleri doğrultusunda restore edilmesi gerekmektedir. Restorasyon sürecinde evrensel planlamanın olmazsa olmazı olan ‘katılımcılık’ilkesi temelinde Haydarpaşa Dayanışması bileşenlerinden olan Mimarlar Odası‘nm sürece gözlemci statüsünde katılımı mutlaka sağlanmalıdır.”

Etiketler

Bir yanıt yazın