“Kayseri, Dünya Ölçeğinde Örnek Bir Şehire Dönüşebilir mi?”

VitrA’nın, kentlerin ihtiyaç, beklenti ve hayallerine odaklanan tartışma dizisi "VitrA ile Kentin Hayalleri", 12 Ekim’de Kayseri’deki Abdullah Gül Üniversitesi’nde gerçekleştirilen 4. etkinlikle devam etti.

Hızla ve hırsla büyüyen kentlerin ortak sorunlarını göz ardı etmeden kente dair yapıcı, dinamik, ufuk açıcı tartışmalara platform oluşturmayı hedefleyen panelin moderatörlüğünü Yekta Kopan yaptı. Kayseri’nin Hayali: Sanayi Geçmişini Kültür ve Eğitimle Kente Kazandırmak başlığıyla düzenlenen etkinliğe, Emre Arolat, Arzu Erdem ve Gamze Özbal konuşmacı olarak katıldı. Yoğun ilgi gören etkinlikte, ayakta kalan bir izleyicinin “Üniversiteye daha geniş bir konferans salonu hayal ederek başlayamaz mıydık?” diye sorması, salondan alkışlarla karşılık buldu. Konuşmacılar, 20. yüzyılın başında inşa edilen sanayi yapılarının dönüştürülmesinin yanı sıra, halen bir sanayi kenti olan Kayseri’nin ArGe, teknopark gibi alanlarda desteklenmesinin sonucunda, dünya ölçeğinde örnek bir şehire dönüşebileceğinde hemfikir oldu.

Üçüncü nesil bir üniversite olan AGÜ hakkında bilgi veren Arzu Erdem, üniversitenin yer aldığı binalar topluluğunun, Sümerbank tesisi olarak inşa edildiği 1935 yılından başlayarak kentin modernleşme hareketine ivme veren bir varoluş nedenine sahip olduğunu belirtti. Erdem, üniversitenin bu felsefeyi sürdürmeye çalıştığını, Kayseri halkı dahil farklı tüm paydaşları kucaklamaya hazır olduğunu anlattı. Erdem, Cumhuriyet döneminde ve 50’lerden sonra kente eklenen sanayi yapılarının bazılarının aktif, bazılarının kısmi kullanımda olduğunu söyleyerek, bu yapıların yeniden programlandırılıp kente kazandırılabileceğine dikkat çekti.

Yekta Kopan’ın, kentin sanayi geçmişine dair bir bilincin oluşmasında AGÜ’nün nasıl bir ışık yaktığını sorması üzerine Emre Arolat, Santral İstanbul projesinin getirdiği birikimle AGÜ çalışmasında yer aldıklarını anlattı. Arolat, “Üniversitenin kentle ilişki kurup kurmadığının cevabını kentlilerde aramamız gerekir. Kamusal alan denilince, Kayserililer AVM’leri işaret ediyor. Mekanla kucaklaşma talebi, kullanıcılardan gelmeli. Bugün Kayseri’deki sosyolojik manzara, Kayserililerin hayat tarzıyla birebir örtüşmüyor. O yüzden üniversitenin Kayseri ile değil, Kayseri’nin dünyayla ilişkisini sorgulamak gerekir” dedi.

Kayseri’de Sümerbank’ın yanı sıra, Cumhuriyet döneminde oluşturulmuş başka sanayi yapıları ve onların etrafında kurulmuş konut yerleşkeleri bulunduğunu anlatan Gamze Özbal ise şöyle konuştu: “Bunlardan çok merkezi konumda olan Hava İkmal üzerinden bir dönüşüm gerçekleşebilir. Şeker Fabrikası yılın belli dönemlerinde kullanılıyor. Verimli bir tarım arazisine, sosyal ve konut yapılarına sahip. Bunlar kentlilerin teğet geçtiği yapılar. Uygun projelerle kente ve halka kazandırılması mümkün olabilir.”

İzmir, Adana, Ankara ve Kayseri’de gerçekleştirilen VitrA ile Kentin Hayalleri projesinin panel dizisi, Antalya etkinliğiyle son bulacak. Panellerin çıktıları, Mimarlık Fotoğrafçısı ve Mimar Cemal Emden’in kentlerde çektiği fotoğrafları odağına alan bir kitap eşliğinde geniş kitlelerle paylaşılacak.

Etiketler

Bir yanıt yazın