Karatepe-Aslantaş arkeolojik alanı 14 Nisan 2020’de UNESCO Dünya Kültür Mirası geçisi listesine girdi.
Şubemizin etkinlik alanındaki Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde yer alan, Karatepe Aslantaş Arkeolojik Alanı, kendisini arkeoloji dünyasında özgün kılan birçok özelliği barındırmaktadır. Geç Hitit Çağı’nda (MÖ 8. yy.) Adana Ovası Hükümdarı Azativatas tarafından, krallığının kuzeydeki vahşi kavimlere karşı korumak üzere yaptırılmış bir hudut kalesidir. Kurucusundan dolayı Azativataya adını alan bu yerleşim Asurlular tarafından ele geçirilmiş, yakılıp yıkılarak bir anlamda tarihten silinmiştir.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Alman Arkeolog Prof. Dr. Bossert başkanlığında Karatepe-Aslantaş kazı çalışmaları 1946 yılında başlatılmış olup, Bossert’in yapılan bilimsel çalışmaları yeterli bulması üzerine 1951-1952 yıllarında alan, bir anlamda tekrar kaderine terk edilmiştir. Kazı ve araştırmalar ekibinde yer alan genç arkeolog Halet Çambel, bu fikre karşı çıkmış, ören yerinin geleceğini, bir anlamda kaderini değiştirmiştir. Çambel, eserlerin yerinde ve bulunduğu çevresiyle korunmasını hedefleyerek, diğer anlamda alan yönetimi yaparak Karatepe-Aslantaş araştırma ve uygulamalarını 2010 yılına kadar devam ettirmiştir.
Kazı ve araştırmalarda ortaya çıkarılan Karatepe-Aslantaş yazıtları, bugüne kadar Levant’tan İber’e kadar olan bölgede bilinen en uzun çift dilli metindir. Bu sayede Anadolu’nun yerel dili olan Luvice metin çözülmüş ve okunabilmiştir. Bu yazıtın okunması Hitit İmparatorluğu’nun da Eski Çağ tarihi araştırılmalarında önemli katkı sunmuştur. Ören yerinin bulunduğu bölge, 1958 yılında koruma altına alınarak ülkemizin ilk milli parkı ilan edilmiştir. Milli park alan ilanı, ören yerinin yapılan kazı çalışmalarıyla özgünlüğünü ve çevresiyle bütünlüğünü korumuş, bozulmadan günümüze ulaşmasına büyük katkı sağlamıştır.
Mimar Turgut Cansever tarafından tasarlanan, Nail Çakırhan tarafından uygulanan, kültürel peyzaj değeri taşıyan özel bir tasarım olarak inşa edilen “koruma saçaklarıyla” da, dönemin mimari, toplumsal ve siyasal yapısını ünik şekilde ortaya koyan Karatepe-Aslantaş, dünya arkeoloji literatüründe çokça yer almıştır. Ören yeri, “UNESCO Dünya Mirası” olması için istenen UNESCO kriterlerini sağladığı uzmanlarca da kabul görmüş olmasına rağmen, dünya kültürel mirası olarak kabul ve ilan edilmesi ihmal edilmiş Çukurova Bölgemizin eşsiz bir kültürel mirasıdır.
Bu amaca dönük olarak, Mimarlar Odası Adana Şubesi ve Osmaniye Temsilciliği tarafından 2 Kasım 2018 tarihinde Osmaniye Valisi Ömer Faruk Coşkun’un da katılımıyla “Karatepe-Aslantaş Dünya Mirasıdır” başlıklı panel ile birlikte yaklaşık iki yıl önce çalışmalar başlatılmıştır. KA-VAK (Kadirli Eğitim ve Kültür Vakfı) Adana Şubesi ile birlikte oluşturulan ortak komite vasıtasıyla, tanıtım çalışmaları, konferanslar ve dosya hazırlıkları yapılarak çalışmalar sürdürülmüştür.
Bu amaç doğrultusunda hazırlanan dosya ve çalışmalarla birlikte ilk başvuru 09.01.2019 tarihinde Kadirli Kaymakamlığına, ardından da Osmaniye Valiliği tarafından T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına yapılmıştır. Karatepe-Aslantaş’ın “UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne” girebilmesi için Bakanlığa sunulan dosya ve ekleri Bakanlık uzmanları tarafından incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler sonucu başvuru dosyası Bakanlığın uygun görüşüyle UNESCO Türkiye Milli Komisyonuna gönderilmiştir. Milli Komisyon tarafından da adaylık başvuru dosyası hazırlanarak UNESCO Dünya Mirası Komitesi’ne sunulmuştur.
Nihayetinde, UNESCO tarafından 14.04.2020 tarihinde Karatepe-Aslantaş Arkeolojik Alanı, Dünya Mirası olmanın ön aşaması olarak kabul edilen “Dünya Mirası Geçici Listesi” ne alınmış ve UNESCO resmi internet sayfasından tüm dünyaya ilan edilmiştir.