“İstanbul Kimin Şehri?” Kitabı Mart’ta Çıkıyor

Mart 2016'da Metis Yayıncılık'tan çıkacak kitap, İstanbul'u farklı aktörlerin gözünden değerlendiren makaleler ile kapsamlı bir derleme sunuyor.

Dilek Özhan Koçak ve Orhan Kemal Koçak tarafından yayına hazırlanan kitap “İstanbul Kimin Şehri?”, sınıf, etnisite, cinsiyet ve yaşam tarzı temelinde farklılaşan kentlilerle çeşitlenen İstanbul profiline odaklanan makalelere yer veriyor.

Kitabın tanıtım metninden:

Bir dönemin “Başka İstanbul Yok!” sözü, öyle görünüyor ki yerini “Bu İstanbul’da kaç İstanbul var?” şaşkınlığına bıraktı. Kent büyük bir hızla genişlerken sınıf ve zenginlik, etnisite, cinsiyet ve yaşam tarzı temelinde farklılaşan kentlilerin her birinin kendi kişisel deneyimlerinden kaynaklanan farklı İstanbul’lar beliriyor. Sırrına eremeyeceğimiz duygusu veren, hem üst üste binmiş hem içe içe geçmiş, büyük bir karmaşıklık ve çeşitlilik var karşımızda; biz onu anlamaya çalışırken de değişmeye devam ediyor. Elinizdeki kitap bunun bilincinde olarak “İstanbul kimin şehri?” sorusu etrafında farklı disiplinlerden yararlanan bir dizi makaleyi biraraya getiriyor.

Kapitalistleşme sürecini kendine özgü bir ritmle yaşayıp dünya ekonomisiyle bütünleşmiş bir dünya kentinden mi söz ediyoruz? Yoksa sermayenin sonsuz bir döngüyle bir yıkım ve yapım alanına çevirdiği dev bir inşaat şantiyesinden mi? Pazarlama stratejilerinin eline bırakılmış ışıltılı bir vitrinden, bir reklam panosundan mı? İstanbul’u turistlerin kartpostallardan gördüğü tarihi kentte mi, temalı yaşam sitelerinde mi, yoksa zayıfların, şehrin “gerillaları”nın fethettiği arka sokaklarında mı aramalıyız? Filipinli göçmen kadın işçiler bir pazar gününü nasıl geçirir, ya da sokak satıcıları işlerini sürdürebilmek için hangi taktikleri geliştirir? Kimbilir, belki de İstanbul gerçeğin kendisi değildir de, sanatçının her defasında yeniden kurgulayıp ürettiği, pek çok kurmaca kentin üst üste gelip oluşturduğu bir kolajdır.

İstanbul Kimin Şehri? okurunu kentin, yalnızca güçlü ve sistemli çabalarla, kurumsal etkilerle ya da pazarlama etkinlikleriyle değil, bireysel katkı ve rastlantılarla da meydana gelen ritmine kulak veren bir çerçevede, onun her gün yeniden üretilişi hakkında düşünmeye davet ediyor.

İÇİNDEKİLER

Giriş: Başka İstanbul Yok mu?
Dilek Özhan Koçak ve Orhan Kemal Koçak

BİRİNCİ KISIM
Medyanın Kenti


1 Televizyon Dizileri ve Şehir: Yerel Hayaller ve Ulusötesi Düşler Pazarı Olarak İstanbul

Eylem Yanardağoğlu

2 İstanbul’dan Sevgilerle: Hollywood’un Yeni Oryantalizmi
Murat Akser

3 İstanbul Seyahatnamelerinde Şehirle Tekinsiz Karşılaşmalar
Hande Tekdemir

İKİNCİ KISIM
Seçkinlerin Kenti

4 İstanbul’da Soylulaştırma: Orta Sınıfın Sosyal Ağları ve Mekân Yaratma Stratejileri
Ebru Soytemel ve Besime Şen

ÜÇÜNCÜ KISIM
Ütopya ve Distopyaların Kenti


5 Bir Zamanlar İstanbul’da Gecekondular Vardı: Günlük Basında Şehrin Gecekonduyla İmtihanı

Şükrü Aslan ve Tahire Erman

6 İstanbul’un Çeperinde Temalı Yaşam
Sibel Yardımcı

7 Distopik Bir Yaşam Çevresine Dönüşen Bezirgânbahçe TOKİ Sitesi, Ayazma-Tepeüstü Kentsel Dönüşüm Projesi, Küçükçekmece
Tahire Erman

DÖRDÜNCÜ KISIM
Gerillaların Kenti


8 İstanbul Üzerine Yazmak: Grafiti ve Sokak Sanatı Bağlamında Kent

Bahar Aksel ve İnci Olgun

9 Unutkanlığı Yıkmak: İstanbul’da Metaforik Sanatsal Müdahaleler
Evrim Kavcar

10 Tek Kişilik Holdingler: İstanbul’un Sokak Satıcılarının Taktikleri
Julia Strutz ve Erbatur Çavuşoğlu

11 “Biz Lejyonerleriz!”: İstanbul’daki Filipinli Ev İşçileri
Ayşe Akalın

BEŞİNCİ KISIM
“Kültür” ve Sermayenin Kenti


12 Fashion’s Night Out: İstanbul’un Yeni İmajını Yaratmak

Nilay Ulusoy

13 Turistin Kenti: Muhayyel İstanbul
Dilek Özhan Koçak

14 İstanbul’un Fetih Panoraması
Deniz Ünsal

ALTINCI KISIM
Onun Kenti


15 “İstanbul’u Bir Üniversite Olarak Gördüm”

Emine Onaran İncirlioğlu

Etiketler

Bir yanıt yazın