İzmir'in iki yakasını bağlayacak ve 3,5 milyar liralık yatırımla hayata geçirilmesi planlanan Körfez Geçiş Projesi görücüye çıktı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın toplam 4 ayrı ilçenin sakinleri ile sivil toplum kuruşlarının dikkatine sunduğu projeyle ilgili kritik toplantıya kentteki meslek odalarının eleştirileri ve projeye dair görüşleri damga vurdu.
ÇED süreci start alan “İzmir Körfez Geçişi (Otoyol ve Raylı Sistem Dahil) Projesi” halkın görüşüne açıldı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan körfezin iki yakasını buluşturacak projeyle ilgili olarak Balçova, Çiğli, Narlıdere, Karşıyaka halkının da katılımı ile düzenlenecek olan bilgilendirme toplantısı İzmir Ticaret Odası’na ait meclis salonunda yapıldı.
İzmir’de Üçkuyular ve Karşıyaka arasında körfezin iki yakasını bağlayacak karayolu tüp geçit projesi resmen start alıyor. Projeyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan geçtiğimiz haftalar içerisinde ÇED duyurusu gelirken, süreç için kritik öneme sahip halkın katılım toplantısı da gerçekleşti. İzmirlilerin onayına sunulan projeyle ilgili toplantıda bakanlık ve çeşitli resmi kurum yetkililerinin yanı sıra, vatandaşlar, sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının temsilcileri hazır bulundu. Toplantıda, proje dosyasını hazırlayan yüklenici firma Yüksel İnşaat yetkilisi Özgür Uğurlu yatırımla ilgili detaylı bir sunum gerçekleştirdi.
Trafik ve ulaşım etüdü, güzergah ön projeleri, jeoteknik ve jeolojik etütler, tünel ön projeleri, fizibilite etütleri, yapay ada ön projeleri gibi hazırlıklar gerçekleştirilen projeyle ilgili bilgiler sunan Yüksel İnşaat Proje Müdürü Özgür Uğurlu’nun ardından yatırımla ilgili ÇED dosyasını hazırlayan Dokay Çevre Mühendislik yetkilileri de halka süreçle ilgili bilgi verdi. Firma yetkilileri, projeyle ilgili ÇED sürecinin yaklaşık 18 ay içerisinde tamamlanacağını ve yatırıma start vermek için ardından ihaleye çıkılabileceğini aktardı. Projenin inşaat aşamasında kuzey ve güneyde iki adet olmak üzere kırma eleme tesisi (İnşaat için gerekli malzemeyi sağlayacak taş ocağı), 2 adet beton santrali ve bir adet de asfalt plent tesisi inşa edilecek. Kurulacak ek tesisler için Çevre Kanunu kapsamında ayrıca gerekli izinler alınacak.
Çiğli’de 2’inci Ana Jet Üsttü Mevkii’nden start alacak yeni proje kapsamında Narlıdere Sahilevleri’ne karayolu bağlantısı sağlanacak. Projeye göre raylı sistem için de ayrıca güzergah belirlenirken, Karşıyaka Mavişehir’den başlayacak hat, yine İzmir Körfezi’nden Üçkuyular’a bağlanacak. Körfez altından yapılacak ve Türkiye’de ilk olacak batırma tünel yöntemi ile kentin iki yakası Marmaray benzeri bir sistemle birbirine bağlanacak. Proje dahilinde 2693 metrelik denizaltı tünelinin (tüp geçit) yanı sıra, körfez içine ve körfez kıyısında iki adet yapay ada kurulacak. Çiğli’yi Balçova’ya bağlayacak projeye göre, körfezin iki yakası arasında ulaşım bütünlüğü sağlanması hedeflenirken, körfez özel bir köprü ile geçilecek ve köprü bitiminde oluşturulacak yapay bir ada ve batırma tünel ile buradan gemilerin geçişine olanak sağlanacak. İzmir Çevre Yolu’nu kısaltacak proje dahilinde güzergahta bir de Mavişehir-Üçkuyular tramvay hattına yer verilmesi planlanıyor. Projeye göre, toplam 4,2 kilometre uzunluğunda körfez köprüsü, 880 metrelik yapay ada, bin 800 metrelik batırma tüp tünel ve 16 bin 400 metre de raylı sistem inşa edilecek. Ayrıca mega proje kapsamında toplam 6 şeritli otoyol ve 2 şeritli raylı sistem güzergahı bulunacak. Diğer yandan, geçmişte imar planlarındaki problemler ile gündeme gelen projeyle ilgili olarak hazırlanan ÇED dosyasında alternatif güzergahlara da yer verildi. Proje tamamlandığında mevcut güzergahtaki 70 dakikalık yolculuk süresi 10 dakikaya inecek. Karbon salınımı trafikten kaynaklı çevre kirliliğinin azaltılması da hedefleniyor.
