Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Hizmet Binası Ulusal Mimari Proje Yarışması'nın ödül töreni ve akabinde kolokyumu 17 Eylül 2010 tarihinde Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Salonu'nda gerçekleşti.
3 – 6 Ağustos 2010 tarihinde teslim alınan projeler arasından 115 tanesi değerlendirmeye alındı. Bunların içinden bir tanesi kimlik zarfı olmadığı için, bir diğeri ise geç teslim edildiğinden dolayı yarışma dışı kaldı. 18 Ağustos 2010 tarihinde yarışma sonuçlandı, 3 adet ödül, 5 mansiyon ve 5 tane satınalma ödülü verildi.
Ödül töreninden önce Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Büyük yaptığı konuşmada şu an kullanılan mevcut yapının Düzce’nin en iyi binalarından biri olduğunun altını çizdi. Şehir merkezinde yer alan mevcut binanın dışarıdan gelen kullanıcılara yetmediğini, toplantı odalarına sığamadıklarını ve otopark sorunu nedeniyle yeni bir arsada yeni bir bina yapma kararını yaklaşık iki yıl önce aldıklarını belirtti. Sadece şu an için değil, ileride de kaliteli bir yapıda hizmet verebilmek adına yapının tasarlanmasının tek bir mimara verilmesi yerine ülke çapında düzenlenen bir mimari proje yarışmasıyla olmasına karar verdiklerini söyledi. Yarışmaya katılımın yoğun olmasından duydukları memnuniyeti ifade etti.
Daha sonra sözü Meclis Başkanı Nusret Özsoy aldı. Konuşma yapmak üzere kürsüye Jüri Başkanı Nesrin Yatman çağırıldı. Yatman çok emek verilmiş olan 115 adet projeyi incelemekten dolayı memnun olduğunu kaydetti. Konuşmasının sonunda jüri ve mimarlık mesleği adına Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’na teşekkür etti.
Konuşmaların ardından sahiplerine ödülleri ve jüriye plaketleri verildi
Oturuma verilen kısa bir aranın ardından kolokyuma geçildi. Kolokyum yöneticiliğini üstlenen Ercan Çoban bu tip yarışmaların desteklenmesi gerektiğini söyledi. 1972 yılından beri mimarlık için emek verdiğini söyleyen Çoban meslek hakkında yapılan negatif yöndeki konuşmalardan hazzetmediğini sözlerine ekledi. Ve kolokyum için salondan sorular alındı.
Katılımın fazla olmadığı kolokyumda sadece iki soruldu, ancak jürinin bu sorulara yanıt verişi ve çıkan tartışma oturumun 2,5 saat sürmesini sağladı.
Ödül alan proje müelliflerinden Nihat Eyce jürinin raporda projeleri incelerken oybirliğiyle eleme yapmasının nedenini sordu.
İlk soruyu yanıtlamak üzere Nesrin Yatman jüri değerlendirme sürecinden elinde kalan bir listeyi çıkardı. Katıldığı jüriler içinde ilk kez böyle bir durumla karşılaştığını belirten Yatman, jüride ikna ve uzlaşma ortamının yakalandığını belirtti.
Jüri üyeleri diğer birçok yarışmanın aksine bu yarışmaya katılan projeleri incelemek için uzun saatlerini ayırdıklarını ve çok sıkı tartışmaların gerçekleştiğini belirtti. Bu sayede her bir jüri üyesinin projeleri tek tek oylaması yerine ortak bir görüş alınarak eleme yapıldığını açıkladı.
Bir diğer soru ise satınalma ödülü kazanan ekiplerden birinde yer alan Umut Özdemir’den geldi. Yarışma sürecinde soru-cevaplar kısmında kat yükseklikleri ve adedi konusunda gelen bir soruya jürinin imar yönetmeliğini referans olarak gösterdiğini ancak bu yönetmeliğe uymayan bir projenin neden ve nasıl birinci olduğunu anlayamadığını belirtti.
Bu soruya her bir jüri üyesi kendi deneyimlerinden yola çıkarak ayrı ayrı cevaplar verdi. Bu sırada tartışma tüm salona hitap etmekten çok aynı zamanda yerel bir mimar olan ve satınalma ödülü kazanan projelerden birinin müellifi olan İrfan Dursun’la bir tür münakaşaya dönüştü.
Kısacası jürinin savunduğu görüş tek bir fikirden oluşuyordu:
Mimarlık mesleği özellikle ülkemizde dış etkenler (yönetmelikler, vb) nedeniyle yeterince daralırken avan proje niteliğinde teslimi istenen bir yarışma projesi imar yönetmeliği kuralları gibi kalıplar içinde özgürce tasarlanamaz.
Ve jüri yarışma katılımcılarının bu gibi nedenlerle yönlendirilmesi fikrini doğru bulmadıklarını belirtti.
Avan projenin müellifleri tarafından proje ilerledikçe geliştirileceğine inandığı belirten jüri birinci olan projenin mimari yorumundan memnun olduklarını anlattı.
Kolokyum birincilik ödülünü alan proje müelliflerinden Bülent Çetin’in yaptığı konuşmayla son buldu.