Kenya'daki Turkana Gölü'nün kıyısında yer alan Kéré Architecture'ın tasarladığı kampüs, bölgedeki termit kolonileri tarafından inşa edilen yüksek höyüklerden ilham alıyor.
Eğitim yapısı iç mekanlarını doğal şekilde soğutan yüksek havalandırma kuleleri ile kaplı. Arazinin doğal eğimini takip eden iki seviyeli kampüs, bölgedeki taş ocağından çıkarılan taş ile inşa edilmiş.
Bölgede karşılaşılan genç işsizliğinin acil sorununa yanıt veren bir bilgi ve iletişim teknolojileri (ICT) kampüsü olan eğitim yapısı, genç girişimcilerin yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalmadan profesyonel olarak gelişmelerine olanak tanıyan üst düzey eğitim ve uluslararası iş fırsatlarına erişim sunuyor. Proje, bilgi ve iletişim teknolojileri ağlarını uzak bölgelere yaymaya yönelik iddialı bir vizyonun ilk adımı olarak 100 yeni çalışma alanı sağlıyor.
Kampüsün mimarisi, bölge için yeni bir simge oluştururken, arazinin benzersiz morfolojisine ve doğal güzelliğine uyum sağlıyor. Geniş çatı terasları, Turkana Gölü’nden geniş manzaralar sunuyor, keyifli dış mekan toplantı alanları ve fikir alışverişleri için de fırsatlar sağlıyor. Bölgenin termit höyüklerinden referans alan yüksek havalandırma kuleleri, sıcak havayı yukarı doğru çekerek ana çalışma alanlarını doğal olarak soğutmak için bir baca etkisi yaratıyor. Aynı anda, özel olarak tasarlanmış alçak seviyeli açıklıklardan da temiz hava verilmesi sağlanıyor. Bu sistem, kampüsün yüksek sıcaklıklara dayanmasını sağlıyor ve özellikle tozun ekipmana zarar vermesini önlediği için çok uygun.
“Hangi malzemelerin ve inşaat tekniklerinin kullanılacağını seçerken, ekolojik sürdürülebilirlik, maliyet ve kullanılabilirlik faktörlerini tarttık. Yerel toplulukla iş birliği, onların deneyimlerinden ve uzmanlıklarından yararlanarak bu karar verme sürecinde kilit rol oynadı.”