Işık ve Hareket Arasındaki Uyumu Yansıtan Bir Pencere: “In Motion”

In Motion, Finlandiya’da bulunan Aalto Üniversitesi’nin yeni açılan Kide binası için Outi Turpeinen kuratörlüğünde sanatçı Baptiste Debombourg tarafından hazırlanan enstalasyon çalışması.

Fotoğraflar: Baptiste Debombourg | Adagp

Kide binası, SARC+SIGGE Architects tarafından Aalto Üniversitesi Temel Bilimler (Uygulamalı Fizik) ve Elektrik Mühendisliği bölümleri için eğitim ve araştırma amaçları doğrultusunda tasarlanmış. Otaniemi kampüsünün kalbinde yer alan yapı, Alvar Aalto tasarımı olan Undergraduate Center yapısına doğru uzanan kampüs görünümünün bir parçasını oluşturuyor.

Sanatçının yaklaşımı, deniz dalgalarıyla etkileşerek ortaya çıkan ışığın mimariye ve tabiata yansıyan etkilerinden ilham alıyor.

Binanın, yayaların, arabaların ve tramvayların geçtiği iki yolun birleştiği kavşaktaki önemli konumu, sanatçıya bu etkileşimler arasındaki anlamı eserine yansıtması açısından ilham kaynağı oluyor. Farklı dinamikler, farklı hızlar ve farklı hareket biçimleri, sanatçıyı, ışığı hareket geçiren ve dalgalı bir topoğrafi formuyla temayı öne çıkaran bir malzeme seçimine yönlendiriyor. Çalışma ışık ve hareket arasındaki soyut perspektifi yansıtan bir pencere işlevi görüyor.

Ayna, cilalı paslanmaz çelik malzemeden hafif dalgalı bir formla yapılmış. Sıfırın altındaki sıcaklıklara karşı da son derece dayanıklı olduğundan bu malzeme seçilmiş. Eser, monte edildiği duvarla arasında 30 milimetre mesafe olacak şekilde sabitlenmiş. Cilalanmış paslanmaz çelik malzemeyle kıvrım verilmiş olan ayna, enstalasyona hareket ve dinamiklik katıyor.

Eserden gelecek yansımaların doğası gereği, etraftaki görüntü ve hareketler daha güçlü gözüküyor, böylelikle oradan geçen insanlar hatta tramvaydaki yolcular için bile akıllarda yeni perspektifler beliriyor. Eser, üzerine gelen ışığın yoğunluğuna bağlı olarak farklı atmosferik deneyimler sunuyor ve ortalama bir ışık seviyesinde bile izleyenler için birbirinden farklı deneyimler yaratıyor.

Enstalasyon, dış mekanda akmakta olan ve mekanı istila eden sıvının temsiliyle 1. katta bulunan pencerelerin yerini alırken iç mekanda ise bir dalganın sıçrama hareketinin temsiliyle ziyaretçiyi karşılıyor.

Enstalasyon yapıya yeni bir perspektif kazandırırken giriş alanını, mimarisine sadık kalarak tekrar yorumluyor ve aynı zamanda kullanıcılar için önemli bir sembol haline geliyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın