Denizdeki toplam dolgu alan 19 bin 230 metrekare olacak; Kabataş Meydanı’nın altında iki kat olacak. Kabataş ile Üsküdar denizaltına yapılacak yaya ve bisiklet yoluyla bağlanacak.
Hürriyet’ten Fatma Aksu’nun haberine göre; Kabataş Meydanı’nda deniz, raylı sistem ve karayolu taşımacılığını entegre etmek amacıyla yapımına başlanan projenin detayları belli olmaya başladı.
Habere göre, eski dolgu alanla birlikte denizdeki toplam dolgu alan 19 bin 230 metrekare olacak. Rıhtım ve iskeleler kazıklar üzerine inşa edilecek. Kabataş ile Üsküdar denizaltına yapılacak yaya ve bisiklet yoluyla bağlanacak. Kabataş Meydanı’nın altında iki kat olacak. Birinde otopark ve teknik alanlar, diğerinde finüküler, toplu ulaşım bağlantı yolu, sebze meyve pazarı, kafeler, sahaflar, sanat galerisinden oluşan toplam 12 dükkan bulunacak. Finüküler istasyonunun üst katı yıkılıp araçların geçmesi sağlanacak. Tramvay en üstte açıkta olacak. Meydanın altındaki metro istasyonu eksi 40 metreden konuşlanacak. Metrodan inenler yürüyen merdivenlerle önce alt meydana çıkacak. Burada otobüs durakları ve taksi cepleri ve otopark olacak.
Toplam 4 iskele olacak. Ana iskele Şehir Hatları’na hizmet verecek. 2 iskele motorlara, Karaköy tarafında olan iskele de deniz otobüslerine ayrılacak.
Dolmabahçe Sarayı’nın önündeki alanda bekleyen tur operatörlerinin araçları kaldırılıp, Kabataş Meydanı’nın bir alt katındaki 22 otobüs kapasiteli otopark alanına çekilecek. Tur otobüsleri için de 3 bin 300 metrekarelik otopark yapılacak.
Haberin devamını buradan okuyabilirsiniz.
2 yorum
Geçen ay, tesadüfen bir maketçide gördüm ben bu projeyi en ince ayrıntısına kadar. Evet, tesadüfen. Yine de maketçinin ismini vermeyeyim. İnceledim kimsenin de sakladığı yok zaten. Fotoğraf çekmedim, onun işine zarar gelmesin diye.
Şehirden uzak bir yere bir otobüs terminali yaparsın anladık. Çöz işte böyle tamam. Yine de bu şekilde yangından mal kaçırmak gizlemek…
Fakat Boğaz’ın ortasına yaparken, “olmuşken şunlar da olsun” diye “BATTAL” boy proje yapılmaz. Yani sanki çocuğa seneye de giyer diye palto ya da ayakkabı alınıyor.
BU iktidar artık projeleri önceden tartışmaya kamuoyu ile istişare etmeye filan tenezzül etmeyi bırakın, eleştirilerin hepsini bir silah olarak görüyor. İşine gelmediği bir görüş ya da “OY” hemen hainliğe vuruluyor.
Kabataş’ın Taksim’in kot olarak altında böylesine büyük bir aktarma merkezi olma kararı dahi uzun etütlere konu olmalıyken, şimdi semiyotik açıdan böyle “iğneleyici” bir martı yapılıyor ve bununla övülüyor.
Bizim amacımız iş yapılmasın, gelişme sağlanmasın değil. 20 milyona giden bir şehirin boğazına beton dökülürken bilimsel yaklaşın. Fakat kime ne diyoruz ki?
Daha da ne diyeyim artık.
yıllarca kabataş’ta bulundum. okulum dolayısıyla. burada herhangi bir aktarım veya ulaşım sorunu yoktu. ruhsuz ve kocaman bir meydan olacak şimdi.