Toner Mimarlık tarafından tasarlanan Boyner Cadde, çatısındaki elektrik panelleriyle elektriğinin bir kısmını üretip yağmur suyunu arıtıyor, arıtma suyunu dinlenme alanlarında ve arka bahçesinde kurduğu dikey tarım alanlarında yeniden değerlendiriyor.
Bağdat Caddesi’nde geleceğin deneyim mağazacılığı trendlerini bugünden hayata geçiren Boyner, “Minimum atık, minimum israf, maksimum mutluluk!” mottosu ile hareket ediyor. 1998 yılından bu yana Şaşkınbakkal’da yer alan ve Bağdat Caddesi’nin işaret öğelerinden biri haline gelen Boyner, 3 Eylül itibarıyla Erenköy’de, Toner Mimarlık tasarımı yeni yerinde hizmet vermeye başladı.
5 bin metrekare alana yayılan, 5 katlı “Boyner Cadde”; müşterilerine sürdürülebilir, doğa dostu, yaratıcı, yenilikçi, samimi, doğal bir atmosfer ve sporla iç içe yaşam alanı sunuyor. Bu yeni mekanda ziyaretçiler, yaşamın akışı ve İstanbul’un dinamizmiyle iç içe bir deneyim yaşıyor. Mağaza “mükemmel dekore edilmiş ve ışıklandırılmış” mağazacılık kalıplarını yıkıyor. En doğal haliyle yaşayan, öğrenen ve öğrendikçe gelişen, kendini yenileyen, üretimin 7/24 devam ettiği bir yaşam alanı yaratıyor; tüm çıplaklığı, doğallığı ve samimiyetiyle dostane bir ortam sunuyor. Boyner Cadde, sunduğu interaktif, orijinal, beklenmedik ve güvenilir alışveriş ve yaşam deneyimiyle misafirlerini evinde hissettirmeyi amaçlıyor.
Dış ve iç dizaynında grafiti sanatçılarına alan açan mağazada, dış cephede dev bir LED ekran, mağaza içinde ise biri 6 metre ve diğeri ise 14 metre uzunluğunda iki dijital ekran yer alıyor. Bu ekranlar, yeni medya sanatçıları Decol’ün enstalasyonlarına ev sahipliği yapıyor.
Dış cephesi Mural İstanbul’un grafiti sanatçılarına tuval olan mağaza, sokakla ilişki kuruyor ve sokak sanatını perakendeyle buluşturuyor. Aynı zamanda Deniz Sağdıç’ın atık kotlar ile yaptığı tablo ve oturma grubu, ünlü ressam Mehmet Sinan Kuran’ın çeşitli detaylar barındıran eseri ve Gürat Öztürk’ün maksimal origami tasarımları burada bir araya geliyor.
Doğallığın, samimiyetin ve sürdürülebilirliğin ön planda olduğu mağazada doğa dostu bir mimari tasarım göze çarpıyor. Mağazada eski malzemelerin ileri dönüştürüldüğü, atıkların geri dönüştürülerek yeniden kullanıldığı, israfın ve karbon ayak izinin minimuma düşürüldüğü bir altyapı bulunuyor.
Döngüsel ekonomiyi destekleyen ileri dönüşüm metotlarının yer aldığı yeni mağazada Boyner depolarındaki ticari değerini kaybeden kot ürünler, Deniz Sağdıç’ın becerileriyle sanat eserlerine, koltuk, lambader, sehpa ve halı gibi fonksiyonel enstalasyonlara dönüştürüldü.
Karbon ayak izini, kullandığı doğal kaynakları ve atık miktarını minimuma indirmeyi amaçlayan mağazada havalandırma ve yağmur suları arıtılarak mağaza içindeki rezervuarlarda ve kısa bir süre sonra mağazanın arka bahçesinde hayat bulacak dikey tarım faaliyetlerinde kullanılacak. Boyner Cadde ayrıca, çatıya yerleştirilen güneş panelleri ile kendi elektriğini üretecek.