Esja Architecture, Doğu İzlanda'daki Bjólfur Dağı'nın eteklerinde, deniz seviyesinden 650 m yükseklikte halka şeklinde bir gözlem platformu olan Ring of Bjólfur'u tasarladı.
Platform, canlı sanat ortamı, yemek kültürü, sanat ve müzik festivali ve aynı zamanda İzlanda’dan Avrupa ana karasına giden tek feribot bağlantısına sahip olmasıyla bilinen dik dağların bulunduğu dar bir fiyort olan Seydisfjordur’a bakıyor. Basit beton yapı, fiyordun ve Atlantik Okyanusu’nun muhteşem manzarasını sunmak için engebeli arazinin kenarında konumlanıyor.
Çapı 32 metre olan halkanın ve 100 metrelik çevresinin tamamına yayılan bir yürüyüş yolu ve bank bulunuyor. 360° deneyimi, ziyaretçileri çevredeki dağların, kasabanın, vadinin ve yukarıdaki dağ zirvesinin manzaralarını keşfetmeye davet ediyor. Hafif eğimli halka yapısı aynı zamanda tekerlekli sandalye erişimine uygun.
Halka, yerel karaçamdan bir iç korkuluk ve ince paslanmaz çelik direklerden oluşan bir dış korkuluk ile betondan yapılmış. Üç malzeme, karaçamın gümüş patinası, çeliğin ışıltılı yansıması ve hava durumuna göre değişen açık beton tonları ile çeşitli gümüş-gri renk tonları sergiliyor. Malzeme seçiminde sağlamlık, önemli bir faktör olmasının yanı sıra zorlu hava koşulları ve uzak konum nedeniyle yapı, minimum bakım gereksinimi de içeriyor. Keskin gümüş renk paleti, üzerine oturulacağı kayalık manzaranın kahverengi tonlarıyla güzel bir kontrast oluşturuyor.
Bjólfur Dağı, adını ilk olarak Seydisfjordur’a yerleşen ve dağın yüksek bir yerine gömüldüğüne inanılan Viking Bjólfur’dan almıştır. Mücevher ve silahlar da dahil olmak üzere en değerli eşyalarıyla birlikte gömülmek Viking geleneği. Buna göre Bjólfur Yüzüğü, fiyort halkının atası Bjólfur’a ait değerli bir gümüş yüzüğü simgeliyor.
Yapı, manzaranın üzerinde yer alıyor. Dağ kenarında ise konsol olarak göze çarpıyor. Kapalı dairenin yük taşıma kalitesi çok verimli olduğundan dolayı halka, yalnızca dört bağlantı noktası gerektiriyor.
İnşaatına bu sonbaharda başlanacak olan Ring’in 2024 sonbaharında tamamlanması bekleniyor. İnşaat sahasının yüksekliği, öngörülemeyen hava koşulları ve dik yol geçişleri nedeniyle zorluk teşkil ediyor. Bu nedenle inşaat sürecinin her detayı önceden planlanmış.