Aomori'deki, karakteristik yapılardan, Nebuta-no-ie Warrase'nin formu bir bütün olarak ancak bitişiğindeki kıyıdan görülebiliyor.
Binayı saran kırmızı şeritler, akışkan bir form alarak, çatıda yoğun bir şekilde başlayıp, su seviyesine doğru dökülen bir biçimde tasarlanmış. Yapının tasarımında Frank la Riviere Architects ve d/dt Arch ile birlikte çalışan Molo Design, yeni tamamlanmış olan binanın, Aomori şehir silüetine renk getireceğini belirtirken: “Çevrede yer alan binalar, gri ve bejin tüm tonlarını içeren, üniforma gibi kutu şeklinde yapılar… Bu bağlamda, yapı, sokağın sonunda yer alan kırmızı perde görünümüyle, günlük şehir deneyimini bir tiyatroya çeviriyor,” ifadelerini kullanıyor.
Bina hacmi, her yıl düzenlenen Nebuta Festivali için yerleştirilen göz alıcı, Japon fenerlerine ev sahipliği yapıyor. Bu büyük ölçekli, hayvan, canavar ve şeytan formlarında, aydınlatılmış heykeller, düzenlenen etkinliklerde ölümle savaşı sembolize ederek, şehir sakinlerini, zengin Aomori geleneğinin ruhunu yansıtan eğlencelere davet ediyor.
Aylarca süren tasarımı ve 200.000 Dolar’a kadar varan maliyetleriyle narin fenerler, bu ürünlerin sergilenmesine ayrılmış, ürünler kadar titizlikle hazırlanmış yapıyla uyum içerisindeler.
Ortaya çıkan proje, lineer, kübik bir formda, bakan kişinin pozisyonuna bağlı olarak ışığı farklı seviyelerde içeriye alan bir yapı. Kırmızı çelik kullanılarak oluşturulan, yapının boşluklu dış kaplaması, dış ve iç kısımdan duvara ve zemine gölgeler bırakıyor. Molo Design, bu gölgelerin, malzeme, ışık, gölge ve yansımayı çakıştırarak, yeni bir malzeme kullanılmış etkisi yarattığını belirtiyor. Yani tamamlanmış görüntü, dijital bir ürünün sonucu değil.
Mimari form, iş gücünün aksine, doğal ışık kullanılarak, içinde yer alması planlanan ürünlerin basit bir yansıması niteliğinde. Dış kaplamanın içerisinden filtrelenen güneş ışığı, suyun niteliğini gösterebilmesi için cilalanmış ve siyaha boyanmış beton zemine yansıtılıyor.
Nebuta-no-ie Warrase, yapının içerisindeki benzersiz sanat eserlerinden ilham alan tasarımı ile, kamusal bir yapının hem işlevsel hem de yaratıcı bir obje olabileceğine dair olağanüstü bir örnek teşkil ediyor.