Kentsel Dönüşüm Yasası'na göre; mal sahipleri aralarında anlaşamazlarsa hem mülklerini kaybedecek hem de mülklerinin parasını devletten ancak beş yılda alabilecekler.
Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof.Dr. Gürsel Öngören; kentsel dönüşümün Türkiye ve İstanbul’u 2023 hedefine taşıyacağını, İstanbul’un dünyaca imrenilen bir şehir haline gelebileceğini, fakat ilgili kanunda bazı hatalar bulunduğunu söyledi.
Öngören; kanunda acilen değişiklik yapılmazsa “Kentsel dönüşümde mülk sahibi vatandaşların aralarında anlaşamaması halinde uygulanacak kamulaştırmalarda vatandaşın parası beş yılda ödenecek” dedi.
Kentsel dönüşümde kullanılan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”un 6/2. maddesine göre; kentsel dönüşümde binanın yıkılmasının ardından yapılacak tebligattan sonra arsa malikleri, plan, arsa payları ve bölüşüm konularında aralarında 2/3 çoğunlukla anlaşamazlarsa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya TOKİ acele kamulaştırma yoluna gidebiliyor. Bu durumda yapılacak kamulaştırma, kamulaştırma kanununun 3. maddesindeki “bedeli beş yıl içinde ödenecek kamulaştırmalar” kapsamına giriyor. Buna göre; Bakanlığın veya TOKİ’nin belirlediği mülk değerinin beşte biri ödeniyor ve kalanı beş yıl içinde eşit taksitlere bölünebiliyor.
Kamulaştırma kanununun 27. maddesine göre; acele kamulaştırmalarda mülkün değeri mahkemece 7 gün içinde bilirkişilere belirletilirken; şimdi değer tespiti dahi Kanun’un 6/7. Maddesine göre Bakanlık, TOKİ ve belediyelerce yapılacaktır.
Profesör Öngören; Kentsel dönüşümde uygulanan kanunun 6/2. maddesi acilen değişmezse; aralarında anlaşamayan daire sahiplerinin mülklerinin toplamda bir ay içinde bakanlığa veya TOKİ’ye geçeceğini; değerinin beşte birini peşin alan mülk sahiplerinin kalan bedeli beş yılda taksit taksit alması ile yeni mağdurların oluşacağını söyledi.
Kentsel dönüşümün Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu ve her koşulda uygulanması gerektiğini söyleyen Öngören; “kervan bazen yolda düzelir, biz de acilen çıkarılan Yasa ve Yönetmelik’deki bazı hataların uygulama esnasında kolayca düzeltilebileceğine inanıyoruz” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TOKİ’nin merkezi bir güç olarak bütünsel planlama sonucu yerel belediyelerle el ele Depreme Dayanıklı İstanbul 2023 hedefini başarabileceğini söyledi.
Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, İdare Hukuku Profesörü N. İlker Çolak ise; ” vatandaşa, ya kırk satır ya kırk katır ” örneğini veriyor. Afet Riski Yasası ile zaten binada veya bölgede mülk sahipleri 2/3 oranında kendi aralarında anlaştığında, kalan malikler (1/3) mağdur edilebiliyor. Yasa; “ya 2/3 ile anlaşın ya da anlaşamazsanız hepinizi dışarı atıp, mülkü kamulaştırırım, paranızı da beş yılda alırsınız” diyor. Profesör Çolak, “mal canın yongasıdır” diyen bir toplumda, deprem sebebiyle can güvenliğinin sağlanacağı gerekçesiyle mülkiyet hakkına yapılacak ölçüsüz ve orantısız müdahalelerin çok can yakacağını ifade etti.