Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi Mimari Proje Yarışması kolokyumu 19 Aralık’ta Lüleburgaz Yıldızları Spor Akademisi’nde yapıldı.
Kolokyum, Lüleburgaz’ın 4 dönemdir Belediye Başkanı olan Emin Halebak’ın konuşması ile başladı. “Kent olacaksak bunun gereklerini de yerine getirmeliyiz” düşüncesi ile yola çıkan, Lüleburgaz halkının çağdaş sanatı talep ediyor ve üretiyor olmasından doğan gerekleri yerine getirmek üzere açılan yarışmanın ve Sanat Akademisi’nin öneminden bahseden başkanın konuşmasının ardından ödül törenine geçildi.
Ödüllerinin dağıtılmasının ardından Serpil Muallaoğlu’nun moderatörlüğünde kolokyum başladı. İlk sözü alan jüri başkanı Boğaçhan Dündaralp, Lüleburgaz’ın özgün sosyo-kültürel yapısını yansıtabilecek bir şartname hazırlamaya çalıştıklarını ve gelen yarışma projelerini değerlendirirken de buna dikkat ettiklerinden bahsetti. Ayrıca sadece 27 projelik katılım olan bu 2 aşamalı yarışmada projelerin niteliklerinin oldukça iyi olduğundan bahsetti.
Jüri üyelerinden Semra Uygur, 100.000 nüfuslu bir ilçede 20.000 m2‘lik, böylesine büyük bir sanat akademisi yapısının nasıl çalışacağını merak ettiğini ancak Lüleburgaz’ı gelip gördükten sonra ilçenin “Türkiye’nin aydınlık yüzü” olduğunu fark ettiğini belirtti.
Jürinin konuşması üzerine soru cevaplara geçildi. İlk sözü alan Ömer Yılmaz 16 sıra nolu projenin şartnameye uymaması nedeniyle yarışma dışı bırakıldığında kurallara uymaya dair gösterilen kararlılığın neden yarışmalar yönetmeliğine aykırı olarak, mimari bir proje yarışmasına peyzaj mimarının asli jüri üyesi olarak davet edilirken gösterilmediğini sordu.
Cevaben sözü alan, asli jüri üyesi Sinan Omacan, yarışmalar yönetmeliğine göre bu durumun jürinin inisiyatifine bırakılmış olduğu ve yönetmeliğe uygun hareket edildiğini belirtti.
Bunun üstüne sözü alan, yarışma dışı bırakılan 16 nolu proje müellifi Onur Can Tepe, genç mimarlar olarak kariyerlerini yarışmalar ile inşa ettiklerini, şartnamedeki tüm gerekleri yalnızca biri hariç yerine getirdiklerini, daha önce katıldıkları ulusal ve uluslararası büyük ölçekli yarışmalardaki deneyimlerine göre bu gibi hatalarda küçük esnetmeler yapıldığını ancak bu yarışmada kuralların neden bu kadar sert uygulandığını anlayamadığını belirtti.
Asli jüri üyesi Semra Uygur, 16 no’lu projenin ümit vaat ettiğini, eğer elenmese son 8’de görmek istediğini ancak işlerin yasal zemine oturabilmesi için kurallara uymak zorunda olduklarını anlattı ve “kurallar uymak için vardır” dedi.
Tekrar sözü alan Ömer Yılmaz, fikir projelerinde jüri üyelerinin şartnameyi oluşturanların inisiyatifinde olduğunu ancak mimari projelerde olmadığını ve tartışılabilecek bir tarafı olmadığını belirtti. Yönetmelik esnetilmeye başlandığında bunun TOKİ 7 İklim 7 Bölge Yarışması gibi yarışmalara yol açtığını belirtti.
Cevaben sözü alan Sinan Omacan, Kamu İhale Kurumu Yarışmalar Yönetmeliği’nin 19. Maddesi’nden alıntı yaparak bu durumun şartnameye uygun olduğunu açıkladı.
Kolokyum, 2. ödülü kazanan projenin müelliflerinden Sıddık Güvendi’nin söz alması ile üzerine devam etti. “Kurallar uymak için vardır” cümlesi üzerinden konuşmak istediğini belirten Güvendi, 1. ödülü kazanan projenin şartnamede geçen yapı yaklaşma sınırını ihlal ettiğini ancak jürinin yapı yaklaşma sınırını ihlal bu projeyi yine de değerlendirmeye aldığından bahsetti.
Sözü alan jüri başkanı Boğaçhan Dündaralp bu konunun jüri içinde konuşulduğunu ve verilen planların lejantında yapı yaklaşma sınırının esnek olarak belirtildiğini hatırlattı.
Eşdeğer mansiyon ödülünü alan projenin müelliflerinden Oral Göktaş, büyüklük konusunu çok tartıştıklarını ve bu konu üstüne konuşmak istediğini söyledi. Birçok işlevin olduğu böylesine büyük yapıların uzun erimde sürdürülebilir olup olmadığını ve bu yapı programının tek bir merkezde toplamak yerine Lüleburgaz ilçesi içinde dağıtmanın daha doğru olup olamayacağını sordu.
Sözü alan Semra Uygur, bu yapının hâlihazırda oluşmuş talepleri karşılamak için yapıldığını söyleyerek, programın bunu gözeterek yapıldığını anlattı. Bunun üzerine Sinan Omacan Lüleburgaz’ın sürekli büyüyen bir şehir olduğunu hatırlattı. Asli jüri üyelerinden Murat Aksu Lüleburgaz’daki yarışmaların doğrudan uygulama için açıldığı ve bu nedenle yalnızca iyi bir mimari değil akılcı bir mühendislik de arandığını anlattı ve 1. seçilen projenin bu özelliklere uygun olduğunu belirtti.
Belediye Başkanı Emin Halebak da şehir içinde 3.000 metrekarelik bir okula yer bulmanın bile zor olduğunu ve bunun gibi büyük ölçekli projelerin ancak şehrin yeni gelişme alanlarında uygulanabildiğini açıkladı.
Kolokyum, 1. Ödül müellifleri Hakan Evkaya ve Kutlu Bal’ın yaptığı konuşma ile sonlandı.