Kopenhag'ın yakıt olarak odun kullanan yeni elektrik santrali BIO4'ün tasarımı Gottlieb Paludan Architects ve Speirs Major'a ait. BIO4, Kopenhag şehrinin 2025 yılına kadar dünyanın ilk karbon nötr başkenti olma çabalarında önemli bir unsur.
2014 yılında Gottlieb Paludan Architects ve Speirs Major’ın yarışma kazanan önerisiyle başlayan proje, Ekim 2021’de tamamlandı. Halkın erişebileceği olağanüstü bir sürükleyici deneyime ev sahipliği yapan cephenin aydınlatması, toplulukla etkileşim kurmada ve binanın Kopenhag’ın ruhuna ve kimliğine yerleştirilmesine yardımcı olmada önemli bir rol oynuyor.
Cephenin altındaki platformdan, bir izleme platformuna çıkan bir merdiven, santralin ana cephesini kesiyor. Merdivenleri çıkarken yaşanan deneyim, aydınlık bir ormanın içinden yürüme hissi veriyor. Gündüzleri doğal ışık ağaçların gövdelerinde gölge oyunları yaratıyor. Karanlık çöktükçe, yansıtılan ışığın katmanları hız, odak ve yoğunlukta kaymaya neden olarak asla iki kez aynı şekilde görünmeyen ışık ve gölge kalıpları oluşturuyor. Cephede sıkışmış ve boşluklu ışık, gece ve kentsel enerji santrali bağlamıyla yan yana duran olağanüstü bir alternatif gerçekliğe girme hissi uyandırıyor.
Binanın ölçeği ve öne çıkan konumu göz önüne alındığında, binanın mimari ifadesi ve görsel kimliği de çok önemli bir konumda yer alıyor. Şehir merkezinden sadece 2 km uzaklıkta, Opera binasının arkasında yer alan yapı, ikonik Küçük Deniz Kızı heykelini izlerken limanın karşısında da görülebiliyor. Gün geçtikçe, benzersiz, organik ahşap kaplama sistemi, nüans ve doku ekleyerek geniş binanın hatlarını yumuşatmaya yardımcı oluyor.
Hava karardıktan sonra, Speirs Major görsel görüntüyü güçlü ancak incelikli olacak şekilde tasarlamış ve binanın şehir bağlamında rahatça oturmasını sağlamak için ışık yoğunluğunu yönetmiş. Yansıtılan ışık, cephedeki derinliği ve dokuyu nazikçe ortaya çıkarırken, animasyondaki enerji onu şehir için bir güç kaynağı olarak kutluyor.
6 metre kalınlığındaki “orman” sadece ana cephede görünse de doğu ve batı cephelerini kaplayan gövdelerin tek kabuğu da aydınlatılıyor. Cephe, normal şartlar altında sıcak beyaz tonlarında görünüyor. Topluluk katılımını daha da artırmak için, özel ve sivil durumlar için sınırlı özel renk bir renk paleti kullanılıyor.
“Karanlıktan sonra bu olağanüstü cephede hareket etme deneyimi çok özel bir şey. Sıcak, yumuşak, dalgalanan ışık, bir kişinin geceleri bir elektrik santralini ziyaret etme beklentisinin tamamen tersine, ağaçların arasından süzülen güneş ışığının gerçek bir deneyimini sunuyor. Cephe ayrıca alışılmadık, çekici bir sıcaklık ve yumuşaklığa sahip. Bu günlerde LED pikseller tarafından oluşturulmayan hareketli bir cephe görmek nadirdir, ancak bu projenin başarısının bir parçası, çağdaş bir LED kaynağı ve geleneksel tiyatro projeksiyon teknikleri ile dijital teknolojiyi beraber kullanma kararımızda yatmaktadır. Filtreler, lensler, gobolar ve motorlu animasyon diskleri kullandık, keskin kenarları olmayan organik bir his şekillendirmek için ışığın hızını farklı şekillerde konumlandırdık, odakladık ve kontrol ettik. Bunu sağlamak için yüzlerce test ve yineleme üzerinde çalıştık – stüdyodaki modellerden başlayıp son kurulum ve devreye alma öncesinde tam boyutlu kısmi maketlere kadar ilerledik. Işığın rengini doğru bir şekilde elde etmek de çok çaba gerektirdi. Işığın ahşap üzerindeki etkilerini yoğun bir şekilde inceledik, efekti sıcak tonları ortaya çıkaracak şekilde ayarladık ve ahşabın zamanla gümüşe dönem şeklini dikkate aldık.”
Speirs Major’ın ortağı Keith Bradshaw
BIO4, Kopenhag şehrinin 2025 yılına kadar dünyanın ilk karbon nötr başkenti olma çabalarında önemli bir unsur. Mimari ve aydınlatma tasarımının yarattığı görsel ifade ve kamusal deneyim, şehrin yalnızca sürdürülebilir ısıtma sağlama vizyonunun bir parçası değil. Aynı zamanda başkalarına da örnek olarak enerji üretimi/tüketimi ve sürdürülebilirlik konularına dikkat çekiyor.