Mekanın tarihi hikayesinden ilham alan ve h3o Architects tarafından tasarlanan Relámpago House, Barselona’da yer alıyor.
Bir zamanlar Barselona yakınlarında yer alan Sant Just Kasabası’nda, şiddetli bir fırtına meydana geldi. Fırtına sırasında bölgedeki çoğu aile, evlerinde saklanmayı başardı. Ancak bir aile fırtına başladığında Can Cardona’daki çiftlik evlerinde bir masanın altına saklanmışken yıldırım, bacadan girerek evin içerisine kadar ulaştı. Aile, yıldırımın bir havai fişek gibi patlamasını ve bir ışık gösterisi sergilemesini şaşkınlıkla izledi. Oldukça az sayıda insan o gece Can Cardona’da olanlara dair hikayeden haberdar oldu. h3o Architects’in tasarladığı 55 metrekarelik ahır renovasyonu ise bu hikayeyi ölümsüzleştirmeyi başardı.
Günümüzde Relámpago House’un kalbinde, yıldırım çarpmış üç duvar dışa doğru çıkarılarak dinamik alan tanımlandı. “Biz yıllar öncesinden kalan bu hikayeyi, tasarımımızın referans noktası olarak belirledik,” diye anlatıyor tasarımcılar. Projede bu tarihi olayı temel almak, müşterilerinin de bir tarihçi olmasıyla daha da anlam kazandı.
Parlak renklere sahip konutta, canlı renkler ve dinamik formlar ile göz alıcı bir estetik yaratıldı. Zikzaklı formlar ile evin farklı bölümleri tanımlandı. “Birlikte akarak ve iç içe geçerek, özgün görsel ve mekansal etkiler yaratma” fikrinden yola çıkan mimarlar, evin her yerini ilgi çekici kılmak için özenle çalıştı.
Üçgen formlu kitaplıklar, duvar çatlakları arasına yerleştirildi. Beklenmedik yerlerde çıkmalar inşa edildi. Dik kesilmiş birleştirme birimleri, köşelere saplanmış işlenmemiş değerli taşlara benzetildi. h3o Architects, “gösterişli bir mimari ve oldukça özgün bir konsepti birleştirmenin, kimlik yönünden güçlü bir ev yaratmaya olanak tanıdığını,” ifade ediyor. Birleşen formlar, malzemeler ve renkler üzerinden; alanlar arasındaki akışkanlığın başrolde olduğu, ilham verici bir iç mekan tasarlandı.
Cesur renk paleti, “farklı odalardaki formlar ve hacimleri stratejik olarak vurgulayarak şaşırtıcı bir atmosfer yaratmak üzere” h3o Architects tarafından bilinçli olarak oluşturuldu. Mimarlar, yaratıcı ve sanatsal yönü kuvvetli müşterileri için “iç mekandaki günlük yaşama farklı bir bakış açısı sunan” dikkat çekici bir renk paleti yarattı.
Hepimizin bildiği gibi fırtınalarda ışık, sesten çok daha hızlı hareket eder. Hiçbir unsurun göz ardı edilmediği Relámpago House’un tüm aydınlatma armatürleri de doğal afete gönderme yapacak şekilde seçildi. Mutfak adasının yanındaki iki bank, açık alanda zikzak çizecek şekilde yerleştirildi. Tavana ise sivri uçlu bir aydınlatma armatürü asıldı.
h3o Architects, geleneksel ev kavramının ötesine geçen ve Can Cardona’nın çarpıcı geçmişini yaşatan nitelikte bir proje ortaya çıkardı. Relámpago House, ilk olarak yıllar önce yaşanan fırtına sırasında ve ardından da h3o Architects’in renovasyon çalışması sırasında, yıldırımın iki kez çarptığı ev olarak tarihi ölümsüzleştirdi.