İşitme Engellilere Yönelik Tasarlanan Okul: Heathlands School

Manalo & White, İngiltere St Albans'taki Heathlands School'un işitme engelliler için tasarlanan yeni okul binasını tamamladı.

Fotoğraflar: Rachel Ferriman

İşitme engelli mimarların liderlik ettiği Richard Lyndon Design ofisiyle iş birliği içinde tasarlanan ve Birleşik Krallık’ın işitme engelli çocuklara yönelik en büyük okulu olarak bilinen bina, öğrencilere özel olarak hazırlanmış ve destekleyici bir öğrenme ortamı sunuyor.

Heathlands School öğrencileri, projenin erken aşamalarında mimarlarla bir atölye çalışmasına katılmış. Bundan dolayı binanın tasarımında, öğrencilerin görüşleri göz önüne alınmış. Binanın dış cephesi çevreyle uyum içinde olacak şekilde yeşil renkli fiber çimento paneller ve düzenli bir ızgara düzeninde yerleştirilmiş ahşap çıtalarla kaplanmış. Pencereler, kapı çerçeveleri, merdivenler ve korkuluklarda kullanılan sarı renk vurguları ise yön bulmayı kolaylaştırıyor. Güçlü görsel ipuçları, özellikle işaret diliyle iletişim kuran bireylerin giriş noktalarını kolayca tespit etmesine yardımcı olarak alanın navigasyonunu büyük ölçüde iyileştiriyor.

Richard Dougherty’nin sağır bireyler arasındaki iletişim konusundaki uzmanlığı ve sağır bireyler için erişilebilir ve kapsayıcı ortamlar oluşturmayı amaçlayan bir mimari ve tasarım girişimi olan DeafSpace’in tasarım ilkeleri, sınıfların düzenini yönlendirmiş. Bu bağlamda, ortogonal bir düzen ile altı ila sekiz kişilik küçük sınıflarda öğrenciler birbirleriyle ve öğretmenle yüz yüze gelecek şekilde oturtulmuş. Ayrıca binanın yumuşak yeşil duvarları ve sarı vurguları, öğrenciler tarafından ifade edilen “canlılık” ve “oyunsuluk” duygularını yansıttığından tercih edilmiş.

İç mekanlar ise, arka plan ile sınıf kullanıcılarının yüz ifadeleri ve işaretleşme ifadeleri arasında net bir kontrast sağlamak için yumuşak bir mavi tonla boyanmış. Arka plan renkleri de yumuşak mavi ve yeşiller olup çeşitli cilt tonlarıyla etkili bir şekilde tamamlanarak kontrast oluşturmuş. Verimli, sade ve esnek bir yapıya sahip olan bina, altı sınıf ve daha geniş bir oyun alanıyla bağlantılı bir açık hava öğretim alanından oluşturulmuş.

Erişim koridorlarına ihtiyaç duymayan iki katlı bir bina olarak tasarlanan yapı, koridorların sınıflar arasında hareket ederken işaret dili ile iletişim kurması gereken öğrenciler için fiziksel olarak kısıtlayıcı olacağını gözlemlemiş.

Binanın zemin katında ilköğretim, birinci katında ise ortaöğretim bölümleri yer alıyor. Yeni bir bağlantı köprüsü, binanın birinci katındaki sınıfları mevcut sanat bloğuna bağlarken, yeni bir avlu, zemin katta kapalı bir geçiş bağlantısı sağlıyor. Yeni döşeme alanları, kampüsün kenarlarında bulunan oyun alanlarını birbirine bağlayarak bu alanları daha aktif hale getiriyor.

Mimarlar, alanın okunabilirliğini artırmak için görüş açılarını optimize etmiş, halıların ve akustik kaplamaların veya panellerin seçimi ise işitme cihazı veya koklear implant kullanan öğrenciler için akustiği iyileştirmeye yardımcı olmuş.

Birinci katta, tonozlu tavanlar, çatı ışıkları ve doğuya bakan büyük pencereler sayesinde sınıflar bol doğal ışık alır ve parlamadan kaçınılmış. Daha küçük pencerelerin eklenmesi, öğrencilere farklı manzaralar sunarak çapraz havalandırmaya olanak tanımış.

Binaya çatıya yerleştirilmiş fotovoltaik paneller de takılmasının yanında her sınıfta bulunan doğal havalandırma ve ısı geri kazanım (NVHR) üniteleri, pencere açılışlarını destekleyerek enerji verimliliğini ve konfor seviyelerini artırıyor.

İşitme Engelliler Mimarlığı Nasıl Değiştirir?

Etiketler

Bir yanıt yazın