Korkutan yasa

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Yalçın Bayer'in Afet Kanunu hakkındaki yazısı.

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesine Dair Kanun, TBMM’den geçti. Kamuoyunda henüz pek değerlendirilmedi; farkına varıldığında AKP’nin genel olarak ‘kuşa bak’ politikası olduğu ortaya çıkacak.

Yasa, Çevre Bakanlığı’na (TOKİ’ye de) büyük yetkiler veriliyor; ‘afet’ bahanesi ile kentsel dönüşümün önündeki engeller kaldırılıyor. SP’nin son seçimdeki İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı ve HAS Parti’nin İstanbul İl Başkanı Prof. Mehmet Bekaroğlu, yasa üzerinde muhalefetin duyarsızlığına dikkat çekerek, “Kentsel dönüşümün önündeki engelleri kaldıran bu yasa bir milat aslında” diye bir tespit yapıyor.

Ve diyor ki:
“Kanun, önümüzdeki 15 yıl içinde sadece İstanbul’da 500 milyar doların üzerinde rant oluşturacaktır.”

Yasanın önceki günkü görüşülmesi sırasında muhalefet ne dedi. CHP’li Mehmet Akif Hamzaçebi şu vurgulamaları yaptı:
Tasarı, 10 milyonlarca vatandaşı, onların yaşadığı yerleri veya ticari, mesleki veya diğer faaliyetlerini yürüttükleri veya bir şekilde mülkiyetlerine sahip oldukları binaları ilgilendiriyor; yani bu kadar kapsamlıdır.

İsmine bakıldığında tasarı, afet riski altındaki alanların dönüşümünü düzenliyor gibi gözükse de maddelerine baktığımızda birkaç maddesi dışında afete vurgu yapan bir maddenin olmadığını ve afeti esas alan bir dönüşümle sınırlı olmadığını ortaya koyuyor.

‘TÜRKİYE BELEDİYESİ’

Tasarı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na olağanüstü yetkiler vermektedir.

Ancak önemli olan bu yetkilerin nasıl kullanılacağının bilinmemesidir. Belediyelerin yetkisi ne olacaktır? Bakanlık ‘Türkiye belediyesi’ konumuna getirilmiştir; çünkü her şey eline verilmiştir.

Cami ve yurtların inşasında, kentsel dönüşüm adı altında veya kentsel dönüşüme ihtiyaç olmaksızın herhangi bir caminin ve yurdun inşasında, sadece büyükşehir belediye meclisleri yetkili olacaktır. Yeni tasarı, bölge halkını, o halkın temsilcileri olan ilçe belediyelerini dışlamıştır.

MÜTEAHHİTLER YAPI SEÇİYOR

Müteahhitler şimdiden İstanbul’da apartman seçmekte, beğenmektedir. “30 gün içerisinde binanı yıkacağım, sen yıkmaya karar almaz isen idare olarak ben sana ikinci bir süre vereceğim, yine yıkmazsan mülki amirler binanı yıkacaktır” derseniz bina sahibini müteahhide teslim etmiş, onun karşısında zayıf bırakmış olursunuz.

Maalesef, bu tasarıdan beklenen yarar gerçekleşmeyecektir. Tasarı büyük bir belirsizlik ve karmaşa yaratacaktır.

Son söz Prof. Bekaroğlu’ndan yine:
“Afet ve kentsel dönüşüm denilecek ama geniş kitleler, dar gelirlilerin çıkarılacağı şehir merkezlerinde AVM, rezidans ve oteller yapılacak. Tüm imar mevzuatını devre dışı bırakan bu kanunla kentsel alanlar yağmalanacaktır.”

Etiketler

Bir yanıt yazın