Danimarkalı ofis EFFEKT, toplulukların kendi enerjilerini ve yiyeceklerini üretebilecekleri kendine yeterli bir sistemin kurgulanması için ReGen Villages'ı tasarladı. Proje, Venedik Mimarlık Bienali boyunca Danimarka Pavyonu'nda sergilenecek.
Ekolojik köy konseptiyle tasarlanan yaşama birimi, yüksek teknolojili çiftçilik ve atık yönetimi sistemlerini kapsayan sürdürülebilir bir tasarım. Sadece karbondioksit emisyonu veya çevreye verilen zararın azaltılması konusunda değil, dünyada giderek azalan kaynakların verimli kullanımını ve yenilenmesini, yeniden yaratılmasını öneren projede sürdürülebilir bir gelecek için bir model sunuluyor.
Projede enerji verimli evler, yüksek getirili organik besin üretimi, karma yenilenebilir enerji kullanımı ve depolaması, su ve atıkların yeniden kullanımı, yerel toplulukların güçlendirilmesi ilkeleri öne çıkıyor. Projenin geliştiricilerinden James Ehrlich, ReGen Villages’ı bağımsız, kendine yeterli yerleşim alanlarını mühendislik anlamında mümkün kılan bir proje olarak açıklıyor. Konutlarda fotovoltaik güneş panelleri sayesinde sıcak suyun kolaylıkla temin edilmesi ve enerji üretimi mümkün olacak. Pasif ısınma ve soğutma sistemlerinin de bulundurulduğu konutlarda doğal havalandırma sayesinde elektrik harcamasının düşürülmesi hedefleniyor.
25 konut biriminin daire şeklinde konumlandırıldığı yerleşimde yapılar, ortak kullanıma açık, ürün yetiştirmeye elverişli mekanlardan daha uzun süre faydalanılması için cam ile kaplanmış. Ürün yetiştirme alanları dairesel yerleşimin ortasında planlanmış. Sosyal mekanlar, ürün yetiştirme alanları ile konut birimleri arasındaki ilişkinin güçlenmesi açısından binalar arasında yerleştirilmiş.
Stanford Üniversitesi’nden doğan bu projenin mimari proje aşamasında destek sağlamaları için EFFEKT ekibiyle bir araya gelinmiş. İlk yaşam biriminin bu yıl Hollanda, Almere’de hayata geçirilmesi amaçlanıyor. Diğer pilot projeler ise İsveç, Norveç, Danimarka ve Almanya’da planlanırken Çin, Afrika ve Birleşik Arap Emirlikleri de projenin geliştirileceği ülkeler arasında gösteriliyor.
Projeyi, kitlesel kentleşmenin karşısında bir alternatif olarak gören ekip, arazi fiyatlarının artışına ve kaynakların yetersizliğine de bir çözüm olacağını savunuyor.