24 Eylül günü SALT Beyoğlu'nda Bülent Tanju ve Uğur Tanyeli ile "İstanbullaşmak" üzerine bir söyleşi gerçekleştirildi.
{video475 src=”http://player.vimeo.com/external/29673478.sd.mp4?s=73d2d994665e28d5bb3fc8c9e6005332″}
Serginin kavramsal çerçevesini geliştirenlerden Bülent Tanju ve Uğur Tanyeli’ye ilk olarak “İstanbullaşmak nedir” sorusu yöneltildi.
Cevaplamak üzere söz alan Uğur Tanyeli, başta konuşacakları konunun, her zamanki gibi kenti okumak, kenti algılamak olacağını düşündüklerini, böyle bir çerçeve belirtildiğinde sevindiğini, kendilerine bu sergiden sonra en fazla yöneltilen sorunun “İstanbullaşmak nedir?” sorusu olduğunun altını çizdi.
İstanbul her zaman İstanbul değildi
İstanbullaşmak üzerine görüşlerini sunan Tanyeli, süreç ve dönüşüm üzerinde bir kavramsallığa yoğunlaşarak, 1980’lerde başlayarak İstanbul’a ilişkin söylemlerin bir yandan bir İstanbul imgesi yaratmak amacı ile sürekli bütünleştirildiğine, bir yandan da sürekli üretilerek çeşitlendiğine vurgu yaptı. “İstanbul her zaman İstanbul değildi. Adı bile İstanbul değildi. Sürekli değişti. İşte İstanbullaşmak, sürekli değişme halidir. İstanbul’a ilişkin söylemlerin sürekli değişiyor olmasıdır,” dedi.
Bu serginin amacı söylemler aracılığıyla düşünmek!
İstanbul’u varolan söylemler üzerinden algıladığımıza dikkat çeken Tanyeli “İstediğimiz kadar, objektif algımıza inanalım ki bu çok iyimser bir tutum, bizler çevremizi söylemler üzerinden kavrıyoruz. Her yeniden kavrayışımızda, bakışımızda da biz de üzerine yeni bir şeyler koyup aslında o söylemi yeniden üretiyoruz. Kavramları istediğimiz kadar eğrip bükelim, istersek reddetmek suretiyle kullanalım bir şekilde yeniden biçimlendirdiğimiz bir İstanbul söylemi olduğuna inanıyorum” diyerek, İstanbul’la ilgili oturmuş algılara vurgu yaptı. Dolayısıyla serginin amacını “Bu serginin amacı: Söylemler aracılığla düşünmek, ama söylemin gerçeğin ta kendisi olmadığının farkında olarak düşünmek. Böylece yeniden bir İstanbul şekillendirebileceğimizi düşünebilmek” diyerek tanımladı.
Bu sadece İstanbul’un başına gelen birşey değil
Tanyeli’nin ardından söz alan Bülent Tanju söylemler aracılığıyla düşünmek tanımlamasına ekleme yapmak istediğini, serginin değişimden çok bir oluş sürecini anlatmaya çalıştığını belirtti.
“İstanbul kimliğini kaybediyor diyorlar. Hangi kimliğini?” diyerek değişimin sonucunda varılacak sonucun bir oluş olarak algılanabileceği sorusalı üzerinde durulabileceğine vurgu yapan Tanju, “İstanbullaşmak bence değişmekten çok, bir çoğalmaya işaret ediyor” dedi.
İstanbullaşmak iyi bir şey mi kötü bir şey mi?
Konuşmalarının ardından izleyicilerin sorularını cevaplayan konuşmacılardan Bülent Tanju, “İstanbullaşmak iyi bir şey midir yoksa kötü bir şey midir?” sorusuna, İstanbullaşma’nın bir süreç olduğu kavramsallaştırmasından yola çıkarak, “Bu sadece İstanbul’un başına gelen bir şey değil. İzmir İzmitleşiyor, Tekirdağ Tekirdağlaşıyor, Küp küpleşiyor, Bülent Bülentleşiyor. Aslında anlatmak istediğimiz şey maddenin tarihi,” diyerek yanıt verdi.
Kendisine yöneltilen “silüet düşünmeye açık mıdır?” sorusu üzerine Uğur Tanyeli, “Sürekli değişen bir ortamda, birşeyi sabitleyip olması gereken bir şey varmışcasına oldurabileceğimiz bir toplumsal taahül yaratmaktan itinayla kaçınıyorum,” diyerek cevapladı.
İzleyicilerin sorularının ardından söyleşi sona erdi.