Çorlu'ya katı atık tesisleri yapmak üzere 'saldırılar' sürerken, Silivri'ye bağlı sahil kenti Selimpaşa'ya da 400 bin kişilik bir 'arıtma' tesisi yapılacağı son anda öğrenildi. Aynı Çorlu'da oynanan ÇED raporu oyunları gibi...
Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, bu tesisi ‘b.k çukuru’ olarak nitelendiriyor. Bu zamanla 2 milyon kişilik bir çukura dönüşecekmiş. Bunun için 250 dönümlük bir yer bulunmuş.
Korsan “Kimse Selimpaşalılara böyle bir tesis ister misiniz diye sormadan, oldubittiye getirerek, bakın ne de güzel bir tesis, 2 milyon kişinin atığını sizin beldenize getireceğiz diye sanki müjdeli bir haber veriyorlar!” diyor.
Belde halkının haberi yok; son anda toplantının yapılacağını bir kahvehanedeki 10-15 kişiye küçük duyuru kâğıtlarıyla bildirmişler. Yani ÇED raporu için bir oldubitti duyurusu!
Kumburgaz’ın, Kamiloba’nın ve Celaliye’nin atıkları da bu tesiste arıtılacakmış. Yani siz Kumburgaz’da yapacaksınız, atıklarınız Selimpaşa’ya gelecek, orada arıtılıp, denize salınacakmış. Bu tesis üstelik geçen yılki sel felaketinin yaşandığı dere yatağında…
ÇED raporu için böyle bir ‘tiyatro’ nasıl oynanır?
Sitelerde oturanlar tepki gösteriyor: “Bu pis kokuyu nasıl çekeriz?” diyorlar. Sonra tesisten çıkarılan arıtma çamurunun son depolama yerine götürecek bu kamyon trafiği nasıl çekilir?
Kumburgaz, İstanbul’un en temiz sahiliydi; ilk sahil evini burada Zeki Müren yapmıştı.
Dernek başkanı Ali Korsan, “Bizi kandırıyorlar. Normal olarak beklenen ÇED toplantısı yapılır, ardından Ankara’da görüşülür, tesisin yapılıp yapılmayacağına karar verilir” diyor. Ama öyle yapılmıyor.
Bir arıtma tesisine kimse karşı gelmemeli. Ama böyle bir yer daha önceden planlanır. Ama böyle bir şey yok; yanlış yeri Büyükşehir dayatıyor.
Politik bir tercih sonucu Başbakan tarafından duyurulan ‘Kanal İstanbul’dan sonra bir başka çılgın proje de bu olmalı!
Bu yoğunluğa ne kanalizasyon, ne ulaşım, ne de su sağlanır.
İstanbul büyüyormuş; yeni bir havaalanı daha gerekli; yap tarlaya… Veliefendi Hipodrumu şehir içinde kalmış, Silivri’ye taşıyalım; yerine de villa yapalım. Tarlaların ortasına cezaevi yapalım, konutlar, üniversiteler, yapalım.
İstanbul ve Trakya coğrafyası güzelleşmiyor, yağma ediliyor.
(Not: ‘Anadolu’yu Vermeyeceğiz’ eylem grupları Ankara’ya sokulmuyor. Anadolu’nun orman, vadi, dere, tepelerinin HES’lere, maden ocaklarına kurban edilmemesini istiyorlar. Nedense kendileri ile konuşmaktan çekiniliyor. Demek ki bir ‘ayıp’ var.’vermeyoz.net’ten takip edebilirsiniz.)
Biliyor musunuz
Ali Sami Yen Stadı’nın ve Likör Fabrikası’nın bulunduğu yere yapılmak istenen 6 kulenin inşaatı başlamadan, mahkeme kararıyla durdurulduğunu, STK’ların bu 60.000 metrekarelik yerin ‘doğal park’ olması, mevcut yaşlı ağaçların ve Atatürk’ün talimatı ile yapılmış 2. derece tarihi eser binanın müze yapılması için korunması amacıyla 29 Mayıs pazar günü 11.00’de Şişli Camii önünde toplanıp stada kadar yürüyeceklerini…
1 Yorum
ÇED raporu kriterlerini anlamak mümkün değil.