Lamat House’un Yenilikçi İç Mekan Tasarımı

Objekt Architecten, Belçika’nın kırsal kesiminde yer alan Lamat House adlı geleneksel bir evi yenileyerek çağdaş bir iç mekan tasarımıyla yeniden hayata kazandırdı.

Kırmızı tuğla cepheyi koruyan projede, açıkta bırakılmış beton yüzeyler ve kırmızı çelik elemanlar dikkat çekiyor. Objekt Architecten, nem hasarı nedeniyle kapatılmış olan karakteristik alınlıkları restore ederken evin çevredeki kırsal manzarayla daha güçlü bir bağ kurmasına odaklanmış.

Projede, çift kat yüksekliğindeki pencere açıklıkları ve bir asma kat gibi modern dokunuşlar öne çıkıyor. Bu tasarım müdahaleleri, Lamat House’un geleneksel karakterini yeniden canlandırırken, yaşam alanlarının karanlık ve sıkışık hissini ortadan kaldırarak ferah ve çağdaş bir atmosfer yaratıyor.

“Mimari açıdan, evin orijinal hali ev sakinlerinin manzaradan keyif almasına izin vermiyordu. Tasarım konseptimiz, evin mevcut sınırları ve mevcut bütçe çerçevesinde bu manzara etrafında şekillendi. En köklü değişiklikler evin iç mekanında gerçekleşti. Dış cepheye ise, sadece arka tarafta yeni ve kontrast yaratan pencere açıklıkları eklenmesi dışında dokunulmadı.”
Objekt Architecten ekibinden Steven de Bolle

Evin arka kısmındaki yaşam alanı, en büyük değişimin yapıldığı yer olmuş. Mevcut tavan kaldırılarak, geniş bir yemek alanı ve mavi fayanslarla kaplanmış bir mutfağı içeren çift kat yüksekliğinde bir mekan oluşturulmuş.

Bu iki alan, farklı malzeme dokularıyla birbirinden ayrıldığı gibi, aralarında konumlanan ve açık mavi fayanslarla kaplanan büyük bir tropikal bitki saksısı ile de bölünmüş.

İnce kırmızı çelik kolonlar, mutfak kısmına bakan beton bir asma katı destekliyor. Bu asma kat, çift kat yüksekliğindeki arka pencere sayesinde bahçeyi de görebiliyor.

Lamat House’un orijinal ahşap çatı yapısı, kırmızı çelik desteklerle güçlendirilmiş ve yapıda bütünlük sağlamak adına kırmızı bir korkuluk ile kırmızı renkli pencere çerçeveleri kullanılmış.

“Malzemeler renk, pratiklik, kalite ve bütçe göz önünde bulundurularak seçildi ve bu malzemeler ile işlevler arasındaki farkı vurgulamak istedik. Amaç, kullanılabilirlikten ödün vermeden şaşırtıcı bir iç mekan yaratmaktı.”
Steven de Bolle