Kent ve suç birbirleri ile oldukça ilişkili iki kavram. Bunların günlük hayatımızdaki etkilerini sıkça görebiliyoruz.
Denetimsizlik, kuralsızlık, ihmalkarlık ve hatta bencillik boyutuna varan davranışlar sonucu kentlere karşı işlenen suçlara sürekli yenileri ekleniyor.
Kente karşı işlenen suçlar, sağlıksız kentleşme, gecekondu ve çöküntü alanlarının suçla olan ilişkisi, imar planları aracılığıyla rant elde etme amaçlı kentin yeniden inşa edilmesi, güvenlik sorunun ortaya çıkması gibi konuları kapsayabileceği gibi, daha küçük ölçekteki sorunları da içinde barındırabiliyor.
Peki bu suçlar neler olabilir? İmara uygunsuz inşa edilen, kentin estetiğini, silüetini bozan bir bina, güvensiz mekanlar, engelli erişiminin düşünülmediği alanlar, kaldırımsız yollar ya da arabaların park etmesinden dolayı kullanamadığımız kaldırımlar, açılıp kapanamayan çukurlar, çarpışan arabalarla dolu yollar, sürekli değişen ama her daim kırılan yer kaplamaları, korunaksız yapılan inşaat iskeletleri, işlevsiz kalan bir kent mobilyası gibi örneklerini arttırabileceğimiz birçok konu bu başlık altında sıralanabilir.
Siz de yaşadığınız, gezdiğiniz yerlerde “kent suçu” olarak tanımladığınız benzer örnekleri ya da daha farklılarını bizlerle paylaşın. Her gün gördüğünüz ve hatta yaşamaktan dolayı sıkıntı duyduğunuz ne kadar çok sorun olduğunu farkedeceksiniz. Yapmanız gereken tek şey #kentsuclari hashtag’i ile fikirlerinizi ve fotoğraflarınızı bizlerle paylaşmak!