Modern mimarisiyle dışarıdan bakıldığında bile etkileyici ve dikkat çekici bir bina Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi. Salonu ve sahnesi ise gerçekten çarpıcı, İstanbul'da ve ülkede bulunmayan türden.
Bakırköy, birçok sanatçı çıkarmış, geleneksel olarak kültür-sanata önem veren bir ilçe olarak bilinir.
Bakırköy Belediye Tiyatroları örneğin, yıllardır ilçe sakinlerini ve tüm tiyatroseverleri, iyi seçilmiş bir programla, kaliteli prodüksiyonlarla buluşturan nadir oturmuş ilçe belediyesi tiyatrolarından. Bakırköy Belediyesi, kültür-sanat hizmeti misyonuna bu sezon bayağı bir el yükselterek devam etmeye karar vermiş. Yepyeni bir opera binası, Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi tüm İstanbullu sanatseverlere kapılarını açmaya hazır. Modern mimarisiyle daha dışarıdan etkileyici ve dikkat çekici bir bina Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi. Salonu ve sahnesi ise gerçekten çarpıcı, İstanbul’da ve ülkede bulunmayan türden: 1054 kişilik salonu, 22 metre yüksekliğindeki 400 metrekarelik döner sahnesi, dört yüksek kademeli orkestra çukuru, çok özel akustiği, kendi havalandırma sistemlerine sahip koltuklarıyla sahne sanatlarının her türlü teknik ve akustik ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dizayn edilmiş. Sahnelerin bir bir kapandığı ya da çürümeye terk edildiği, devlet opera bale ve tiyatrosunun kapanacağı söylentilerinin kol gezdiği bir ortamda böyle bir salon yapma fikrinin nasıl doğduğunu Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen anlatıyor: “Her türlü teknik donanıma sahip bir salon ürettik çünkü yoktu, Türkiye’de yoktu. Hep böyle bir şey istiyorduk. Bu sırada AKM’nin kapanması söz konusu oldu. Ülkenin çağdaşlaşması açısından opera, bale, klasik müzik gibi sanat dallarının çok yoğun bir şekilde yaşatılması lazım ki gençlerin, bilhassa da çocukların eğitiminden itibaren yola çıkarak çağdaş bir ülke haline gelebilelim. Bu düşünceyle başladık. Bir arsamız vardı, bir proje yarışması sonucunda çok güzel çizilmiş bir projeyi 15 ay gibi kısa bir sürede bitirdik .”
Ücretsiz servis
Mimar Cemal Mutlu’nun projesinden hayata geçirilen Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nin dışarıda bir perdesi var. İçerideki gösteriler bu perdeye yansıtılabileceği gibi gösteri olmayan yaz akşamlarında bu dış alan yazlık sinema olarak kullanılacak. Binanın önemli bir özelliği de içinde bir kreş barındırması. Gündüzleri 120 çocukluk, çalışan annelerin çocuklarına ücretsiz hizmet veren normal bir kreşken, akşamları gösteriye gelen ebeveynlerin çocuklarını bırakabilecekleri bir mekâna dönüşecek. Binanın bir diğer sürprizi ise giriş katındaki Leyla Gencer müzesi. İKSV kendi binası içindeki, Leyla Gencer’in İtalya’daki evi ve eşyalarından oluşan 2500 parçalık envanterlik müzeyi buraya emanet etmiş.
Ve geliyoruz en mühim soruya: Salon ne zaman açılıyor? Ateş Ünal Erzen, açılışı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapmasını istediklerini ve ondan tarih vermesini beklediklerini söylüyor. Fakat şimdiden Devlet Opera ve Balesi, haziranda gerçekleşecek uluslararası bir festival için talip olmuş, hatta bu sebeple dans için gerekli özel bir taban Amerika’ya sipariş edilmiş. “Program hazırlanıyor” diyor Ateş Ünal Erzen “Klasik müzik günleri, opera ve bale günleri yapacağız. Leyla Gencer sahnesi operaya, baleye ve her topluluğa açık.” Bakırköy uzak diyenlerin de bahanesi olamayacak çünkü “Gösteri günleri Ataköy deniz otobüslerinden, Şişli, Taksim, Beşiktaş gibi semtlerden ücretsiz servisler kalkacak”. En ileri teknik donanımlara sahip mükemmel bir salon açılmaya, müzikle, dansla şenlenmeye, salonları kapanan Opera ve Bale’ye yeni bir ev olmaya, yerli yabancı gösterileri ağırlamaya hazır. İyi hazırlanacak bir programla İstanbul’un en önemli salonlarından biri olacağı ve büyük bir boşluğu dolduracağı şimdiden belli.