Kentin her tarafının beton yığınına döndüğü bu zamanlarda insan, nefes alabileceği, yol üzerinden geçerken oturup, dinlenebileceği ya da çocuklarının oyun oynayabileceği mahalle arası meydanlara ve yeşil alanlara ihtiyaç duyuyor.
Etrafımıza şöyle bir baktığımızda bu boşlukların aslında ne kadar az olduğunu görüyoruz. Olanlar da maalesef parsel ölçeğindeki plan tadilatları ile imara açılarak dolduruluyor. İstanbul’da bu yolla kazanılan yeni yapılaşmalar o kadar çok ki… Her biri hakkında uzun yıllar süren bir yazı dizisi çıkabilir.
Beşiktaş Çırağan Semti’ndeki Fıstıklı Meydanı bunlardan sadece bir tanesi. 988 m2‘lik bu meydan, imar planında yapılan değişikler ile kat karşılığı inşaat yapımı için İstanbul Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce Ocak 2011’de ihaleye çıkarıldı. Burada yaşayan mahalleliler de, “yaklaşık bir asırdır toplum sağlığı için korunan, bir yudum nefes alabildiğimiz, son deprem felaketinde sığındığımız, asırlık ağaçları ve tarihi çeşmesiyle huzur kaynağımız” olarak ifade ettikleri meydanlarını korumak adına mücadele veriyorlar.
Fıstıklı Meydanı Mevcut Durum
Binanın yapılması halinde meydanın görünüşü, kaynak: Çırağan Semt Sakinleri
Fıstıklı Meydanı ilk olarak 2007 yılında Beşiktaş Belediyesi tarafından 1/1000 Uygulama İmar Planı’nda konut alanı olarak değiştirilmiş. Plana göre verilen yapı yüksekliği 27,50 metre iken, mahallelilerin itirazı üzerine 9,50 metreye indirilmiş ve daha sonra da tekrar yeşil alan olarak kalmasına yönelik karar alınmış. Fakat 2011 yılının başlarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bu alanın tekrar yapılaşmaya açılmasına yönelik yeni bir karar çıkarıldığı, açılan ihale ile anlaşılmış oldu. Bu karar ile çevredeki tüm binaların yükseklik sınırı 9,50 metre iken yapılması öngörülen binanın yüksekliği 15,50 metre olarak izin verildi. Ayrıca bu binanın yapılması ile mahalledeki bazı yollar da çıkmaz sokak haline gelecek.
Semt sakinleri de meydanlarının konut alanına çevrilmesi nedeni ile 5. İdare Mahkemesi’ne imar planına yönelik dava açtı ve sonuçlanmasını bekliyor. Semt sakinlerinden ve aynı zamanda Bilgi Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde araştırma görevliliği yapan Elif Simge Fettahoğlu, meydanları hakkında ve gelişen süreç ile ilgili olarak şunları söylüyor:
“Diyeceksiniz ki bu gürültü iki ağaç için mi kopuyor? Bu gürültü bir bina için mi kopuyor? Hayır, bu gürültü: kentlinin yoluna, yeşiline, deprem anında sığınabileceği tek yere niteliksiz bina dikilmesine sebep olan süreçte, etki alanındaki yüzlerce insanın talepleri üzerine çıkıyor.
Biz Çırağanlılar, şanslı olarak nitelendiririz kendimizi. Sakin, huzurlu ve yeşil bir mahallenin çocuklarıyızdır çünkü. Fıstıklı ise çoğumuzun çocukluğunun geçtiği bir yeşil alan, sıkışık konut dokusu içerisinde bir nefeslik boşluk.
Meydanın Manzara Faktörü
Konvansiyonel manada yeşil alan dediğinizde aklınıza gelen ‘cazibesi’ yok belki dışarıdan bakıldığında. Eğimli bir arazide konumlanması, henüz park düzenlemesine sahip olmaması ana nedeni bunun. Ancak, çevrede yaşayanlar için vazgeçilemez. Oranın park haline getirilmesini sağlamak bir sonraki mücadelemiz olacak zaten.
Binanın yapılması ile çıkmaz sokak haline gelecek yollar
Arsa sınırları, iki yolu çıkmaz sokağa çevirecek şekilde geniş, toplamda 988 m2 yani neredeyse bir dönüm! İçerisinde tarihi çeşme ile asırlık ağaçlar var. Bu arazide imar izni verilen kısım ise, topoğrafyaya ve yol izine bakmadan, arazi çeperlerinden çekme mesafesi konularak çizilmiş. İştiha ile bakılabiliyor bu nedenle.
