Taksim yayalaştırma projesindeki otoban tünellerine izin veren Koruma Kurulu'nun 2001 yılında gündeme gelen aynı projeyi, meydanı 1993 yılında SİT alanı haline getiren kararla çeliştiği için reddettiği ortaya çıktı
Taksim yayalaştırma projesine tepkiler sürerken Koruma Kurulu’nun Taksim’de otoban tünellerinin yer aldığı bir projeyi 2001 yılında reddettiği ortaya çıktı. Koruma Kurulu’nun onay için başvuran İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Taksim’de tünellerin açılmasını öngören projesini 2001 yılında aldığı kararla, “1993 yılında SİT alanı ilan edilen bölgenin bütünlüğünü bozacağı” gerekçesiyle reddettiği öğrenildi. Aynı Koruma Kurulu geçen ocak ayında aldığı kararla Taksim Meydanı’nda tüneller açılarak trafiğin yer altına alınmasını “yapılmasında sakınca yoktur” diyerek onayladı.
Meydan transfer noktası olur
12/03/ 2001 tarihli kurul kararında “Taksim Meydanı ve çevresinin kentsel tasarım ölçeğinde gerçekleşen bayındırlık hareketlerinin İstanbul’daki bir örneği olduğu ve bu anafikrinin korunması gerektiği” belirtildikten sonra, “Dalış rampaları, karayolu tünelleri ile sunulan projenin bu anafikir etrafında kurgulanmadığı, yeni bir kimlik arayışını ortaya koyduğu ve Taksim’i yalnızca bir transfer noktasına dönüştüreceği, tahribata ve bozulmalara yol açacağı için” uygun bulmamıştı.
Karar yok hükmünde
İstanbul’un Fethi’nin 550. yılında, 550 projeden biri olarak kamuoyuna sunulan proje o dönemde de Taksim Girişimi’nin ve STK’ların da tartışmaya katılması ile durdurulabilmişti.
Planlama uzmanlarına göre birbiriyle çelişen iki karara imza atan kurulun son kararının yok hükmünde sayılması gerekiyor. Kurulun 2001 yılında aldığı kararın tutarlı olduğunu, bu açıdan 1993 yılında aldığı kararla uyumlu bulunduğu belirtilirken, hukuki olarak 2012’deki kararın ise geçerli olamayacağı ifade ediliyor.
Avrupa Peyzaj Sözleşmesi’ne aykırı
Planlama uzmanlarına göre, kurulun geçmişte SİT alanı ilanı ile ilgili kararlarında tutarlılık bulunurken, 1999 yılında aldığı kararda yine SİT alanının bir parçası olduğu gerekçesiyle AKM tescil edilirken bu kararda da Taksim bölgede yer alan Gezi Parkı ve caddeleri ile birlikte bir bütün olarak kentsel düzenleme alanı şeklinde ifade ediliyor. SİT alanı ilan edilen bölgedeki kentsel unsurların yalnızca yapılar düzeyinde ele alınmasının Türkiye’nin imzaladığı Avrupa Kültürel Peyzaj Sözleşmesi ile de çeliştiği belirtiliyor.