Japon mimarlık ofisi Katsuhiko Endo Architect and Associates, Osaka kentindeki Nakanoshima Sanat Müzesi’ni içi oyulmuş, siyah bir kütle şeklinde tasarladı.
Tasarım konsepti, çeşitli insan ve etkinliklerin kesiştiği “şehir gibi bir müze” fikrinden referans alarak oluşturulmuş. İsteyen herkesin ziyaret edebileceği, öğrenebileceği, rahatlayabileceği, eğlenebileceği, ilham alabileceği ve bilgi paylaşabileceği “kamusal alan” olarak tanımlanabilecek bir müze binası ortaya çıkartmak amaçlanmış.
Dojima Nehri ve Tosabori Nehri arasında uzanan bir kumsal olan Osaka Nakanoshima, ortaçağdan beri ticaret ve ticari faaliyetler için gelişen bir bölge olmuş. Ayrıca Nakanoshima’nın doğu ve batı bölgeleri arasında önemli bir bağlantı noktası olması da bu alanı önemli kılmış. Bu nedenle, belirli bir rota oluşturmak için binanın önü yerine, her yönden insanları karşılayacak bir dizi giriş tasarlanmış.
Alandaki nehir taşkınları riskine hazırlık olarak sanat eserleriyle ilgili depo odaları 3. kat ve üzerinde konumlandırılmış. 1. ve 2. katlar ise sergi ziyaretçileri dışındaki kişilerin kullanabileceği kamusal alanlar şeklinde planlanmış. Beş katlı çelik karkas yapı, taban izolasyonlu yapı ile tasarlanan ana müze binası ile depreme dayanıklı yapı ile tasarlanan ve genleşme derzleri ile bütünleşen otopark binasından oluşuyor.
1. ve 2. katlardaki dış alanlar, kentsel erişilebilirliği artırmanın bilincinde olarak çevredeki peyzajla bütünleşmiş şekilde tasarlanmış. Sorunsuz bir bağlantı yapabilmek için çevre arsa ile olan yükseklik farkını ortadan kaldırmak gerekmiş.
Sonuç olarak, 1. ve 2. katların “tipografisi” üzerine, müzeyi şehrin içinde yüzen bir oluşum olarak ifade etmek için masif kare cepheli net bir geometrik “mimari” ile tasarlanmış.
2. kat, çevredeki kamu tesislerine bir yürüyüş yolu ile bağlanmış. Bağlantılı yürüme yolunun binanın batısına kadar uzatılması planlanmış, bu şekilde yapının mahallenin gelecekteki canlılığına ve ulaşım kolaylığına katkıda bulunması hedeflenmiş.