Hindistan merkezli stüdyo Matharoo Associates, Chennai'de iç avluları ve ferahlık hissi veren katmanlı alanlarıyla beton bir ev tasarladı.
Bölgeye özgü avlu tipolojisinden yararlanan ev, dışarıdan kapalı görünse de tüm odalar çapraz havalandırmaya sahip. Evin içine yerleştirilmiş büyük avlulardan gelen bol miktarda doğal ışık bulunuyor.
Ayrıca günün farklı saatlerinde ışık getirecek şekilde konumlandırılan bir dizi çatı penceresi de bulunuyor.
Matharoo Associates yerel dile atıfta bulunurken, geleneksel Vastu* ilkelerini de tasarıma dahil etmiş.
Eve giriş, yan taraftaki dar bir geçitten sağlanıyor. Bu geçit kenarı boyunca iki kat yüksekliğindeki salona ve sürgülü cam kapılarla avluya bağlanan yemek alanına açılıyor.
Merkezi alanın kuzeyinde daha resmi bir yaşam alanı bulunurken, güneyinde mutfak bir park alanına ve bağımsız olarak erişilebilen bir personel yaşam alanına bağlanıyor.
Birinci katta, küçük bir üst seviye avlu etrafında üç yatak odası düzenlenmiş. Odalar, metal ağ trabzanlarla tamamlanmış balkonları olan iniş alanından merkezi yaşam alanına bakıyor.
Beton duvarlar, zemin plakası ve merdivenler birbirinin etrafında “kıvrılıyor” ve “bükülüyor”, avluların yanı sıra çıkıntılar ve trabzanların da göründüğü açıklıklar oluşturuyor.
Kapılar, açıldığında yaşam alanlarının avlu da dahil olmak üzere çok geniş bir alanda birleştirilebileceği şekilde yerleştirilmiş.
Odalar, genellikle bir avlunun çevresine yerleştirilmiş ve birbirine açılan kapılarla iç mekanda büyük bir esneklik sağlanmış.
Odalar, görsel ve mekansal olarak birbiriyle bağlantılı, bu da alanların birden fazla role sahip olmasına ve ihtiyaç duyulduğunda sürekli bir alan haline gelmesine izin veriyor.
Evin göze çarpan bir başka özelliği de görsel olarak kirişlerin ve sütunların olmaması. Mimarlar tüm kolonları ve kirişleri yüzeylere dönüştürmüş. Plakalar, sütun tabanından yükselen çok az kolonla çatıdan asılmış.
“Kirişler, kolonlar ve döşemeler birbiri içine akar ve kesişir. Tekdüze kalınlıklar korunurken, uzantılar veya göze çarpan yapısal elemanlar bulunmaz. Çünkü her biri diğerine dönüşüyor, yapısal unsurlar tanımlarını yitiriyor. Duvar, kolon, döşeme veya kiriş ayrımı yapamazsınız. Hepsi iç kısmı oluşturan soyut düzlemler haline geldi.”
Mimarlık ofisi, malzemeleri doğal hallerinde bırakarak doğal ışıkla güzelliğinin ortaya çıkmasını istemiş. Evin renk paleti nötr tutulmuş. Betonun yanı sıra ahşap diğer birincil malzeme olarak öne çıkıyor.
*Vastu, iç mekanların yerleşimini ve yönünü belirleyen geleneksel bir Hint mimari sistemi.