İstanbul Projeleri (2) Devam

İhsan Bilgin, Çarşamba günü yayınlanan "İstanbul Projeleri 2" başlıklı yazısına devam ediyor.

Saçma ile başetmek meğer ne zormuş, alıştığım tarz ve usuller yetmeyince hiciv yoluna başvurmuş, onunla da ancak Bertolt Brecht ilgisiyle aşina olduğum epik tarz aracılığıyla başa çıkabileceğimden, dün politikacı memur, profesyonel Zihni Sinir ve Âkil Mantık Beylerden bir meclis kurmuş ve onları kanal ve köprü projeleri üzerine konuşturup düşüncelerimi aktarmıştım Şimdi kısa ara sonrası devamını izleyelim..

Cami

Keskin Zihnilerden biri, “Yahu Kemalistler kovalıyor, biz de kaçtıkça solcuların içine düşüyoruz. Onlar cami şayiası yaydıkça biz de demokrasi, insan hakkı gibi sorunlarla uğraşıyoruz; hâlbuki en iyi müdafaa hücumdur: Taksim yerine akla gelmedik bir yere yapalım. mesela, Çamlıca tepesine; Kanuni’yi bile aşarız”..

Takma adı “gıcık” olan Âkil’in cılız sesi, “Kanuni’yi aşıp ne yapacağız, yedi düvele hükmetmiş sultanla yarışıp şanlı tarihi mi sileceğiz? Bugünün oyla seçilmişinden öte neyiz ki?” dese de sentezin tuzağına düşülmüştür bir kere. “Bu kafayla ne Kanuni ne de Atatürk olurdu. Demokrasiydi insan hakkıydı derken milletle, kutsalımızla aramız açıldı” klişesi hazırdır kenarda, ve “Ama tabanımız genişledi… desteğimiz arttı”.. tezi, bile klişe gibi tınlar artık “Bırakın Çamlıca’yı da iyice beklenmedik bir yere dikelim.. Mesela Ataşehir’e, otoyolun dibine, blokların önüne”.. diyen biri mutlaka çıkacaktır. “Ne cemaat ne de otopark var!” uyarısı bile manasız kalacaktı artık, dile gelseydi bile.

Taksim

Arabulucu bir Âkil “Camiyi nereye yapacağımızı düşüneceğimize Taksim’e ne yapalım diye düşünsek”.. “Olur mu sırf inat için proje?”.. “Tabii olur, buldum!!”.. Taksim’e her yönden bir sürü yol çıkıyor, hepsini yeraltından bağlayıp üstünü yayaya açalım!”.. “Ama yayalar zaten orada aylak aylak yürüyenlerle dolu.”.. “Güvensizdi, vatandaşa açtık deriz”.. “Yok,yok, bunu anlatamayız!”.. “Olsun”.. “İyi de kim inanır?”.. “Herkes; çünkü genelde yayaların yürüyecek yeri yok algısı var.”.. “Yeri ve nedeni önemli değil, biz direkt algıya oynarız.”.. “Nasıl olsa,meydanda curcuna ve tehlike var sanıp ve/ya agorafobi nedeniyle çıkmıyorlar”.. “Herkes belirsiz bir başkasından korkuyor”.. “Tanıtım uzmanı demişti hani: ‘Yaptığınızı savunamıyorsanız önce sorunun reklâmını yapıp yaratın. Yaptığınız; onun çözümü olsun; tersi bile olur’.. diye”.. “Tamam ‘yayalaştırma projesi’ deriz. o zaman!”..

İçten bir Âkil, “Ama zaten yayaların!”da ısrarlı olsaydı da klişenin gücünden taviz vermeyen bir Zihni’den “Yayalaştırma medeniyettir!” cevabını alacaktı mutlaka. Arabulucu bir Âkil de vardır her mecliste. “Zaten yeraltı eser sayılmaz, biz yıkılan kışlayı tüm ihtişamıyla yeniden yapsak ya!”

“Hepsini niye yapmıyoruz? Camileri de yayayı da kışlayı da!”.. diyen bir muktedire kalır iş… Zaten olmasa muktedir de olamazdı. Sentez beklentisinin yine sonu gelmemiş; kasıt ve beklenti eşiklerinin dışında bir yerde buluşulmuşuldur: Tıpkı gelenek-modern sentezinin her seferinde ikisinden de tatminsiz yerlerde sonlanması gibi.

Sorun odaklı proje

Beklenmedik sürprizler de mümkündür; politikayla, sanatı ve yaratıcılıkla dayanışmayı bir tutmayı bilen bir âkil, alaycı bakışlar eşliğinde söz alabilir: “Bilim-Sanat Vakfı’ndan gençlerle iş edinip Mimarlık Fakültelerini, Mimar, Plancı Odalarını, sivil örgütleri dolaştık; ‘İstanbul’un sorunları nelerdir? Kim, nasıl çözer?’.. sonuçlar çıkardık”.. Kimse not defterinde yazanları merak etmedi, “Özetle!” dedi aceleci bir ses.

Ve özet: Rekreasyon için Hyde-Park,Tiergarten, Central-Park gibi merkezî bir “kent parkı” ile Murat Belge’nin kültür/tarih parkı diye yazdığı Roma’daki “arkeoloji parkı” gibi öneriler var; Kâğıthane Vadisi çok uygunmuş; detaylı projesi bile var. Mesken sorunu için de: “Teşvikiye, Levent, erken-Ataköy gibi ender ve karakterli modern iskân yerleşmelerinin korunması ve model alınarak,yenilerinin yapılması”.. Her madde için ayrı ayrı toplanalım, çok detay var.

Sıkıntılı iç geçirmelerle dağılındı…

***

Böylelikle Zihni ve Âkil Beylerle onları vareden mizansene ihtiyacım da bitiyor. Haftaya eski dil ve üslupla devam edeceğim.

Etiketler

Bir yanıt yazın