Çin, köyüne bile gökdelen dikti.
Çin’in en zengin köyü unvanına sahip olan ve ülkenin doğusundaki Ciangsu eyaletinde bulunan Huaşi Köyü, 74 katlı devasa gökdeleniyle Çin’de bir ilki gerçekleştirdi.
Köyün tamamen kendi imkanlarıyla inşa ettiği ve 50. kuruluş yıl dönümünde törenlerle açılan gökdelen 3 milyar yüene (yaklaşık 870 milyon TL) mal oldu. Gökdelenin lüks bir otel ve lüks restoranlara sahip olacağı belirtilirken, 3 bin kişiye de iş imkanı sağlaması bekleniyor.
Avrupa’da bile bu yükseklikte bir bina yokken, Çin’de bir köyde 328 metrelik dev bir binanın inşası Çin’in sosyal paylaşım ağlarında “köyün yaptığı gösteriş” olarak nitelendirildi. 1500 civarındaki nüfusu ve ciddi geliri olan 380 hanelik köyde neredeyse her aile lüks villalarda yaşıyor.
Huaşi Köyü’nde halihazırda çok katlı birçok bina bulunurken, köy aynı zamanda dünyaca ünlü birçok anıt ve binanın da benzerlerine sahip. Ülkenin kuzeyindeki Çin seddinin bir kopyasından, Pekin’deki Yasak Şehre, New York’taki Özgürlük Anıtı’ndan Sydney’deki Opera Binası ve Paris’teki Arc de Triomphe bunlardan sadece birkaçı.
Huaşi’de inşa edilen gökdelenle yüksek binalar dünya sıralamasına 15. sıradan girdiklerini savunan yerel yetkililer, bu binanın, Huaşi’nin küresel açılımının ir sembolü olduğunu ifade ediyor.
Köyün ağır sanayiden, tekstil ve turizme kadar birçok gelir kalemi bulunurken, köyün mal varlıklarından elde edilen kazanç fazlası köylüye paylaştırılıyor. Köylüler geçen sene köyün gelir fazlasından ötürü her aileye bir araba hediye edildiğini kaydediyor.
Huaşi aslında genel olarak bir köyden daha çok bir imece “teşebbüs ya da kuruluş” gibi çalışıyor ve köylüler de “bu kuruluşun hissedarları”. Köyün temel gelir kaynakları ağır sanayi, demir çelik ve tekstil olarak biliniyor, ancak her geçen gün artan zenginliğiyle kendisine yeni kazanç kapıları açıyor.
Çin’de 2003 yılında 10 milyar yüenlik gayri safi milli hasılasıyla en zengin köy unvanını alan Huaşi, imece usulü çalışarak yeni yeni başlattığı turizmiyle de yılda ortalama 2 milyondan fazla turisti ağırlıyor. Üst düzey yetkilisinden, normal ailelerine kadar tam anlamıyla bir halkla ilişkiler örneği sergileyen köy, misafirlerin her ihtiyacını karşılamak için yoğun çaba sarf ediyor. Yani aslında kendi ifadeleriyle “küresel anlamda açılan köy” global dünyanın gereklerine uyarak ciddi bir PR çalışması yapıyor.
Huaşi’de aynı zamanda yüksek teknolojiyle seracılık yapılıyor ve seralarda o bölgede normalde yetişmeyecek ürünler yetiştiriliyor.
Köyün diğer bir ilginç yanı da iki adet helikoptere sahip olması. Huaşi’deki helikopter pistinde bulunan ve daha çok turistik amaçlı kullanılan helikopterlerin yanı sıra köyün kıtalar arası taşımacılık yapan iki adet dev yük gemisi bulunuyor.
Köyün hemen yanında bulunan banliyölerde, Çin’in diğer bölgelerinden gelen çok sayıda işçi yaşıyor. Bu işçiler köyün temel gelirini sağlayan fabrika ve tesislerde çalışıyor.
Köye girildiğinde yolların ve çevrenin çehresi birden değişiyor. Lüks ve geniş villaların yanı sıra lüks otomobiller dikkati çekiyor.
Köyü kuran ve bu hale gelmesini sağlayanların başında gelen ve kendi tabiriyle “köyü uyuyan bir tarım havzasından gelişmiş bir sanayi merkezine çeviren” 84 yaşındaki “eski muhtar” Vu Rınbao, binanın, köyün tamamen kendi geliriyle inşa edildiğini ifade ediyor.
Kulenin 328 metre olarak inşa edilmesinin de nedenini açıklayan Vu, Pekin’deki en yüksek binanın da aynı yükseklikte olduğunu ve onu geçmek istemediklerini kaydediyor.
Gökdelenin hafta sonu yapılan açılış törenine yerli ve yabancı çok sayıda gazetecinin yanı sıra binlerce kişi katıldı. Törende Çin’e has gösteriler ve Pekin operasından kesitler de sunuldu.