Bakan Günay, Emek projesinin değerlendirilebilir olduğunu söylüyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile geçen gün düzenlenen “2012 Türkiye’de Çin Kültür Yılı” basın toplantısından sonra Topkapı Sarayı Mecidiye Köşkü’nde röportaj yapma olanağı bulduk. Malum, gündemde çok tartışılan Emek Sineması, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ve Başbakan’ın Dersim özründen sonra bile Eser İşletme Belgesi alamayan “Dersim 38” belgeseli gibi önemli konular vardı.
Bakan Günay, “27 tane yeni devlet tiyatrosu sahnesi açan bir kültür bakanı var karşında” diyerek başlıyor söze. Ardından bu sanat mevsimi içinde Manisa, Kayseri ve Ordu’da devlet tiyatrosu sahnesi açılacağını söylüyor, Bakanlığın Devlet Tiyatroları’nı kapatma niyetinde olduğu iddialarına gönderme yaparak…
Bilindiği gibi iki yılın ardından Emek Sineması’nı yenileme projesinin iptali üzerine açılan davada alınan yürütmeyi durdurma kararı geçen günlerde yine aynı idare mahkemesi tarafından kaldırıldı. Her ne kadar Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin açtığı davada karara itiraz edilecek olsa da çok tartışılan Emek projesinin hayata geçirilmesinin önü açılmış oldu.
Bakan Günay ise Emek projesinin değerlendirilebilir olduğunu söylüyor. Demirören AVM’nin İstiklal Caddesi’nin dokusuna aykırı olduğunu belirterek “O binayla ilgili itirazımda kendimi çok yalnız hissediyorum” diyor. AKM’nin ise 2012’de onarılacağını, sonraki aşamada da yerine daha büyük bir kültür merkezi yapmanın gündeme gelebileceğini belirtiyor.
Emek’e ben de emek verdim. Projeyi, kurul kararları raporunu ben de dikkatlice okudum ve projeyi değerlendirilebilir buldum. Kıyamet koptu toplumumuzda, Emek yıkılıyor, yok ediliyor diye… Bu özel salonun İstanbul’un kültür yaşamına katılmasını çok önemsiyorum. Yargının kararına uymak zorundayız.
Benim dikkatimi çeken ise şu: “Emek’in bugünkü fuayesi, girişteki güçlendirme sistemi yetersiz, daha üst bir mekânda aynen korunmalıdır” diyen bir proje için kıyametler koptu da Emek’in karşı köşesindeki İstiklal Caddesi’nin bütün konseptine aykırı Demirören AVM yapılırken, arkasındaki tescilli binalar AVM tarafından alınıp bir tevhid kararı olmadan yok edilirken, kat yükseliğini aşan bir biçimde yukarıya ve yerin altına doğru inanılmaz bir yapılaşma sergilenirken ve yapımı sırasında yandaki tarihi Ağa Camii tavanına kadar çatlatılırken ne sokaklarda yürüyüş yapıldı ne de yargıya gidildi. Ne Mimarlar Odası, ne şehir plancıları ne de başkası herhangi bir itiraz öne sürdü. O zaman öteki itirazlar bana o kadar içtenlikli gelmiyor.
2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın projesinde yargıya takılan bazı konulardan vazgeçmemiz halinde bile çok ciddi bir bütçeye, yaklaşık 60 milyon TL’ye ihtiyacımız var. Bakanlığın bir yıl içinde bu kadar kaynağı genel bütçe imkânlarından ayırması zor. Bir sponsorluk arayışı içindeyim. Bu yıl bakanlık imkânlarıyla AKM’nin onarım ve iyileştirme işlemlerini başlatacağım. Yeterli kaynak bulursam 2012 yılı içinde bitecek, bulamazsak gelecek yıla sarkacak.