Herzog & de Meuron tarafından tasarlanan ve inşaatına bu yılın sonunda başlanması planlanan "Tour Triangle" isimli üçgen gökdelen için fikir ayrılıkları sürüyor.
Herzog & de Meuron tarafından tasarlanan, ancak on yıldan fazla bir süredir finansal ve hukuki engellerle karşılaşan Tour Triangle (Üçgen Kule) üzerindeki ilk çalışmalar, bu yılın sonunda Paris’in 15. bölgesindeki Parc des Expositions de Porte de Versailles yakınlarındaki bir alanda başlayacak. Ancak, projeye engel olma çabaları sürüyor.
Tour Montparnasse’dan sonraki ilk yüksek kule olacak 42 katlı cam gökdelen, Paris’in Boulevard Périphérique çevre yolu sınırları içinde inşa edilecek. Şehrin güneybatısındaki 15. bölgede yer alan Tour Montparnasse, 1973’te tamamlandığında şehrin geri kalanıyla tamamen uyumsuz olduğu için yaygın bir şekilde alay konusu oldu ve bu güne kadar bir küçümsenen bir yapı olarak kaldı.
2019’da Üçgen Kule‘nin geliştiricisi Unibail-Rodamco, bir idare mahkemesinin yaklaşık 800 milyon dolarlık projeye karşı yapılan iki temyiz başvurusunu reddederek, ilk olarak Nisan 2015’te verilen inşaat ruhsatının yasallığını onaylamasıyla büyük bir zafer kazandı. Ofisler, lüks bir otel, perakende satış mağazaları ve konferans merkezi içerecek şekilde düzenlenen proje, nihayetinde sigorta şirketi AXA’dan finansal destek aldı. Bir kültür merkezinin yanı sıra çocuk bakımı ve sağlık/yaşam tesislerini de içerecek olan Üçgen Kule‘nin 2026’ya kadar tamamlanması bekleniyor – ki bu tarih Paris’in 2024’te ev sahipliği yapacağı Yaz Olimpiyat Oyunları’ndan iki yıl sonraya denk geliyor.
Tamamlandığında 210 metrelik Tour Montparnasse ve 324 metrelik Eyfel Kulesi’nin ardından Paris şehir sınırları içindeki üçüncü en yüksek bina olacak Üçgen Kule‘nin yüksekliği tartışmaların merkezinde yer alırken, yamuk formu da olumsuz tepkiler alıyor.
Louvre Piramidi ile karşılaştırmalar kaçınılmaz olsa da Agence France-Presse, “dev bir Toblerone çikolatası”nın benzetme için daha uygun olabileceğini söylerken; Parisli sanat tarihçisi Didier Rykner, İngiliz gazetesi The Telegraph’a verdiği demeçte, Üçgen Kule‘yi çikolataya değil peynire benzetti:
“Gökyüzünde her yerden görülebilen büyük bir brie parçası gibi… ve bu bir sorun. Gerçek peyniri tercih ederim.”
Şehrin solcu siyasi grupları da proje üzerinde alışılmadık bir şekilde ayrılmış durumda. Yeşil Parti üyeleri Üçgen Kule‘ye karşı durup projeyi “ekolojik bir sapma” olarak ilan ederken, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo proje karşısında böylesi bir sert duruş sergilemekten kaçındı ve The Telegraph’a verdiği demeçte bunun “sermayenin ekonomik gelişimi ve etkisi için bir kazanç olacağını” belirterek projeye büyük ölçüde destek verdi.
Diğer tarafta, kampanya grubu SOS Paris’in başkanı Christine Nedelec, The Telegraph’a Üçgen Kule‘nin “başından beri bir skandal” olduğunu ve binayı inşa etmenin “ekonomik ve ekolojik bir facia” olacağını söyledi.
SOS Paris, kuleyi inşa etmenin tipik bir yeni Paris binasına göre üç ila dört kat daha fazla beton ve çelik kullanımını gerektireceğine ve düzensiz şeklinin enerji tüketimini önemli ölçüde artıracağına dikkat çekti. Nedelec, “Her zaman tam gaz çalışması gereken bir kazan gibi,” dedi.
Karşı görüşteki insanlar Üçgen Kule‘yi “çevresel bir kabus” olarak görse de, projenin geliştiricileri yaptıkları basın açıklamasında projenin “HQE Exceptional ve BREEAM minimum Excellent sertifikalarını hedefleyen en yüksek çevresel yapı standartlarını içerdiğini” ve “sınıfının en iyisi olarak konvansiyonel enerji tüketimi programı ve Paris İklim Anlaşması hedeflerine uygun bir karbon emisyonu yörüngesi” içerdiğini iddia etti.