Türkiye'de yüzlerce tanınmış sanatçının yetiştiği Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi’nin eski binalarında aniden başlayan yıkım, mezunlardan tepki topladı.
1975-76 öğrenim döneminde devredilen yerleşkenin, 1997’de fakültenin Narlıdere’ye taşınmasıyla boş kalan binalarında bir dönem Mimarlık Fakültesi de eğitim vermişti. Mezunlar aniden başlayan yıkımla tepkilerini sosyal medyada dile getirirken, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün yıkılan binaların yerine İzmir Meslek Yüksekokulu yapıp, oraya taşımak istediklerini söyledi.
Füzün, “O binalar hem depreme dayanıksız, hem de artık istenmeyen kişilerin yuvası haline geldi. Bu yüzden yıkmaya karar verdik. 20 aylık görev sürem var. Para bulursak oraya İzmir Meslek Yüksekokulu yapmak benim düşüncem. Yapamazsam benden sonra gelen yönetim karar verir. Ancak AVM yapılması söz konusu değil. Burası tahsisli arazi. Eğitim kurumundan başka bir amaç için kullanılması mümkün değil” dedi. DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Yoleri ise yıkımdan haberleri olmadığını kaydetti.
Bu arada okulun aralarında oyuncu, yönetmen, müzisyen, akademisyen ve yazar olan yüzlerce mezunu sosyal medyada tepkilerini dile getirdi. Binaların yıkılıp, Alsancak Stadı’nın yerine yapılacak AVM’nin otoparkı olarak kullanılacağını iddia etti; “Orası sanat eğitimi için kullanılsa daha doğru olacak. Narlıdere fakültenin tiyatro, müzik ve sinema televizyon bölümleri için adeta bir sürgün yeri oldu.
En azından bu bölümler Alsancak’a taşınıp burada seyirciyle buluşmaları sağlanabilir. Bu bölümlerin etkinlikleri, gösterileri, sergileri seyirciden Narlıdere’de kopuk kaldı. Üstelik Alsancak yerleşkesinin yıkılmasıyla bir sahne de ortadan kalkmış olacak. İzmir akustiği, anıları iyi önemli bir de sahnesini de kaybetmiş olacak. Bu karar bir tiyatro sahnesini de yıkıyor. En kısa sürede tepkilerimizi daha büyük dile getireceğiz”
Vahide Gördüm: Çok üzülüyorum gerçekten. Benim en büyük hayalim eğitimini aldığım, yetiştiğim o yere güzel bir şehir tiyatrosu hediye edilmesiydi. Bunun için çok çabaladık biz de hocalarımız da. İçini gören bilir, oradaki sahne çok güzel, akustiği olan bir sahnedir. Esefle kınıyorum, yaşasın sanat!
Hakan Meriçliler: Ne desek boş, ne desek anlamsız kalıyor. O okulu yıkmak bizim tüm anılarımızı, hayatımızı gömmektir. Okulun yapılışında bile öğrencilerin emekleri var. O sahne çok özeldir, o sahneden kimler geçti. Keşke aynı şekilde kullanılsa ancak okul olacaksa sesimizi çıkarmayız.
Serhat Teoman: Yerine bir meslek yüksekokulu olacağına yine bir tiyatro olmalıydı. Keşke yıkılmadan sağlamlaştırılabilse. Orada öğrenim görmüş, sahnede vefat etmiş herkesin emeği ve ruhu var. Tiyatro böyle bir şey, ruhu olan bir şey.
Hüseyin Avni Danyal: Türkiye’nin sahnelerinin korunması lazım. Yeni sahne yapılmadığı için eldekileri en azından korumak lazım. Çünkü sahne çok önemlidir, yani tıpta laboratuvar neyse, tiyatroda sahne odur. İzmir’de meslek yüksek okulu yapılacak yer mi kalmadı? Orasının altı mezarlıktır. Tiyatro ise yeni bir yaşamdır. Ölümün üstüne yeni bir yaşam kurulmuştur orada.
Bülent İnal: Bizim anılarımız var, çok özel bir yer, yıkılmasını istemeyiz. O şekliyle kalmasını isteriz. İçinde bir sahne yapılması lazım. Sahne bulmak çok zor. Her zaman olması lazım, her okulda olmalı böyle sahneler. Dışardan gelenler için, oyun oynamak için önemli olduğunu düşünüyorum.