İstanbul'un ve Kadıköy'ün simgelerinden tarihi Haydarpaşa Garı'nın restorasyon çalışmalarına başlandı. 2010 yılında yanan tarihi binanın çatısı, orijinal haline sadık kalınarak yenilenecek.
Geçtiğimiz aralık ayında Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün tarihi Haydarpaşa Garı’nın orijinal haline sadık kalarak hazırladığı restorasyon projesine Kadıköy Belediyesi onay vermişti. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje Anıtlar Kurulu tarafından da onaylanmıştı. 28 Kasım 2010’da çıkan yangında çatısı zarar gören tarihi Haydarpaşa Garı’nın çatısı, özgün durumu korunarak restore edilecek. Restorasyon projesinin danışmanlığını yürüten mühendis Vahit Okumuş, projenin detaylarını Gazete Kadıköy’e anlattı.
Restorasyon çalışmalarıyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Vahit Okumuş, 2010 yılında çıkan yangında orijinal çatının önemli oranda zarar gördüğünü ve çatının zemininde bulunan demirlerin de paslanmış olabileceğini ifade etti. Gar binasının ve çatısının ne ölçüde zarar gördüğünü tespit etmek için araştırmaların devam ettiği bilgisini paylaşan Okumuş, “Şu an koruyucu çatı yapıyoruz ve çalışma yapmak için iskele kuruyoruz. Koruyucu çatıyı yaptıktan sonra çalışmalara tam anlamıyla başlayacağız. Koruyucu çatıyı yapmazsak bina daha fazla zarar görür” dedi.
Restorasyon çalışmalarında en ince ayrıntıyı bile düşündüklerini belirten Okumuş, kullanılan orijinal malzemelerin de mikro analizini yapacaklarını, bu sistemle bilimsel sonuçlara ulaşacaklarını ifade etti. Okumuş, Haydarpaşa Garı için şu bilgileri de paylaştı: “Bu bina tahta kazıkların üzerine oturtularak inşa edilmiş. Ayrıca bina demir konstrüksiyonlarla birbirine kenetlenmiş. Biz jeoaradarlarla bu tarihi binanın demirlerle birbirine nasıl kenetlendiğini de tespit etmek istiyoruz. Demirler ne kadar paslanmış ya da ne ölçüde zarar görmüş bunu kayıt altına almalıyız. Garın üzerine kurulduğu zeminin de etüt çalışmasını yapmak gerekiyor. Çünkü bu yapı kısmen sulu bir zemin üzerine kurulmuş. 100 yılı aşkın bir zamandır da ciddi bir rutubet ya da sızıntı yaşanmamış. O dönem nasıl bir izolasyon sistemi yapılmış bunu da ortaya çıkarmak gerekiyor.”
Haydarpaşa Garı’nda yürütülen restorasyon çalışmalarının ne zaman biteceği merak edilen konulardan biri. Projenin hangi tarihte biteceğine açıklık getiren Vahit Okumuş, “Projenin tamamlanması için 500 gün süre verildi. Ama bana göre, tarihi eserlerin yenilenmesi konusunda süre verilmesi doğru değil. Çünkü bu iş çok ciddi ve incelikli. En doğru ve iyi olanı yapmak zorundasınız. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmek ve araştırmak zorundayız. Üç aydır buradayız ama hala araştırmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Haydarpaşa Garı’nda kullanılan orijinal birçok malzemenin yurtdışından getirildiğini ve dönemin en iyi ustaları tarafından yapıldığını söyleyen Okumuş, gar binasında kullanılan vitrayların da yenileceğini ama camların Türkiye’de bulunmadığını ifade etti.
Geçmişten günümüze kadar tarihi eserlerin bilinçsizce korunduğunu söyleyen Okumuş, her tarihi eser için kullanma ve koruma talimatının hazırlanması gerektiğini ifade ediyor. Haydarpaşa Garı’nda yapılan değişikliklerin de doğru bir yöntemle yapılmadığını belirten Okumuş, “Burada yapılan onarımlar ciddiyetsiz ve bilinçsizce yapılmış. Bana göre tarihi eserlerin kullanımı için talimat çıkarılmalı. Kimse kafasına göre değişik yapmamalı” dedi.
Haydarpaşa Garı’nın Alman mimarisinin önemli bir eseri olduğunu söyleyen Okumuş, tarihi garın Osmanlı ve Selçuklu mimarisinden farklı olduğunu da kaydetti. Okumuş, “Mesele yapmak değil. Doğru olanı yapmak istiyoruz. Eski eserlerde her şey bilinmez. Bir de burası Alman mimarisinin bir örneği. Bizim klasik Osmanlı mimarisinden farklı. Osmanlı ve Selçuklu mimarisini bildiğimiz için bizim için daha kolay oluyor. Ama buradaki çalışmalarımızla biz de her şeyi yeniden öğreniyoruz. Şöyle söyleyeyim Alman mimarisinin en önemli eseri ilk defa ciddi bir şekilde restore ediliyor” dedi.
“Kamuoyunun buradaki işleyişi ve işlerin nasıl yürüdüğünü bilmesi gerekir” görüşünü paylaşan Okumuş, “Buradaki restorasyon sadece Türkiye’de takip edilmiyor. Almanya’daki ilgililer de çalışmayı yakından takip ediyor. Restorasyon projesi ilerledikçe panolara bilgilendirme yazıları ve görselleri asacağız. Hatta ilerleyen zamanlarda projenin detaylarına ilişkin sunum da yapacağız” dedi. Bilgi almak ya da öneride bulunmak isteyen akademisyen ve mimarlara da kapılarının açık olduğunu söyleyen Okumuş şu çağrıda bulundu: “Elinde burayla ilgili metin ya da kayıt varsa bizimle paylaşabilirler. Soru sormak isteyen ya da öneri de bulunmak isteyen akademisyenlere, mimarlara açığız. Kapımız bu konuda bilinçli herkese açık. Gelsinler tartışalım, beraber araştıralım.”
Haydarpaşa’da Garı’nda başlayan restorasyon ilk değil. Gar binasının birkaç defa onarımdan geçtiği biliniyor. 1. Dünya Savaşı sırasında silah taşıyan vagonlardaki cephanelerin alev almasıyla binanın bazı bölümleri yanmış. Yangında zarar gören taşlar aynı malzemeden işlenerek, 1937-38 yılında yenilenmiş. 1979 yılında ise Haydarpaşa Garı’nın açıklarında Indepenta adlı Romen tankerinin bir Yunan yük gemisiyle çarpışması sonucu yüksek ısıdan kaynaklı binanın vitraylarında kullanılan kurşun erimiş, camlar kırılmış. O’ Linneman adlı ustanın eseri olan vitraylar yeniden onarılmış. Dört dış cepheyle iki kulenin restorasyonuysa 1983’te yapılmış. 2016 yılında başlanan restorasyon çalışmalarıyla da 2010’da yanan çatının ayakta kalan kısımları aslına uygun restore edilecek. Binanın iç kısmındaki hizmet birimleri korunarak yenilenecek. Binanın dış cephe temizliği de yapılarak, taş, demir ve ahşap kısımlar onarılacak. Zarar gören vitraylar aslına uygun şekilde yenilenecek.