TMMOB Mimarlar Odası Dünya Mimarlık Günü'yle ilgili bir metin yayınladı.
Mimarlar Odası’nın Mimarlık Günü’ne dair yayınladığı metin şöyle:
Dünya Mimarlık Günü bu yıl, 2 Ekim 2017 tarihinde “İklim Değişikliği için Harekete Geç” teması ile Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) üyesi yüzden fazla ülkede bir milyondan fazla mimar tarafından kutlanacak. Mimarlar Odası bu çerçevede, tüm birimleri ve elli bini aşkın üyesi ile Dünya Mimarlık Günü ile başlayan hafta ve Ekim ayı boyunca “Mimarlık Haftası Etkinlikleri” gerçekleştirecektir.
Tüm dünyada uygarlığın geleceği; iklim değişikliği, çevre sorunları, savaş ve çatışma, sömürü, açlık, yoksulluk, eşitsizlik ve ayrımcılık gibi nedenlerle tehdit altındadır. Buna karşın ülkeler gerekli tedbirleri almamakta yükümlülüklerini yerine getirmemektedirler.
Ülkemizde Devletin anayasal görevleri arasında “Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını korumak, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek” sayılmış ve Türkiye son olarak 22 Nisan 2016 tarihinde Paris Anlaşması’nı imzalamıştır. Ancak bu anlaşma ile çevreci ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş konusunda sorumluluk alınırken, yine aynı günlerde Mersin ve Sinop’ta yapılması planlanan tesislerle nükleer enerji üretimini sağlamak üzere kıyı ve sahillere, askeri arazilere, yasak bölgelere ve zeytinlik sahalara tesis kurulmasının önündeki yasal engelleri kaldıran düzenlemeler yapılmıştır.
Son on beş yılda; nükleer santraller, köprüler ve otoyollar, havaalanları, hidroelektrik santraller, kanallar gibi birçok projenin çevreye olan etkilerinin değerlendirilmeden uygulanması için yasal düzenlemeler yapılmıştır. Verimli araziler yetersiz tarım politikaları nedeniyle toprak ve üretim kaybına uğramış, denetimsiz madencilik faaliyetleri ve afet riski gibi gerekçelerle yeşil alanlar, milli parklar ve ormanlık araziler kullanıma açılmış veya rezerv alan ilan edilmiştir. Tek başına bir çevre felaketine ve bölgesel iklim değişikliklerine yol açacak olan Kanal İstanbul Projesi başlatılmıştır.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez nüfusun çoğunluğunun kırsal alanlar yerine kentlerde yaşadığı Ülkemizde doğal kaynaklarını kaybeden şehirlerimiz bu proje ve uygulamalar eliyle; yalnızca doğal değil insan kaynaklı afetlere de açık hale gelmiştir. Küresel iklim değişikliği sebebiyle yükselen deniz seviyesi daha şiddetli fırtına ve sellere, orman kaybına uğrayan alanlarda daha sert gecen mevsimlere ve sonuçta kuraklığa sebep olmaktadır.
Dünyamızda yaşanan değişime ancak ülkemizin sahip olduğu doğal, çevresel kaynakların korunması ve uzun vadeli cevre politikaları oluşturulması yoluyla karşı koymak mümkün olacaktır. Bu bağlamda çevre karşıtı yatırım ve plan kararlarının ivedilikle durdurulması; bilimsel şehircilik ilkelerine ve planlama süreçlerine bağlı kararların hayata geçirilmesi zorunludur.
Mimarlar Odası olarak sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkının korunması konusundaki sorumluluğumuzu yerine getirmek üzere mesleki deneyim, birikim ve bilgimizi iklim değişikliklerine neden olan koşulları değiştirmek üzere dönüşüm baskısı altındaki kentlerimiz için kullanmaya kararlı olduğumuzu vurguluyoruz. Dünyamızın, bölgemizin, ülkemizin, kentlerimizin ve yaşama hakkımızın tehdit altında olduğu bu zorlu dönemde meslektaşlarımızın ve toplumumuzun Dünya Mimarlık Günü’nü kutluyoruz.