İskoç mimarlık firması Konishi Gaffney tarafından Edinburgh’daki bir kilisenin topluluk merkezine dönüşümü projesinde ahşap kullanımına büyük önem verilmiş.
Greyfriars Charteris Centre artık esnek bir çalışma alanı, topluluk merkezi, etkinlik alanları ve mezhebe bağlı olmayan bir ibadet yeri içeriyor.
Yeni bağlantı binası da 20. yüzyılın başlarındaki bina kompleksini kilise ile birleştiriyor.
Kilise, 1912’deki açılışından 2013’e kadar ibadet yeri olarak kullanılmış ve 2016’da Greyfriars Charteris Centre olarak yeniden açılmış. Kullanım değişikliğinin ardından, dolaşımının ve erişilebilirliğin elden geçirilmesi ve açık bir giriş noktası ihtiyacını ortaya çıkarmış.
Konishi Gaffney, çevredeki toplulukların tüm üyelerine açık, kapsayıcı bir alan inşa ederek kilisenin kapalı bina algısına meydan okuyor.
Mimarlık ofisinin tasarım amacı, binaların tarihi dokusuna duyarlı kalarak zaman içinde kademeli olarak eklenen binaların koleksiyonunu fiziksel ve estetik olarak birleştirmek.
Mevcut kargı pencerelerin uzunluğunun arttırılması ile yapı sokak seviyesine açılıyor. Binanın önünden gelip geçenlerin içerde devam eden aktiviteleri görmesine izin veriyor ve katılımını teşvik ediyor.
Terrazzo ve ahşap kanatların kullanımı, mevcut taş binalarla kontrast yaratıyor.
Kilise ile komşu ofis binası arasına ahşap bir bağlantı binası yerleştirilerek rasyonel bir giriş yolu oluşturulmuş.
Yapı, şehrin Georgian dönemi binalarının rustik temellerine modern bir referans olan zemin kattaki terrazzo döşemesiyle orijinal taş binalardan ayrılıyor.
İç duvarlarda bulunan geometrik kabartma desenler beyaz terrazzoya daha fazla doku sağlıyor. Bu desenler, yerel sıva şirketi Chalk Plaster’dan zanaatkar Steven Blench ile işbirliği içinde tasarlanmış.
Üç katlı, üstten aydınlatmalı atriyumda resepsiyon ve lobi alanları bulunuyor. Ek olarak kompleksin tüm alanlarına kolay erişim için de bir asansör mevcut.
Alt katta, yapısal sütunlarla tamamlanan açık plan bir ortak çalışma alanı ve sunum perdesi olan iki toplantı odası yer alıyor.
Entegre oturma yerlerine sahip kademeli bir merdiven, kullanıcıların oturmasına ve işbirliği yapmasına olanak tanıyıp ve alt kattaki ortak çalışma alanlarını lobi ile birleştiriyor. Bununla birlikte yukarıdaki ana kilise salonuna erişim sağlıyor.
Haç ve duvar işçiliği gibi detayları korunan eski nef, açık zemini ve engelsiz yüksek tavanıyla bir etkinlik odası görevi görüyor.
Mekanlar arasında kolay bir geçiş imkanı sunan merdiven üzerindeki “all faiths and none” derin düşünce alanından ana salonun mevcut sivri kemerli bölümlerine altı metre uzunluğunda bir ekran eklenmiş.
Greyfriars Charteris Centre’nin iç kısmı, Amerikan akçaağaç ve huş ağaçlarından kontrplak doğrama kullanılarak beyaz alçı ile birleştirilmiş.
Malzemeler orijinal bina ile yeni bölünmüş alanlara bağlanırken iç mekanı hafif gösterecek ve gezinmeyi kolay tutacak şekilde seçilmiş.
Binanın çevresel performansında da iyileştirmeler yapılmış ve baştan sona yalıtım uygulanmış. Ayrıca daha verimli bir ısıtma sistemi, çift cam, düşük enerjili LED ışıklar ve güneş panellerinin kurulumu da yapılmış.