Projeyle ilgili sunumların ardından yatırımla ilgili çeşitli eleştiriler ve sorular da gündeme taşındı. Toplantıda ilk olarak söz alan TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Hasan Topal, kentin imar ve ulaşım planlarına uygun olmadığını belirttiği projenin İzmir’in en önemli doğal zenginliği olan körfezi tahrip edeceğini ve 4,2 kilometrelik köprü ve köprü ayakları ile doğal güzelliği yok edeceğini savundu. Yatırımın sulak alanlar ve sit alanlarına zarar vereceğini de dile getiren Mimarlar Odası Başkanı Topal, “İzmir kentinin gereksinim duyduğu konut alanları ve iş alanları ile hiçbir ilişkisi kurulmamış. Ulaşım talepleri ile ilişkilendirilmemiş. Dünyanın herhangi bir kentinde 11 kilometre boyunca durmaksızın giden bir tramvay var mı? 8 bin yıllık bir kentte böyle bir proje nasıl uygulanacak, ciddi şekilde anlatılması lazım. Gerekli etütler ve araştırmalar, projenin değerlendirilmesi için olmazsa olmaz unsurlardır” dedi. Topal’ın dile getirdiği eleştirilere ve önerilere karşın, bakanlık ve ilgili resmi kurum yetkililerinin soruları yanıtsız bırakması dikkat çekti.
Projeyle ilgili önerilerini dile getiren TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Melih Yalçın ise, “İzmir’de ulaşıma harcanacak 3,5 milyar lira bir para söz konusu. Bu para daha önemli toplu ulaşım projelerine, daha başka alanlara harcanamaz mı? Kaynaklar daha doğru kullanılamaz mı?” sorusunu gündeme taşıdı. Sorulara yanıt veren Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahhattin Varan ise, “Umarız onu da yaparlar” şeklinde görüş sundu.
Projenin kent içi değil, kent dışı trafiğe hizmet edeceğine dikkat çeken TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Emekli ise, “Kentin merkezinden tamamen uzak kuzey-güney bağlantısını kim kullanacak? Çevre yolları ile bağlantı kurulan bu yol dahilinde, kent içi değil şehirlerarası bağlantı sağlamaktadır. Proje körfezde ciddi bir kesinti getirecek. Konak Tüneli’nde bugün yaşanan benzer bir etki ortaya çıkacak. İnşallah gerçekleşmez diye umuyorum. Önce vaat edilip sonra gerçekleşmeyeceğini düşünüyorum” dedi ve körfez geçiş projesinin kentin bağlarını kopartacak bir çalışma olduğunu belirtti. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Emekli ayrıca, İstanbul ve diğer kentlerdeki köprü ve tüp geçit gibi benzer ulaşım projelerinde yer verilen raylı sistem güzergahlarının daha sonra projeden çıkartıldığına dikkat çekerek, yatırım tamamlandığında tramvayın akıbetini sordu.
Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Erhan İçöz de proje dosyası kapsamında İzmir için hayati öneme sahip İzmir fayı ve depremsellik konusunda hiçbir çalışma yapılmadığına ve gerekli etütlerin yapılmadığı yönünde eleştirilerini sundu. “Bu konuda bizleri tatmin edecek açıklamalar olmasını beklerdik” diyen İçöz, yapay dolgu ve batırma tüp tünel yapılacak proje öncesinde körfezdeki zemine dikkat çekti. İçöz ayrıca, projenin tamamlanması ile birlikte çevredeki alanların yapılaşmaya açılıp açılmayacağını sordu.
Projenin getireceği çevresel tahribatı ve olası etkilerini değerlendiren EGEÇEP Üyesi Elif Yücel, söz konusu yatırımla ilgili endişeli olduklarını belirtirken, yetkililer ise projenin ekosistem ve çeşitlilik gibi konularda zararlı etkilerin minumuma indirileceği ve gerekli kurumlar ile ortaklaşa çalışma yürütüldüğünü aktardı.
Sivil toplum örgütü temsilcilerinin körfezin iki yakasında yer alan Kent Ormanı ve Kuş Cenneti gibi bölgelerin çevresine kurulacak taç ocakları ve asfalt tesisleriyle ilgili eleştirilerine de yanıt veren yetkililer, inşaat için gerekli hammaddeleri sağlayacak söz konusu tesislerin kıyı gerisindeki alanlara geçici süreliğine inşa edileceğini dile getirdi.
Meslek odaları temsilcileri ve vatandaşlardan gelen görüşleri dinleyen Çevre Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan, seçimler arifesinde duyurulan ve olası hükümet değişikliğinde akıbeti merak edilen projeyle ilgili son olarak, “Politik hale getirmek gerekmez. Bu proje ulaşımda bir gereklilikse, hangi hükümet gelirse gelsin bu uygulamayı hayata geçirmelidir” dedi.