Herzog & de Meuron’un Çin’deki ORDOS 100 Projesine Türkiye’den Mimarlar Tasarım da Davet Edildi

Gobi Çölü’nün alabildiğine uzanan boşluğunda yeni bir kent inşa ediliyor. Çin’in Moğolistan sınırına yakın Ordos kenti 2 yıl öncesine kadar çölün herhangi bir parçası iken şimdi varlığıyla etrafında yeni kentlerin oluşmasını tetikliyor.

Çin’in en büyük süt üreticisi olan Cai Jiang bu gelişmelerin baş kahramanı. Cengiz Han’a, ismini omzuna dövme yaptıracak kadar hayran olan, elinden purosu düşmeyen bu işadamının bir diğer özelliği ise parasını sanata ve mimarlığa yatırma merakı. Yatırım aracı olarak sanat eserlerini toplayan, hatta kazançlarının büyük kısmını mimarlığa yatıran işadamları görmeye artık alışsak da, Çin’in bu kesiminde işler alıştığımız ölçeklerin biraz da dışına çıkıyor. Öyle ki, Thomas More’un “Ütopya”sı bile bu tip projeleri öğrendikçe bize naif ve daha gerçekçi gelebilir.


Solda Cai Jiang, sağda Ai Weiwei

Her şey bu süt imparatorunun ünlü Çinli sanatçı Ai Weiwei’ye planlarını anlatması ile başlamış. Weiwei, Herzog & de Meuron’un da Çin’deki “kuşyuvası” stadyum projesinde danışmanlık yapmıştı. Weiwei’nin vizyonu süt imparatoru Jiang’ın hayalleri ve parası ile birleşince, ütopyalar da gerçeğe dönüşmeye başlamış.

Gobi Çölü’nün Moğolistan’a yakın bölgesinde Baotou’nun güneyinde yeniden kurulan kent, bir kültür ve sanat kenti olarak planlanıyor. En azından kent sahibinin danışmanı, sanatçı Weiwei kent planını bu şekilde tamamlamış. Altyapısı, yolları hatta kaldırımları tamamlanan 197 hektarlık alanda tek yükselti; inşaatı tamamlanmış, sanat eserleri içine yerleştirilmiş Çağdaş Sanatlar Müzesi. Bunun dışında Gobi Çölü’nün uçsuz bucaksız kum tepelerini bozan tek bir insan yapısı yükselti yokken, gelecek sene burada alışveriş merkezleri, müzeleri ve konutları ile bir kent yükselecek.

Ordos 100’de Bir Türk Mimarın İmzası
Bu kentin 1000 m2’lik lüks konutlarının tasarlanması işi ise uluslararası mimarlık camiasında şaşkınlıkla karşılanan bir iş dağıtma projesine dönüşmüş durumda. İşveren Cai Jiang’ın da onayı ile Herzog & de Meuron ikilisi dünyada yıldızı parlayan ancak olağan mimarlık medyasında kendine hak ettiği şekilde yer bulamamış 29 ülkeden 100 mimarlık ofisini belirlemiş. İngiltere’den sadece bir ofisin çağırıldığı bu projede Türkiye’den de sadece Han Tümertekin’in ofisi Mimarlar Tasarım davet edilmiş. Davet edilen yüz mimardan ellisi geçtiğimiz haftalarda dünyanın bu uzak ve sakin köşesinde kendilerine ayrılan parselleri görmeye ve kontratlarını imzalamaya gittiler. Avan projelerini tamamlamaları için önlerinde 100 günleri bulunan mimarlar, projelerini sunmak üzere üç ay sonra yeniden Ordos’ta buluşacaklar. Bundan sonra uygulama projeleri Ai Weiwei yönetiminde Çin standartlarına göre Çin’de üretilecek projeler hızla uygulamaya başlanacak.


Parsellerin kura ile belirlenmesinin ardından mimarlar araziyi ziyaret ettiler.

Şaşırtıcı hızda gelişen bu ütopik projenin sounda, süt imparatoru topladığı sanat eserlerini koyabileceği bir müze etrafında geliştirilmiş bir kültür ve sanat kenti elde etmiş olacak. Çölde kurulan bu kentin gerçekten yaşayan bir kente dönüşüp dönüşmeyeceğini ise ancak zaman gösterecek.


Mimarlar Tasarım’ın kura ile belirlenen 020 numaralı parselinin alanı 1.684 m2. Bu alanda ve komşu parsellerde 2008 sonunda dünyanın en ilginç mimarları tarafından tasarlanmış 1000m2’lik 100 adet villa inşa edilmiş olacak.

Etiketler

Bir yanıt yazın