Işıkara: Ege’deki sessizlik hayra alamet değil

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Ege Bölgesi'nde 1 Kasım 1992'deki 6 büyüklüğündeki İzmir depreminden sonra bir sessizlik yaşandığını belirterek, "Bu sessizlik hayra alamet değil. Bunu göz ardı etmeyelim ve bir an önce depreme hazırlıklı olalım" dedi.

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara,ilköğretim öğrencilerine yönelik deprem eğitiminin ardından, gazetecilerin deprem ile ilgili sorularını yanıtladı. “Ege’de büyük bir deprem olabilir mi?” sorusuna Prof. Dr. Işıkara,”Her an hazır olun” yanıtını verdi.

Ege Bölgesi’nde en büyük depremin Kasım 1992 tarihinde İzmir’de meydana geldiğini hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, şunları söyledi:

“O tarihten sonra Ege Bölgesi’nde 6 şiddetinden büyük deprem yaşanmadı. Bu sessizlik hayra alamet değildir. Başta İzmir olmak üzere bölgede 6’yı geçen deprem olmadı. Bunu göz ardı etmememiz lazım. İzmir ve civarını depreme hazırlamamız lazım.”

İzmir’in Türkiye’de deprem master planını yapan ilk şehir olma özelliğinin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Işıkara, “Daha sonra İstanbul yaptı. Artık bütün şehirlerin deprem master planı olmak zorunda” dedi.

‘SAKARYA’DA YAPILANLAR ÇOK ÖNEMLİ’
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Sakarya ve bölgesinde orta ve ağır hasarlı evlere yönelik aldığı yıkım kararının doğru olduğunu belirten Prof. Dr. Işıkara, “Başbakanımızı kutluyorum. Sakarya’da yapılanlar çok önemliydi. Orta hasarlı evler olarak bilinen evlerin tamamı ağır hasarlıydı. Mal sahipleri, bilirkişi marifetiyle ağır hasarlı evleri orta hasarlıya çevirdi. O zaman deprem yapı şartnamesine göre bu evlerin yıkılır. Buna alet olanlara yazıklar olsun. Mal sahipleri bu evleri makyajladı ve evleri gençlere verdi. Sakarya Üniversitesi’nde okuyan çocuklarımızı tabuta koydular. Dolayısıyla, bu son Başbakanımızın açıklamasından sonra orta hasarlı olarak bilinen evler yıkılıyor. Ben oradaki insanlara üzülüyorum. Ancak canlarının korunduğunu unutmasınlar” diye konuştu.

MÜTEAHHİTLERİ UYARDI
Türkiye’de inşaat yapan müteahhitleri depreme dayanıklı evler yapmaları konusunda uyaran Prof. Dr. Işıkara, “1999 depreminden sonra Türkiye’de yeni bir kentleşme oldu. İzmir’de de oldu, İstanbul’da da oldu. Sabah akşam ilanlar verildi. 1999 depremini takip eden günlerde zemin etüdü yapılmış, depreme uygun olarak tasarlanmış binalar için müteahhitler ilanlar verdi. Ancak bir süre sonra bu ilanlar tarih oldu. Vatandaş artık bilinçli sayılır. Artık sadece başını sokacağı bir ev değil, güvenli yapılar arıyor. Bence tüm apartmanlara deprem yapı şartnamesine göre yapıldığını gösteren yazılar yazılsın” dedi.