Hollanda’da Ede Wageningen Tren İstasyonu'nun tasarlanması için 2014'te düzenlenen yarışmayı Mecanoo Architecten kazanmıştı.
Yarışma sonuçlandıktan sonra tasarımı geliştirilmeye devam eden projede son aşamaya gelindi. Bina inşaatının 2018 yılında başlayıp 2021’de tamamlanması öngörülüyor.
Mecanoo Architecten projeyi anlatıyor:
Yeni Ede-Wageningen Tren İstasyonu seyahat edecek binlerce kişinin yönünü kolayca bulabileceği bir mekan olacak. Veluwe Milli Parkı’na açılan kapısıyla Ede kentine görkemli bir giriş sunacak. Transfer merkezi, artan yolcu sayısı ve bununla birlikte gelen hizmet ve donatılar ihtiyacına göre tasarlandı. Yerel halkın ve seyahat edenlerin rahatlığına öncelik verildiği bütünleşik ve karakteristik bir konumda yer alan mekânda, ahşap çatı detayı mekânı özgün ve canlı bir yer haline getiriyor. Projede, otobüs terminali ve tren istasyonuna davet eden karşılama meydanları, yer bağlamı ile bütünleşen peyzaj elemanları yer alıyor.
İstasyonun tasarımı, Veluwe peyzajının topoğrafyasından, bitki türlerinden, mevcut bina ve anıtlarından ilham alıyor. Bina, Gelderse Vadisi ve Veluwe kitlesi arasında yer alan dağın eteklerinde konumlanıyor. Araç otoparkı, otobüs terminali, satış birimleri ve bisiklet parkı gibi kullanımların akıllıca dağılımı yardımıyla seyahat edenler farklı ulaşım birimleri arasında geçiş yapabiliyor. Tasarımda yer alan görüş açıları yalnızca transferleri desteklemekle kalmayıp istasyon çevresine dair bir yönlendirme de sağlıyor. İstasyonun kuzeyinde yer alan tarihi kışla manzarasının farklı seviyelerde görsel olarak çerçevelenmesi buna örnek gösterilebilir.
Platformların üzerini kapatan açıklıklı üst örtü bir taraftan koruma sağlarken öte yandan güneş ışığının mekana girmesine izin veriyor. Üst örtü, saat kulesi ile birlikte yapının ayırt edici özelliğini oluşturuyor. Ahşap üçgenlerden oluşan üst örtü bisiklet parkı, satış birimleri ve diğer donatıların üzerinden geçip ana girişte bir saçak halini alıyor. İstasyonun farklı parçalarını bütünleşik bir biçimde bağlayan örtü her yönden yönlendirme sağlıyor. Ahşap, cam, taş ve çelik gibi doğal malzemelerin kullanımı Veluwe peyzajı ile örtüşüyor. Dayanıklı detaylar tasarımı yalnızca sürdürülebilir kılmakla kalmayıp dışarıdan fiziksel etkilere karşı da dirençli hale getiriyor.
Seyahat edenler, ziyaretçiler ve çalışanlar için tasarlanan istasyon güvenlik ve rahatlığı ön planda tutuyor. Yürüyüş yolunun canlılık ve görünürlükten yararlanmasını sağlayan satış birimleri yaya tünelinin istasyon girişinde yer alıyor. Çatının şekli ve platformların kurgulanışı seyahat edenlerin yönlendirilmesini ve görüş açılarını desteklemek amacıyla tasarlandı. Platformlardan tüm ulaşım tipleri görülebiliyor: İstasyon meydanı, otobüsler, yolcu indirme yerleri, taksi durakları ve bisiklet parkları. 6.000 bisiklet kapasiteli kapalı park yeri tasarımla bütünleştirildi. Araç otoparkı istasyon ana girişinde yürüme mesafesi uzaklığında konumlanıyor. Sirkülasyon rotaları sezgisel, kapalı ve düzenli. Akıcı ve durağan trafiğin ayrıştığı istasyon mevcut ulaşım sistemine sorunsuzca entegre edildi.