Basmane’deki Sadık Bey Konağı hem Latife Hanım, hem de babası Muammer Bey’in doğduğu evler. Yeni Sadık Bey Oteli olarak kullanılan bina bugün tanınmayacak hale gelmiş.
İzinsiz tadilatla anılar, geçmiş tahrip edilmiş durumda. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş; bir gezi sırasında tesadüfen inşaata girip çalışmaları durdurmuş. Ama bu yetmez. Bu konağın; ya geçmişine yakışır bir otel olarak ama daha çok da bir Latife Hanım müzesi olarak kullanılması gerekir.
Şu kıymet bilmemek var ya; geçmişe sahip çıkmamak, hatırlamamak, vefa göstermemek, özenmemek, titizlenmemek beni kahrediyor.Niye diye çok sorguluyorum.Bizi biz yapan değerleri, insanları, olayları neden önemsizmiş gibi hissettiriyorlar?Yokmuş gibi, yaşanmamış gibi davranıyorlar?Seyirci kalıyorlar; bir şey yapmıyorlar…Öylece bakıyorlar…Neden?Anlamıyorlar mı; hepsi birbirine bağlı…Güçlü bir demokrasi için, daha fazla özgürlük için, güçlü bir ülke için ve hayaller kuran insanlar için gelecek kadar geçmişe sahip çıkmak da lazım.
Anılar olmadan, yaşanmışlıklar hatırlanmadan bugün olmaz; olamaz.Ve çocuklarımıza, gençlerimize anlatacak sözümüz kalmamışsa iyi bir gelecek de kurgulanamaz.Bilmiyorlar mı?Anladım ki; bilmiyorlar, bunun ne anlama geldiğini hissetmiyorlar.”Bana ne” demek; işin kolayı haline gelmiş.”Bana mı kaldı” diye söylemek; bir kalıp savunma yorumu haline dönüşmüş. Anlatayım.Ağustos ayında bu haberi Mustafa Oğuz yazmıştı.Latife Hanım’ın ve babasının doğduğu Sadık Bey Konağı, şimdilerde Yeni Sadık Bey Oteli’nde bir tadilat çalışması başlatılmıştı.Oğuz; Basmane’deki bu Konak ile ilgili çevresindekilerle gidip konuşmuş; o insanların düşündüklerini haber haline getirmişti.Biz de bu haberi büyütüp; “Latife hanımın doğduğu bu evin müze olması en doğrusu” diye yazmıştık.Bu sadece bizlerin değil; herkesin ortak isteğiydi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün eşi Latife Hanım, o dönemin modern kadınını sembolize etmişti. Atatürk, defalarca İzmir’e galip, yeni modern Cumhuriyetin stratejilerini, hedeflerini bu kentte açıklamıştı.Ve Uşakızade ailesi; İzmir’in en köklü ailelerinden biriydi.Latife Hanım’ın babası Muammer Bey de bu konakta doğmuştu.Basmane Oteller sokağının girişinde yer alan Sadık Bey Konağı, 1900’lü yılların başında inşa edilmiş, mimarisiyle ön plana çıkmış bir yapı… Taş, ahşap birleşimi kagir binanın arkasında muhteşem bir bahçe bulunuyor. Tabii bugün bu bahçe kaldıysa…900 metrekare alana sahip konak, şu anda Uşakizade ailesinin mirasçıları tarafından kiraya veriliyor. Uzunca bir süredir de; Yeni Sadık Bey Oteli olarak işletiliyor. İstanbul’daki Fransız Sokağı’nın mimarı, yaratıcısı, fikir babası Mehmet Taşdiken İzmir’de de benzer bir proje başlattı. Bunun için de Basmane’yi tercih etti. Çünkü Basmane’yi yeniden keşfetmek gerekiyordu.
Hemen arkasındaki Agora ortaya çıktığında; Kemeraltı restore edildiğinde ve yeniden bir cazibe merkezi haline geldiğinde bu bölge İzmir’e renk katacaktı.Ve bir umudum daha vardı; Latife Hanım’ın doğduğu bu Konak, müze haline dönüştürülecekti.Taşdiken; geri adım atmadı, proje yavaş da olsa devam ediyor.Ama bu son gördüğüm fotoğraflar önüme gelince doğrusunu söylemek gerekirse bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, geçen hafta Basmane ve Oteller Sokağı’nda incelemeler yapmış. Bu sırada herkesin dile getirdiği ve şikayet ettiği Sadık Bey Konağı’na da bakmış. Sadece boya badana türü basit onarım izni alınmasına karşılık içeride tesisatın bile değiştiği esaslı onarım yapıldığı tespit edilmiş. Üstelik bu tarihi 100 yılı geçen binanın içini Suriye’den gelen işçiler kırıp döküyormuş.Başkan Pekdaş, çalışmaları durdurmuş.
Fotoğrafları görünce sizlerin de içinizin sızlayacağını biliyorum.İşte o yüzden diyorum ya…”Şu kıymet bilmemek var ya; geçmişe sahip çıkmamak, hatırlamamak, vefasız göstermemek, özenmemek, titizlenmemek beni kahrediyor” diye…İstanbul’da bir Pera Palas örneği var.Burası yeniden restore edildi ve herkesin konuştuğu, buluştuğu bir yer haline geldi. Basmane; yakın bir zamanda çok değişecek.Ve Sadık Bey Konağı, bir buluşma adresi olabilir.Ama böyle değil; ya geçmişine yakışır bir otel olarak ama daha çok da bir Latife Hanım müzesi olarak.