Kentlerin Simge Meydanları

İstanbul'un tarih boyunca değişik biçimlere girmiş simge meydanları var. Bunların başında Beyazıt, Üsküdar, Taksim, Kadıköy, Beşiktaş, Eminönü, Aksaray geliyor.

Bunlar başta olmak üzere 39 ilçedeki bütün meydanların çağdaş şehircilik anlayışıyla yeniden düzenlenip yaşanılabilir duruma getirilmesi gerekir. entler meydanlarıyla yaşar, meydanlarıyla tanınır, onunla kimliğini kazanır. Meydanları olmayan kentlerde ..demokrasiden söz edilemez. Meydanı çevresindeki yapılar tanımlar. Kentte yaşayanların sevinçte, kederde bir araya gelişlerini sağlayan bu meydanlar, yağmurda, soğukta, sıcakta insanların korunmalarını sağlayan yerleri de içerir. Toplumların yaşamlarında sosyal, kültürel, tarihsel ve siyasal etkileri olan alanlardır. istanbul’un tarih boyunca değişik biçimlere girmiş simge meydanları vardır. Bunların başında Beyazıt, Üsküdar, Taksim, Kadıköy, Beşiktaş, Eminönü, Aksaray gelmektedir, istanbul’un vazgeçilmez simgelerinden biri olan Beyazıt meydanı Bizans döneminde kentin en büyük forum alanı, Türk döneminde de saray meydanı olarak istanbul tarihinin önemli bir kent öğesidir. Ancak bugün birçok değerinin yok olduğu bu meydanın tarihsel gelişimi de göz önünde bulundurularak yeniden düzenlemesi gerekir. Son 30 yılda 3 kez değişik düzenlemelere uğramıştır, istanbul’un en. önemli meydanlarından birisi de Cumhuriyet dönemini simgeleyen Taksim meydanıdır. Bugün yeniden yapılan düzenlemesiyle şehircilik mimarlık ilkelerine uymayan geleceğin ihtiyacım karşılamayan bir meydan haline gelmiştir. Yapılan bu düzenleme kendisinden beklenen işlevleri yerine getirmediği gibi, kullanılan malzemeyle de yaşayan ve güzellik duygusu uyandıran bir meydan görüntüsü vermekten çok uzak kalmıştır. Taksim gezisi üzerindeki yetişmiş ağaçlar, yeşil örtü bölgenin yeşil gezi alanı ihtiyacım karşılamaktadır. Bu alanlar korunarak, yaya mekanlarıyla daha çok bütünlük kazanması sağlanmalıdır, istanbul tarihi gelişim sürecinde Anadolu yakasının en önemli tarihi kent merkezi olan Üsküdar meydanı da çeşitli yanhş planlama yöntemleri sonucu, plansız, düzensiz ve tanımsız görünümdedir. Bu karmaşa içinde insan, doğa ve mekânsal yapı ilişkileri kurulmamış kültür değerleriyle bağlan kopmuştur. Bu meydanın yakın çevresi, anıtsal yapılarıyla birlikte yeniden ele alınıp değerlendirilmesi gerekir. Bu saydığımız meydanlar başta olmak üzere 39 ilçedeki bütün meydanların yeniden düzenlenip yaşanılabilir duruma getirilmesi gerekir. Çağdaş şehircilik, ulaşım, peyzaj, ve restorasyon ilkeleri belirleyerek, tasarımların sosyal ve kültürel donanım yetersizliklerine çözüm önerileri bulabilmek için bütün bu meydanlarımızı ulusal, gerekirse uluslararası proje yarışmalarıyla planlamalıyız.

Etiketler

Bir yanıt yazın