İlk önce 27,50 metre imar izni verilen bir konut alanına dönüştürülüyor burası 2007 yılında aniden. Ayaklanıyoruz. ‘Çırağan’a Sahip Çıkalım’ sloganıyla bütünleşerek. Mümkün değil çünkü, 7 katlı bir apartmanın buraya dikilmesi fikrini kavrayabilmek (Arazideki yükseklik farkından mütevellit 4 kat bodrum inşa edilebileceğini de eklemek lazım tabii burada). 15,50 metreye yani 5 kata iniyor tepkiler üzerine… Lakin bu da yeterli değil elbette. Çünkü orası ‘Kentsel Yeşil Alan’ statüsünde devam etmeli. Konut arazisine dönüştürülemez. İtiraz dilekçesi veriyoruz, 1/1000 imar planına.
Yalnız sonradan öğreniyoruz ki itiraz dilekçesi kabul olsa da, Büyükşehir 1/5000 kararlarına uymadığı gerekçesiyle mecliste reddediyor.
Geri kalanı da Vakıfların kendi iç mekanizmasını işleterek, bu araziye ürettirilen projenin ihale usulü ile inşaasına dair hazırlaması kalıyor. Proje ise yine bu mekanizmaları sorgulattırır derecede kötü. İşbilmez mimarlar tarafından, arazi bir kere bile görülmeden yapılmış, anonim çirkin konut bloklarından farksız ve niteliksizliği aşikar.
Biz elimizden geleni yapıp buna ‘DUR’ demeye çalışacağız. ‘Aman ne olacak sanki’ ise en son duymak istediğimiz söz.
Meydandaki asırlık ağaçlar
Kent için küçük olabilir ancak önemli bir tepki. İşleyen ve söz sahibi olamadığımız mekanizmaların etkilediği hayatların tepkisini gösterebilmesi açısından önemli. Her arsa, her boşluk doldurulmak zorunda değil. Bunca yıl yeşil alan olarak var olmuş, yerlilerin belleğinde sayısız izleri olan bir yerin bu tıynetsizlikle konut arazisine dönüştürülmesine, bu konutun bu şekilde üretilmesine vereceğimiz tepki, aynı konumda diğer yerlere de örnek olacak bir başarı hikayesine döner umudundayız.
Çünkü mahallemizi seviyoruz. Çünkü kentimizi seviyoruz.”
Son gelişmelerle ilgili olarak da Fettahoğlu, sözlerine şunları ekliyor:
“Kentlilik hakkımızı arıyoruz. İstanbul’da bu yöntemle yapılaşmaya açılan çok alan var. Biz de bu mücadele ile örnek olmaya çalışıyoruz. Şu an Beşiktaş Belediyesi bizim yanımızda. İmar Planı değiştirilerek tekrar yeşil alana çevrilicek. Fakat İBB Meclisi’nin de bu kararı kabul etmesi gerekiyor. Özellikle Şehir Plancıları Odası bize çok destek oldu ve imar planına yönelik açtığımız davaya müdahil olacaklar,” dedi.
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nden Akif Burak Atlar konuyla ilgili olarak, “İstanbul’da parsel bazında plan değişiklikleri ile alanlar cazip hale getiriliyor. Konuyla ilgili olarak kurullara dilekçelerimizi gönderdik, cevap bekliyoruz. Biz de semt sakinleri tarafından açılan davaya dahil olacağız,” şeklinde görüşlerini ifade etti.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden Sami Yılmaztürk de konuyla ilgili olarak, “İstanbul’da o kadar çok benzeri olay var ki, her birine müdahale etmemiz imkansız. Fıstıklı Meydanı’nda olduğu gibi yaşayanların da bu konuların üzerine gitmesi gerek. Sonrasında biz de destek olmaya hazırız,” dedi.
Tüm bu mücadeleler sürerken, Ocak ayında ihaleyi kazanan firma olan Elmas İnşaat’ın arazinin meyilli ve 15-17 metre kazmayı gerektirmesi nedeniyle inşaat yapmaya müsait olmadığını görerek ihaleden çekildiği belirtildi. Fakat bunun üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğü 5 Mayıs’ta tekrar ihaleye çıkardı. Bu ihalenin sonucu henüz bilinmiyor.
Çırağanlılar meydanlarını geri kazanmak adına umutlular ve benzer sorunla karşı karşıya kalan herkesin de aynı mücadeleyi ve duyarlılığı göstermeleri gerektiğini söylüyorlar.