Japon mimar Junya Ishigami, Yamaguchi'de mağara benzeri etkileyici bir ev/restoran projesi tasarladı.
914 m²’lik alana oyuklar kazılmış ve ardından bu oyuklar betonarme ile doldurulmuş. Betonu çevreleyen boşluklar, yapının neredeyse 200 m²’lik kat planını oluşturan birbirine bağlı “mağaraların” görünüşte rastgele ama aslında dikkatlice tasarlanmış biçimini ortaya çıkarmak için kazılmış.
İlk olarak düşünülen fikir, binanın duvarlarının gri beton gibi görünmesiymiş, ancak kazıcılardan oluşan ekip dökülen alanların etrafındaki toprağı çıkarmaya başladığında, toprağın bir kısmı betona yapışmış ve güzel bir doğal yüzey oluşturmuş. Ishigami de müşteri de yapının bu halini beğenmiş ve böyle kalmasına karar vermişler.
Üç küçük avlu, alanın kuzeyinde restoranı ve güneyinde özel konutu birbirinden ayırmış ancak orta avludan geçen bir geçit, ikisi arasında sorunsuz bir şekilde hareket etmeyi mümkün kılmış. Restoranın ana tezgahı beş kişinin oturabileceği şekilde tasarlanmış, büyük mağaranın içine de 12 küçük masa yerleştirilmiş.
Mağara benzeri ev, iki yatak odası, yemek masası ve gömme oturma alanı içeren geniş bir açık alan barındıracak şekilde tasarlanmış. Evin alçaltılmış küçük mutfağında dökme betondan yapılmış cilalı lavabo ve tezgah bulunuyor.
Düzensiz yapılar arasındaki tüm boşluklar, her bir açıklığa uyacak pencere ve kapı çerçevelerinin hassas bir şekilde üretilmesini sağlamak için kapsamlı olarak üç boyutlu modelleme yoluyla geliştirilmiş.
Projenin alçak, organik şekli, toprağa yarı gömülü olması ve yerden zar zor görülmesi nedeniyle çevredeki evlerden çok uzak. Ancak sadece “mağaraya” girerken projenin gerçek kimliği ortaya çıkıyor.