Yoğun katılımın olduğu oturum moderatör Mehmet Fatih Kara'nın konuşmacıları takdim etmesi ile başladı.
Qatari Diar Genel Müdürü Mehmet Fatih Kara’nın moderatörlüğünde gerçekleşen oturuma Mesa Mesken Genel Müdürü Can Aynagöz, Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, Ant Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Okay, Nef Genel Müdürü Erden Timur konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmacıların da tecrübeleri sebebiyle usta olarak kabul ettiği Can Aynagöz konut sektöründe bizleri neleri beklediği konusunda fikirlerini belirtti. Yurtiçinde ve yutrdışında birçok konut üretim sürecinde edindiği tecrübeler ve sorunları 4 kategoride toplayan Aynagöz bu kategoriler hakkında detaylı bilgi verdi. Planlama ve arsa temininin birincil sorun olduğuna vurgu yaparak her ne kadar seneler içerisinde standartları yükseltsek de 40 senedir bu soruna çözüm getirilemediğine dikkat çekti. Diğer sorunları ise mezun olur olmaz verilen imza yetkisi, pazarlama-finansman ve yapı standardı olarak aktaran Aynagöz, kamunun elinde tuttuğu kentsel dönüşüm gibi enstrümanları çok iyi kullanması ve yıllık 500.000 konut stoğu ihtiyacı olan Türkiye’de kentsel dönüşümün daha iyi şehirleşme adına uygulanması gerektiğini bildirdi.
800.000 m2‘lik Batışehir projesini gerçekleştiren İnanç Kabadayı bu süreci aktardıktan sonra deprem gerçeğinden ötürü zamanın kısıtlı olduğunu, bir an önce doğru adımlar atarak konut dönüşümünün yapılması gerektiğini vurguladı. Ülkemizde 18,5 milyon konut stokunun %90’nının deprem kuşağında olmasından ötürü 2023 gayrimenkul vizyonunda afet yasasının portföyde bulunması şart olduğunu söyledi. 1 yıl önce kurdukları Konut Geliştirme Derneği hakkında da bilgi veren Kabadayı, derneğin tamamen sorunları çözme odaklı çalıştığı bilgisini verdi.
Moderatör Mehmet Fatih Kara’nın “Yabancı yatırımcı neden Türkiye’ye gelsin?” sorusunu yönelttiği Mehmet Okay, yurtdışı faaliyetlerinde tecrübeli oldukları, bu sebeple kıyaslama imkanı buldukları, Türkiye’nin yabancı sermaye için daha ucuz olduğu cevabını verdi. Son yıllarda İstanbul’un marka değerinin çok arttığını, medya ve görsel iletişim teknikleri ile İstanbul’un tanınırlığının son zamanlarda çok daha fazla arttığını, bunun da talebin devam edeceği anlamına geldiğini söyleyen Okay, ayrıca kredi kayıt bürolarının müteahitler için de olması önerisini getirerek konut alıcılarının riskleri görmesi gerektiğine dikkat çekti.
Moderatörün yeni trendleri sorduğu Erden Timur ise bu trendlerin biraz da insan odaklı gelişmesi gerektiğini ifade etti. Ev olarak sunulandan öte şehir olarak sunulana bakmamız daha doğru olacağını, bizlerin şehir için neler yaptığını, trendlerden öte şehir ne olacak diye düşünmemizin yerinde olacağını, trendleri toplumların belirlediğini belirten Timur, sürekli bir beklenti içerisinde olduğumuzu ancak biraz da kendimizin birşeyler için gayret göstermesi gerektiğini bildirdi.
Oturum salondan gelen yaklaşık on sorunun cevaplanması, konuşmacılar arasında tartışılması ile devam etti. İzleyicilerden gelen sorular neticesinde ise insan odaklı bakış açısının gelişmediği, aslında bu yaklaşımın temel olması gerektiği konusunda hemfikir olundu.
Moderatörün konuşmacıların anlattıklarını özetlemesi, konuşmacı ve katılımcılara teşekkür etmesi ile oturum sona erdi.