Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Türkiye Çevre Koruma Vakfı ile birlikte üniversiteler arasında düzenlediği 2. Ekolojik Kentsel Tasarım Yarışması ödülleri sahiplerini buldu.
‘2. Ekolojik Kentsel Tasarım Yarışması’nda dereceye giren projelere ödülleri törenle verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Türkiye’de herhangi bir yerleşme unsurunun ekolojik yaklaşım ile planlama ve kentsel tasarım ilkeleri kapsamında belirlenmesine katkı sağlayacak fikirlerin alınması amacıyla başlattığı yarışmaya bu yıl 51 proje başvurdu. Ön elemeyi geçen 25 proje sahibi, 22 Nisan 2017 tarihinde jürinin karşısına çıkarak sunum yaptı. Sunumlar sonrasında dereceye giren projeler jüri tarafından belirlendi. Yarışmada dereceye giren proje sahiplerine ödülleri verildi. Ödül töreninde birinci olan yarışmacıya 40 bin, ikinci olan yarışmacıya 30 bin, üçüncü olan yarışmacıya 20 bin TL, ayrıca 8 kişiye de 7 bin 500 TL olmak üzere toplam 150 bin TL ödül dağıtıldı.
Dereceye giren, mansiyon almaya hak kazanan tüm yarışmacı öğrencileri tebrik eden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Mustafa Öztürk, “Kıt kaynakları gözeterek hazırladığınız ekolojik temelli kentsel tasarım projelerinizin her birini çok önemsediğimizi belirtmek isterim. Şehir, içinde yaşadığı toplumla hayat bulur, sakinlerinin maddi ve manevi ihtiyaçları doğrultusunda şekillenir. Bir şehrin fonksiyonlarını, barınma, çalışma, ulaşım, haberleşme, dinlenme, eğlenme üzerine temellendirmek mümkündür. Bu fonksiyonların tamamı çevremizdeki doğal kaynakları kullanarak, ekosistem zincirinin halkalarından bir veya birkaçını olumsuz etkileyebilmektedir. Çevrenin bize emanet olduğunun farkında olarak, kendi kendine yeten şehirleri tasarlamak durumundayız. Amerikan astrofizikçisi Stafeen Hawking ‘Dünyada yaşayanlar 2117 yılına kadar dünyadan başka bir yere göç etmelidirler. Nükleer silahlar, iklim değişikliği, küresel ısınma gibi nedenlerle dünyamız o yıla kadar yaşanmaz hale gelecektir’ iddiasında bulunuyor. Bu iddia, insanoğlunun doğal kaynakları bilinçsizce kullanarak kendi yaşam alanlarını daralttığını, yavaş yavaş yok ettiğini de gözler önüne seriyor. Bu yok oluş karşısında bilim insanları, daha az enerji ile en yüksek verimin nasıl sağlanacağı konusunda sürekli bir arayış içindeler. Aynı zamanda mimarlar, mühendisler, şehir plancıları, sosyologlar, ekonomistler de daha sağlıklı şehirler nasıl olmalı sorusuna, yeşil şehirler, yavaş şehirler, sürdürülebilir şehirler, akıllı şehirler, ekolojik şehirler, yatay şehirler gibi kavramlar adı altında cevaplar aramaktadırlar. Bütün bu çabalar, insan eliyle oluşturulmuş yapay çevre (insan eli değmiş alanlar) ile doğal çevre arasındaki dengenin sürdürülmesi odaklıdır” diye konuştu.
Öztürk, “Şehirlerde kaybettiklerimiz ve kazandıklarımız hakkında farkındalık oluşturarak özgün fikirlerin ortaya çıkarılması için muhtelif fikir yarışmaları yapıyoruz. Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz 2. Ekolojik Kentsel Tasarım Yarışması’nın temel amacı şehirlerimizin, kimliğini, kültürünü, ekolojisini korumaktır. Bu amaca yönelik gençler arasında yeni fikirleri özendirmek, ekolojik kentsel tasarım kavramını desteklemektir. Sizler, geleceğin yaşanabilir ve kimlikli kentsel çevrelerini oluşturmak için tüketirken üreten, atıkları geri kazanan, enerji tasarrufu yapabilen kentleri, ekolojik temelli kentsel tasarım yarışması ile deneyimlediniz. Bu nedenle yarışmanın kazananı bu ülke oldu. Geleceğimiz ve sizler kazandınız. Yarışmaya 30’a yakın üniversitenin şehir ve bölge planlama, peyzaj mimarlığı ve mimarlık bölümlerinde lisans düzeyinde eğitim gören öğrenciler katıldı. 51 proje sunuldu ve bu proje ekiplerinde 150’ye yakın öğrenci birbirleriyle yardımlaşarak, emekleri ve fikirleri ile katkıda bulundu. Bu yarışmanın başarılı olması için çalışan mesai arkadaşlarıma, çevreye ve kentsel tasarıma gönül vermiş değerli hocalarıma, yarışmaya katılan tüm öğrencilerimize, emekleri ve ürettikleri fikirler nedeniyle teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.