8. İstanbul Buluşmaları 16-17 Ekim 2012 tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi'nde yapıldı.
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen İstanbul Buluşmaları’nın 8.si 16-17 Ekim 2012 tarihlerinde “Afet ve Dönüşüm Kıskacında: İstanbul ve Planlama” başlığıyla Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ev sahipliğinde yapıldı.
Kentsel dönüşüm ve sosyoekonomik bedelin yeniden dağıtımı başlıklı 3. oturumun moderatörlüğünü Prof. Fatma Ünsal üstlenirken konuşmacılar Dr. Tuna Kuyucu, Mustafa Sönmez ve Erbay Yucak Oldu.
Moderatör Fatma Ünsal’ın, oturumun teması ve çerçevesi hakkındaki açılış konuşmasından sonra ilk söz alan Cumhuriyet Gazetesi yazarı iktisatçı Mustafa Sönmez oldu. Türkiye’de tarihsel süreçteki ekonomik gelişme modelleri ile kentsel gelişmeyi birlikte açıklayan Sönmez, son 10 yıldır inşaatta yaşanan dönüşümle sermaye bikim modeline ağırlık verildiğini belirtti. Artık yapsatçı değil bir fabrika gibi işleyen endüstriyel inşaat firmalarının ortaya çıktığını söyleyen Sönmez, bu inşaatların talebinin karşılanması için insanların zorla borçalandırıldığını vurguladı. Mustafa Sönmez’den sonra Boğaziçi Üniversitesi’nden Dr. Tuna Kuyucu sunumunu gerçekleştirdi. “Antisosyal Politika Olarak Toki ve Kentsel Dönüşüm Projeleri” başlıklı sunumunda konut hakkını detaylı biçimde inceleyen Kuyucu, konut hakkının bir sosyal politika olmasını sağlayan unsurları şöyle sıraladı: Mali olarak ulaşılabilirlik, hukuki oturma güvencesi, spekülasyona karşı önlemler, demokratik süreç ve katılımcılık, piyasa kaynaklı eşitsizlikleri azaltma, sosyal entegrasyon ve güçlenme. 2001 krizi sonrasında konut politikasındaki yeniden yapılanmayı krizden çıkış stratejisi olarak emlak sektörüne ve “yasama çılgınlığı olarak” tabir ettiği birbiriyle çelişkili birçok yasanın hayata geçirilmesine bağlayan Kuyucu, TOKİ projelerinin açmazlarına değinerek konuşmasını sonlandırdı. Kuyucu’dan sonra söz alan avukat ve aktivist Erbay Yucak ise, 1 Umut Derneği kapsamında gerçekleştirdikleri kentsel dönüşüm mücadelelerindeki gözlemlerini aktardı. Konuşmasına, “Afet yasasını eleştirirken alternatifler üretebilmeli, karşı durmak için mücadele önerisi ortaya koymak gerekli” diyerek başlayan Yucak, dönüşüm mahallelerindeki mücadelelere değinerek devam etti. Aslında komşuluk, dayanışma ilişkilerinin her mahallede sıkı biçimde görülmedini dile getiren Yucak, 50 yıllık gecekondu mahallelerinde hayatlarının daha kötüye gideceğinin bilincinde olasalar da halkın hukuki güvence arayışından yorulduklarını vurguladı. Yucak, bugün dönüşümün, ranttan pay alma, kendi ihtiyacını karşılayabilme ekseninde ilerlediğini söyleyerek mücadele alanının da sınırlandığını dile getirdi.