Bakan Güllüce kentsel dönüşümü bu kez ‘terörle mücadele’ kılıfına soktu. Dönüşüme karşı mücadele edenler ise asıl amacın muhalefeti bastırmak olduğunu Tarlabaşı ve Sulukule örnekleriyle hatırlattı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin dün anaakım gazetelerden birine verdiği röportajda “Kentsel dönüşümle terörle mücadele” ifadeleri dikkat çekti. İstanbul’da Gazi Mahallesi gibi bölgelerde kentsel dönüşümün hızla sürdürüleceğinin sinyallerini veren Güllüce, dönüşümün ardından ‘suçun azalacağını’ savundu. Bu sözlerin arkasını sorduğumuz kentsel dönüşüm ile mücadele eden araştırmacılar ise dönüşümün döneme göre kullanılan bir kılıf olduğunu ve esas amacın muhalefeti susturmak olduğunu belirtti.
Bağımsız araştırmacı Cihan Uzunçarşılı Baysal, Bakan Güllüce’nin söylemlerinin, geçmişte de kimi görevliler tarafından kullanıldığını hatırlattı. Baysal, “Bu aslında küresel bir söylem. Baktığınız zaman gecekondu bölgeleri genel olarak direniş alanları, devlet elinin uzanamadığı yerler yani. Buralarda, muhalefeti susturmanın pratik yolu, kılıf uydurarak, dönüşüm yapmak. Dönüşüm sayesinde bir taşta birkaç kuş vuruluyor, muhalefet yerlerinden ediliyor. Kriminalize edilerek dağıtılıyor. Üst gelir gruplarına yönelik, projeler açılarak, ekonominin çarkları döndürülüyor” diye konuştu.
Tarlabaşı’nda kentsel dönüşüme karşı 8 senedir mücadele ettiğini belirten Ahmet Gün ise, dönüşüm projelerinin şehir merkezlerinde yapıldığına dikkat çekti. Gün, “Bir bölge, suçluların yerleşim alanı olarak nasıl ilan edilir? Kentsel dönüşüm alanlarına baktığımız zaman hepsi kazanım getirecek yerler. Suç bireyseldir. Suç işleyen insanlar her yerde var. Etiler’de de var, Bakırköy’de de var, dünyanın her yerinde var. O zaman her tarafı yıkalım, insanları göç ettirelim” dedi.
Sulukule Platformu’ndan Hacer Foggo ise bu tarz söylemlerin algı operasyonu olduğunu söyledi. Foggo: “Sulukule Platformu olarak biz 4 yıl mücadele verdik. 2006’da dönüşüm olarak, ilk model Sulukule’ydi. Türkiye’de kentsel dönüşüm henüz konuşulmuyordu. Kentsel dönüşüm yapılacağı yere, suçun odak noktası diyorlar. Fakat, bunlar kentin merkezindeki alanlar. Bu tarz söylemleri algı operasyonlarından bir tanesi olarak görüyorum. Kentsel dönüşüm suçla mı mücadele ediyor? Yoksulların evlerini yıkıp rezidans yapıp üç katı fiyata satıyorlar. Sonrasında suç önleniyor mu? Esas suç insanların ellerinden 50 bin liraya evlerini alıp 500 bin liraya satmaktır.”