Kent aktivistleri ve mimarların da aralarında olduğu İstanbul Hepimizin grubu şeffaf ve katılımcı bir kent yönetimin ilkelerini içeren bir sözleşme hazırladı ve yerel seçimlerdeki adayların bu ilkelere uymasını isteyen bir imza kampanyası düzenledi.
İstanbul Hepimizin adlı, aralarında kent aktivistleri, akademisyenler, şehir plancıları ve mimarların olduğu bir grup İstanbulluları oluşturdukları kent sözleşmesini imzalamaya çağırdı.
Bu yönde başlatılan kampanyada demokratik, şeffaf ve katılımcı bir kent yönetimin ilkelerinin belirlendiği sözleşme açıklanıyor ve yaklaşan yerel seçimde hangi partinin adayı olursa olsun bu ilkelere uygun çalışılması talebi dile getiriliyor.
Kampanyada “Bu sözleşmeye imza atan İstanbullular olarak biz, bu sözleşmenin benimsediği yönetim tarzı ve anlayışını mahalle, ilçe ve kent düzeyinde her fırsatta savunmak, yerel seçimlerde aday olacak siyasilerin bu anlayışı benimsemeleri için uğraşmak, seçilecek yöneticilerin bu zihniyete uygun olarak çalışmalarını takip etmek için elimizden geleni yapacağımızı ilan ederiz deniyor.
İmzacıların benimsenmesini istediği ilkelerin bazıları şunlar:
* Her sokak, her mahalle, her ilçe, merkezden değil, yerinden yönetilir.
* Her düzeydeki şehir yönetimi, dürüstlüğü, şeffaflığı ve hesap verebilirliği sağlamakla yükümlüdür.
* Mali kaynaklara erişim başta olmak üzere, yerel yönetimlerin güçlü ve etkin kılınmaları için gereken anayasal ve yasal düzenlemeler gerçekleştirilir.
* Şehrin bütçesi tüm aşamalarında İstanbulluların etkin katılımıyla yapılır.
Kentsel dönüşüm projeleri, sosyal, kültürel ve yerel doku ele alınarak, mülksüzleştirmeden ve hak sahipliği korunarak, orada yaşayanların katılımıyla ve kimse yerinden edilmeden, birer iyileştirme çalışması olarak gerçekleştirilir.
* Yerel yönetimler şehirde yaşayan çocuk, yaşlı, yaya, bisikletli ve engelli, herkesin dilediği yere zamanında, güvenli ve sağlıklı ulaşımını sağlar.
* Kadınların ayrıma uğramaksızın kamusal alanda özgürce yer alması temel bir haktır. Yerel yönetimler, kadınların adil ve eşit olarak, sosyal, kültürel, kamusal yaşama ve üretime katılması için her türden tedbir ve teşviki, kadınların geniş katılımıyla planlamak ve uygulamakla yükümlüdür.
*Planların izlenmesi ve denetlenmesinde şeffaflık ve hesap verebilirlik esastır.
* İstanbul’u etkileyen her türlü karar, “etki değerlendirme” çalışmaları ile ele alınır ve sonuçları şehirlilerle paylaşılır.
* Yerel yönetimler, ekolojik sürdürülebilirlik ilkesini, bütün plan, proje ve uygulamalarının odağına alır. Bilinçli üretim ve tüketim, geri dönüşüm, yenilenebilir enerji gibi alanlarda gerekli altyapıları hazırlar ve uygular. (YY)
İmza kampanyasına ve sözleşmenin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.