Kentsel rant yasası

Kentsel Dönüşüm Yasası'ndaki 2/3 kuralı nedeniyle müteahhitler halkı tehdit ediyor. Uzmanlar yasadaki boşlukların komşuları birbirine düşüreceğini söylüyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kentsel dönüşümü halk için yapıyoruz müteahhitlere kanmayın” uyarısında bulundu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise, “Kimseyi mağdur etmeyeceğiz, 10 kişiden yedisi evet derse, hayır diyen üç kişinin hakkını koruyacağız” dedi. Ancak uzmanlara göre Afet Yasası’nda değişiklik olmadan bu mümkün değil. Cumhuriyet tarihinin en büyük kentsel dönüşümü öncesi Afet Yasası’ndaki hukuki boşluklar nedeniyle müteahhitler ev sahiplerini tehdit ediyor. Bu konuda kendisine gelen çok sayıda dava olduğunu belirten Gayrimenkul hukukçusu Ali Kiraz, “Müteahhitler 2/3 kuralı çıktı, ya sözleşmeyi imzalarsınız ya da 2/3’ü bulur binayı yıkarız, siz de hiçbir şey alamazsınız diye ev sahiplerini tehdit ediyorlar” diyor.

Uzlaşma yok, dayatma var

Kiraz, Afet Yasası’nda uzlaşma yerine dayatma olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Problemler buradan çıkıyor. Riskli yapıların tesbiti aşamasında büyük bir dayatma var. Belli kuruluşlara lisans veriliyor. Jeoloji, jeofizik, inşaat odaları, üniversiteler ve yapı denetim kuruluşları. Odalara kadar sorun yok. Yapı denetim şirketlerine gelince iş bozuluyor. Müteahhit firmalar, genellikle yapı denetim şirketleriyle kol kola çalışıyorlar. Zaten müteahhitlerin çoğunun İstanbul’da bu riskli bina olarak tesbit ettirmeye çalıştıkları binalarda hisseleri var. Müteahhitler diyorlar ki: ‘Benim bir tane firmam var, ben bu firmadan yapı raporunu alırım, daha sonra da itiraz etsinler bir şey çıkmaz. Toplantıda sözleşmeyi koyarım masanıza siz 2/3 oranında buna evet derseniz. Demeyenin payını bedavaya satın alırım.”

İnsanlar birbirlerini öldürür

Yasada en büyük sorunların 2/3 kuralından çıktığını söyleyen Kiraz, yıkım için bina sahiplerine 2/3’ün yettiğini söyleyerek şöyle konuştu: “Hayır diyen 3/1 ise arsa payı ödenerek devre dışı bırakılıyor. Proje uygulanırsa küçük daire sahipleri 2/3’ü oluşturup büyük sahipleri devredışı bırakabilecek. Müvekkiller diyorlar ki, ‘Bizim dairemiz ön cephede 1 milyon lira arka cephe dairelerin sahipleri 300 bin lira. Arka daire sahipleri 2/3’ü oluşturdular bizi de tehdit ediyorlar. Müteahhit de buyurun projeyi imzalayın. İmzalamazsanız ben sizi 1/3’e sokarım burayı da bedava alırım.’ Bu yüzden insanlar birbirlerini öldürür. 2/3’e evet demezsek 1/3’e girersek ne oluyor? Dairenizin değeri 300 bin lira, yıkılıp yeniden yapılırsa 500 bin lira olacak. Siz yeniden yapıma onay vermezseniz bina yıkılınca sizin arsa payınız olan 100 metrekare üzerinden 100 bin lira ediyor. Komşularınızın satın alabilme imkânı var. Burada komşu katliamı ortaya çıkacaktır. Bunun çözümü için 1/3 hakları korunmalıdır.”

Yıkım aşamasında sorunlar var

Müteahhitlerin kol kola çalıştığı yapı denetim şirketinden istedikleri gibi rapor alabileceklerini belirten Kiraz, “Bu rapor ne kadar sağlıklı? Bu rapora karşı 15 gün içinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne itiraz edebilirsiniz. En büyük açmaz da burada çıkıyor. Bu itirazlar nasıl sonuca bağlanacak? Bunu hangi komisyon değerlendirip karara bağlayacak. Lisanslandırılmış kuruluş tesbit aşamasında görevlendirilmiş ama itiraz aşamasında nasıl değerlendirileceğini yasa belirlememiş” diye konuştu.

Yıkım aşamasında da sorunlar olduğunu söyleyen Kiraz, şunları kaydetti: “Riskli yapı tesbiti yapıldıktan sonra itiraz ettiniz, itirazınız kabul görmedi, yıkım kesinleşti. Bu durumda 60 gün içinde idare, ‘Yık, yıkmasan ben yıkacağım’ diyor. 60 gün içinde siz yıkmazsanız makul süre veriyor. O makul süre de belli değil. Yıkım maliyetini de sizin tapunuzdaki hisseniz oranında yıkım bedeli olarak yansıtıyor.”

Vatandaş bilgilendirilmiyor

Vatandaşların yasa ile ilgili olarak bilgilendirilmediğini söyleyen Kiraz, “Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük kentsel dönüşüm yasasıyla ilgili hiçbir şey bilinmiyor. Kentsel dönüşümün dünyadaki örneği Londra’da halk bilgilendirildi. Vatandaşlardan mahallelerde komisyonlar kuruldu” dedi.

Bu yasayla kurumlar Kamu İhale Yasası’ndan muaf tutuluyor

Ankara İnşaat Mühendisleri Odası eski başkanı Serdar Harp, “Afet Önleme Yasası” adı altında çıkartılan yasanın tamamen bir rant yasası olduğunu belirterek, “Öyle bir yasa çıkarttılar ki hiç kimse hakkını hukukunu arayamayacak. Mahkemeye başvurup yürütmeyi durduramayacak. Kendisine sunulanı kabul edecek. Bu, kentte oluşacak rantın bir yerlere aktarılmasını hedefleyen bir yasa. Bu işlemi yaptıracak olan özellikle TOKİ, belediyeler ve idareler ihale yasasına göre birçok konuda muafiyet taşıyor. Birçoğu ihale kanununa tabi değil, ihale yasasının en büyük eksikliklerinden biri de buydu. Bu yasa çerçevesinde TOKİ’nin yaptığı ihaleleri bile denetlemek mümkün değil” dedi.

Etiketler

Bir yanıt yazın