İmar Barışı adı altında hazırlanan İmar Affı 10 Mayıs Perşembe gecesi (10.05.2018) meclisten geçti.
Şehir Plancıları Odası tarafından konuya dair yapılan basın duyurusu:
İmar Barışı adı altında hazırlanan İmar Affı 10 Mayıs Perşembe gecesi (10.05.2018) meclisten geçti. “Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması” ile “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile, halihazırda büyük afet riskleri altında olan ve yaşanılan afet deneyimleriyle büyük toplumsal maliyetler ödemiş olan kentlerimiz geleceği belirsiz ve güvencesiz bir sürece doğru itilmiştir.
2000`li yıllarla birlikte birçok hukuksuz kentsel dönüşüm uygulamasını gerçekleştiren ve her fırsatta afetleri dayanak göstererek uygulamalarını meşrulaştırmayı amaçlayan mevcut iktidar, şaşırtıcı bir şekilde bugün imar affının gerekçesi olarak da kentsel dönüşümü ve olası afetleri öne sürerek, imar affından kazanılacak kaynağın kentsel dönüşüme aktarılacağını vurgulamıştır. Bu iddia tamamen asılsız ve kandırmacadır. Depreme dayanıksız binlerce bina yasallaşacak ve kendi kaderlerine bırakılacaktır. Deprem bölgesi olan ülkemizde olası bir afette doğacak kayıpların vebalini kimse ödeyemez. Dolayısıyla imar affı aynı zamanda bir cinayettir.
Bu yasa ile kentlerimizin kıyıları, sit alanları, orman alanları, tarım arazileri, meraları büyük bir saldırı ile karşı karşıya bırakılmış ve kentlerimiz üzerindeki baskı ve tehditlerin artmasına geniş bir zemin hazırlanmıştır. Yapılan her ne kadar bir hukuk düzenlemesi gibi görünse ve barış gibi bir kavramla üzeri örtülmeye çalışılsa da toplumumuzda adalet anlayışını zedeleyecek bir düzenlemedir. Çünkü affedilen bugüne kadar yasalara aykırı şekilde inşa edilmiş yapılardır. Ve bu yapıların affedilmesi ile sadece bugün yaşayan yurttaşlarımızın değil gelecek nesillerin hakları da gasp edilmektedir. Bu anlamıyla yapılan düzenleme düpedüz hırsızlıktır ve toplumumuzda ahlaken de çürümüşlüğü hızlandıracak bir gelişmedir. Çünkü hükümet tarafından kamusal alanları yağmalayanlar, hukuka aykırı davrananlar ödüllendirilmekte, yoksulluk ve açlık sınırında yaşamasına rağmen hukuka uygun şekilde hareket etmekten vazgeçmeyen geniş kesimler cezalandırılmaktadır.
Kent hakkı ve toplumsal adalet kavramlarını yerle bir eden, planlama kavramının önemine inanmayan ve toplumun her alanda süregelen yasa dışılığı bu kez kent mekanında meşrulaştıran anlayışı ve bu anlayışın ürünü olan İmar Affı Yasasını kabul etmiyoruz! Kentlerin geleceğe sağlıklı, güvenli, yasal ve nitelikli bir şekilde hazırlanmasının yolu imar affı değil, planlamadır.
TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak, açık bir seçim yatırımı olarak toplumun can güvenliğini umarsızca tehlikeye atan, kentlerimizin yaşam alanları üzerinde şiddetli saldırılar ve yeni baskılar yaratması kaçınılmaz olan bu Yasanın telafisi mümkün olmayan toplumsal ve kentsel maliyetlerini bir kez daha hatırlatıyoruz: İmar Affı toplum ve kent adına ihanettir. Kamuoyuna saygı ile duyururuz.
TMMOB Şehir Plancıları Odası